Aşk, ne renkti, nasıl boyanmıştı sevda?
Bu sabah gözlerimi açar açmaz, sormak istedim
Kalbimi gökkuşağına çeviren kadına!
Sevdanın resmini çizer misin, dedim bana.
Kısa bir süre düşünüp, yüzünü döndü benden tarafa,
Güneşi andıran bir tebessüm gönderdi.
Büyükçe bir kağıdı tuvale yerleştiriverdi.
Önce, siyah bir fırça darbesi, sonrası sır,
Bilmesem de tahmindi benimkisi.
Koca bir ömür alır, resmin sonuç vermesi,
Anlamıştım çoktan…
Platonik aşktı, bu filmin ilk perdesi,
Anlatmaya ne gerek var?
Bildiğiniz gibi aynı senaryo gerisi,
Kırmızı ile umut ekti bir kaç saniye de olsa,
Pembe bir fırça darbesinde gözler kapalı,
Koşar adım kavuşmayı hayal etmeye yetti.
Sonra ne mi oldu?
Bir fırça darbesi daha, arkasından bir daha,
Maviye boyandı tüm sayfa,
Etrafına papatya niyetine sarı koydu bu defa,
En kuytuda gül vardı, anlamadım bülbül buna neden alındı.
Az ilerideki zirvede kardelen dikkat kesilmiş,
Hüzünlü bir melodi koydu, sabaha,
Hiç yeşil yoktu tuvalde acaba nedendi?
Beyaz koyması ayrılık korkusuydu, zannımca.
Bilmiyor ki çok sevdaları kavuşturmuştu kefen,
Sevdanın resmi bu mu, dedim.
Ellerini iki yana açtı, bilmiyorum diyemedi.
Neden onlarca renk vardı soruma?
Siyahın üzerine beyaz çizdi, ya
O an anlamıştım,
Kırmızıya benzeyen sevdadan çok az vardı.
Pembe panjurlar nerede dedim.
Başını papatya misali eğdi,
Gözyaşları siyahım der gibi geldi.
Ve sevdanın resmi çizildi sonunda,
Ne kırmızıydı sevda, ne de lila,
Sevdanın resmi belliydi aslında,
Kimine beyazdı, kimine siyah.
Ne Renkti Sevda
Yazar
1 Yorum
1 Yorum
Muhteşem güzellikte bir şiirdi tebrikler ederim selamlarımla.