23 Nisan

36 Görüntüleme
5 Dak. Okuma

Merhabalar,

Sadece birkaç gün önce sevgili çocuklarımızın bayramını kutladık. Buradan yeniden 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun diyorum.

Bayram hazırlıkları başta okullar olmak üzere birçok yerde yapıldı. İşyerleri süslendi. Metro ve otobüslere bayraklar asıldı. Okullarda etkinlikler düzenlendi. Sosyal medya yıkıldı diyebilirim. Her yerde bayram tebrikleri, mesajlar…

Kutlayalım elbette. Atamızın açtığı meclisi, çocuklara armağan ettiği Cumhuriyeti kutlayalım. Hatta ben hatırlıyorum. Biz çocukken daha bir coşkulu kutlanırdı çocuk bayramımız. Kent meydanlarında yürüyüşler olurdu. Bando mızıka çalınırdı. Hatırlayanlarınız vardır elbet.

‘Beş para ver, beş para beş para beş para ver
On para ver, on para on para on para ver’
‘Arabacı tak tak…’

Sonra yurt dışından çocuklar gelirdi kutlamalar için. Okullarda haftalarca hazırlanılırdı. Yürüyüş çalışılır, piyesler hazırlanır, dans gösterileri… Hatırlayanlar bilir festival havasında geçerdi. Coşkuyla… Ayrı bir havası, tadı olurdu. Şimdilerde kutlanmış olmak için kutlanan adı var bir etkinlik sadece. Çocuklar içinde bir günlük tatil modu. Evet pek çok çocuk kutlamalara dahi katılmıyor. Eskiden bırakın çocukları aileler, komşular, akrabalar, her kim müsait ise gider kutlamalara katılırdı.

Şimdi diyeceksiniz ki Ayşe Hanım karşımıza geçmiş kutlamaların sönük geçmesini mi anlatıyorsun? Hayır onu anlatmıyorum aslında. Yani evet yazımın buraya kadar olan kısmına bakınca sanki tek derdim sönük geçen kutlamalarmış gibi duruyor. Haklısınız. Ama inanın öyle değil. Yani o kadar basit değil.

Evet ben diyorum ki Atamızın armağanı olan bir bayram tüm yurt genelinde hatta dünyada coşku ile kutlanmalı. Evet ama ya dürüstlük. Bence dürüst olmak daha önemli.

Düşünün şimdi her yerde yine eskisi gibi coşku ile bayram kutlasak. Kulağa hoş geliyor değil mi? Ben size söyleyeyim. Değil. Dürüstlük yoksa eğer sahte kutlamalar hiçbir şey ifade etmez ki.

Peki soruyorum sizlere dürüst müyüz? Evet, dürüstüz diyenlerinizi duyar gibiyim. Şimdi bir durun ve yeniden düşünün. Gerçekten ama vicdanlarınızı bir yoklayın. Kendinizi, çevrenizi, toplumumuzu, milletimizi, devletimizi hatta dünyamızı düşünün. Şimdi sizleri yeniden düşünmeye davet ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı başlangıç noktasından hareketle ve tüm diğer bayramlarınızı da düşünerek. Dürüst müyüz?

Ben size söyleyeyim mi? Hayır dürüst değiliz. Hem de hiçbirimiz. Sadece belli konumlara sahip olanlar demiyorum bakın. Hiçbirimiz diyorum. Hiçbirimiz dürüst değiliz. Hem de hiç kimseye karşı. Sadece çocuklarımız bile değil konu.

Lafa gelince çok değerli onlar. Lafa gelince en değerlimiz çocuklarımız. Gözümüzden bile sakınırız değil mi? Peki söyleyin gerçekten öyle mi?

Medyada neredeyse her gün birçok çocuğumuzun çaresizliğine tanık olmuyor muyuz? Oluyoruz elbette. O zaman hadi gelin hep birlikte iki yüzlü bir şekilde kutlayalım. Çocuklar 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nız kutlu olsun. Bizler büyükleriniz olarak gülümseyecek ve bayramınızı kutlayacağız. Ama çok şey beklemeyin. Sadece bir an. Kısacık bir an. Tadını çıkarmaya bakın. Çünkü sonrası olmayacak.

Sonra ne mi olacak? Her şey bayramdan önceki gibi olacak. Sizlere kızacağız, bağıracağız. Hani böyle iki yüzlü bir şekilde bayramlarınızı kutlayan biz yetişkinler var ya sizlere yaşam hakkı tanımayacağız.

Bazen bir savaş olacak bahanemiz, bazen terör bazen insanların sapkınlıkları… Ama inanın hiç bitmeyecek bu bahaneler. Yaşadığımız ülkenin sistemini sorgulayacağız yeri gelecek. Sonra bir bakacaksınız bir komşunuz, belki bir akrabanız belki anneniz, babanız, kardeşleriniz sizlerin yaşam hakkını alacak elinizden. Vücut bütünlüğünüze el uzatacağız. Ne çocuk olup çocukluğunuzu yaşayabileceksiniz gönlünüzce. Ne büyüyüp sağlıklı birer birey olabileceksiniz. Cinayetlerin, uyuşturucunun, tacizlerin tek tek telaffuz etmek istemiyorum. Her türlü kötülüğün olduğu bir dünya. Maalesef sizlere böyle bir dünya bırakacağız. Evet şanslı olanlarınız büyüyecek. Birer yetişkin olacak. Ne yazık yüreğinde bir sürü geçmek bilmeyen yarayla. Çeşit çeşit çocukluk travmalarıyla.

Gönül isterdi ki sizlere güzel bir dünya armağan edebilmeyi. Ama ne yazık ki öyle olmayacak. Ne yazık ki sizlere en temel insani haklardan dahi yoksun olacağınız, can güvenliğinizin dahi olmadığı bir dünya bırakacağız. Bizler beceremedik. Umuyorum ki sizler başarabilirsiniz. Sizler kendi çocuklarınıza içerisinde güven içinde yaşayabilecekleri bir dünya inşa edebilirsiniz. Umuyorum ki sizler de bizler gibi iki yüzlü olmak zorunda kalmazsınız.

Sözlerime son verirken buradan bir kez daha sizlerden, en değerlimiz dediğimiz siz çocuklarımızdan dürüst olamadığımız için çok çok çok özür diliyorum. Biz başaramadık siz başarın istiyorum. Ve herkes gibi ben de iki yüzlü bir şekilde bayramınızı kutluyorum. Evet sevgili çocuklarımız tüm dünya çocukları hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version