Hayat, en büyük şair yüce Yaratan tarafından yazılmış, uzunluğunu ve kısalığını yalnız onun bildiği bir şiir gibidir. O şiirin hangi mısrası olacağımıza biz karar veririz çoğu zaman. Buna başkaları karar verirse o, bizim şiirimiz olmaktan çıkar…
Yaptığımız en büyük hata ömür şiirinin hep uzun yazıldığını düşünmek ve kendimizi buna inandırmaktır. Hâlbuki şiirin uzunluğunu ya da kısalığını kestirmek bizim elimizde değildir.
Bazen kısacık şiirler upuzun destanlardan daha çok şey anlatır. Önemli olan şiirin uzunluğu değil ne anlattığıdır. İnsan için de önemli olan çok yaşamak değil yaşanan zamanı iyi değerlendirmektir.
Nice zenginler vardır, dünyada sahip olacağı başka bir şey kalmamıştır ama istediği her şeyi yiyemez. Nice insanlar da vardır ki elinde umudundan başka bir şeyi yoktur ama o zenginlerden daha mutludur.
Dünyadaki en büyük yanılgımız hayallerimizi hep ertelemektir. Ertelenen hayaller hep hayal olarak kalmaya mahkumdur. Çünkü şiir hiç beklemediğimiz bir anda bitiverir ve hayal kırıklığına uğrarız. Hâlbuki düşünebilseydik o hayalleri gerçekleştirmek için ne imkanlarımız olmuştu.
Hayatımıza soktuğumuz insanlar da çoğu zaman hayal kırıklığı yaşatır bize. İnsanları tanımak zordur. Sadece tanıdığımızı zannederiz. Çoğu insan gerçek yüzünü çıkar ilişkileri devreye girince gösterir.
Kiminle, nerede, neyi konuşacağınıza çok dikkat etmeniz gerekir. Zira yanlış insanla konuşulan doğru şeyler bile çıkar çatışması olduğunda size yöneltilen bir silah olabilir. İnsanlar sizi yaralamak için bir açık vermenizi, ellerine koz vermenizi bekler. Şeref yoksunu insanlardan her şeyi bekleyebilirsiniz.
Sizin için yazılmış ömür şiirinin güzel veya çirkin olması size bağlıdır. Yanılgılarınızı bir kenara atarak gözünüzün gördüğü ve nefes aldığınız sürece gökyüzünün tadını çıkarın…