Son yıllarda yaşam süresinin artması ve dişlerin ağızda daha uzun süre kalması nedeniyle, diş çürüklerinden sonra en çok görülen patoloji diş aşınmalarıdır. Diş aşınmaları çürük, travma, gelişimsel bozukluk olmadan görülen diş dokularının kaybı olarak tanımlanır. Ayrıca düşme, çarpma gibi darbelerin etkisiyle diş uçlarında kırılmalar, dişlerin fizyolojik yaşlanmasına bağlı doku kayıpları, fırçalamayla ya da yüksek asite maruz kalmayla ya da yüksek çiğneme kuvvetinin etkisiyle dişlerde aşınmalar olabilir. Toplumda görülme sıklığı yüksektir.
Dişlerin aşınmasına neden olan etkenlere göre bazı tanımlar ortaya çıkmıştır.
Diş kırığı, atrizyon, abfraksiyon, fırça abrazyonu, asit erozyonu.
Atrizyon; Latince’ de bir şeyi sürterek aşındırma anlamına gelen attrium kelimesinden türeyen atrizyon, dişin dişe olan teması sonucu görülür. Yaşlanmayla birlikte artar ve fizyolojiktir. Aynı zamanda bruksizm (diş sıkma) de artar.
Abfraksiyon; Latince’ de kırılmak anlamına gelen fractio kelimesinden türeyen abfraksiyon, diş sıkmaya bağlı olarak aşırı çiğneme kuvvetinin birikmesi ile oluşur. Dişin dişetine yakın kısmında yüksek çiğneme kuvvetinin birikip diş eti hizasındaki diş dokusunun doğal olamayan kaybıdır.
Abrazyon; Latince kazımak anlamına gelen abrasum kelimesinden türemiştir. Dental abrazyon yabancı cisimlerin ve veya alışkanlıkların mekanik etkilerle dişler üzerinde oluşturduğu patolojik sert doku kayıplarıdır.
Kökeninde marangoz ve terzilerin ağızlarında sürekli çivi ya da iğne tutulması gibi mesleki alışkanlıklar, müzik aleti çalarken ağızlığın sürekli ağızda tutulması gibi zorunluluklar olabildiği gibi tırnak yeme, hep aynı dişler arasında çekirdek çitleme ve pipo içme gibi alışkanlıklar sayılabilir.
Fırça abrazyonu ise aşırı güçlü ve sık fırçalama alışkanlığına bağlı olarak diş diş eti birleşiminde görülür. Fırça kıllarının sertliğinden, sıklığından, yapısından ve kullanılan diş macununun aşındırıcı özelliğinden etkilenmektedir. Yanlış diş ipi kullanmak, dişlerin arasına kürdan sokma alışkanlığının sonucu olarak dişlerin ara yüzeyinde abfraksiyon lezyonları oluşabilir.
Asit erozyonu ise iç ve dış kaynaklı olmak üzere ikiye ayrılır.
Vücuda dışardan içeceklerle alınan asitlerin artmasıyla erozyon oluşumu da artmıştır. Bu asit türlerinin içinde en çok erozyon oluşturan sitrik asittir. Günümüzde pek çok hazır yiyecek ve içecekte bulunmaktadır. Ayrıca asitli içeceklerin tüketim zamanı, şekli, miktarı, sıklığı erozyon oluşumunda rol oynar. Ağızdaki tüketim zamanını en aza indirmek için pipetle içilmesi tavsiye edilir.
Kişinin mesleğinin ve spor aktivitelerinin dental erozyon oluşumunda etkili olabileceği belirtilmektedir. Akü fabrikasında çalışan ve asidik sıvı, gazlara maruz kalan işçilerde, şarap tadımı gurmelerinde dental erozyon tespit edilmiştir. Spordan sonra tüketilen spor içeceklerinin de dental erozyona sebep olduğu görülmüştür. Ayrıca alkolizm, uyuşturucu bağımlılığı, düzenli ilaç kullanımına bağlı gelişen dental erozyon da vardır.
Erozyonu oluşturan iç faktörler vücut kaynaklı asitlerdir. Kusma, yeme bozuklukları, reflü,hamilelikte hormonal değişime bağlı olarak görülen kusmalar da dental erozyona sebep olabilir.
Diş diş eti birleşim bölgesinde (servikal) çürük içermeyen, erozyon, abfraksiyon ve abrazyon sonucu oluşan diş sert doku kayıpları çürüksüz servikal lezyon olarak tanımlanır.
Dişimizin aşındığını nasıl anlarız?
Dişlerimiz aşındığında dişlerimizin belli bölgelerinde renk farklılıkları görülür ve hassasiyet başlar. Diş sıkmaya ve atrizyona bağlı diş aşınmaları, dişimizin çiğneme yüzündeki tepeciklerin orta noktaların düzleşme ve sararma olarak görülür. Diş minesinin altındaki dentin dokusunun rengidir bu. Ayrıca dişte şekil kaybı olabilir, çentik şeklinde şekil değişikliği görülebilir. Diş hekimi muayenesinde gerekli görülürse ağıziçi kameralar ve diş filmleri teşhise yardımcı olur. Sebebe yönelik tedavi genelde estetik kompozit dolgular kullanılarak yapılır..Hassasiyete yönelik tedavi uygulanır. Uygun diş fırçası ve gerekiyorsa hassasiyet giderici diş macun önerilir.
Sağlıklı olmak elimizde…