Her insanın bir geçmişi vardır. Kimine göre bu geçmiş unutulurken, kimine göre ise hayat boyunca izler taşır. Hatta bazılarımız için travma meydana getirir. Aile hayatında anlaşmazlık, sevgisizlik gibi birçok faktör sayılabilir.
Okul hayatında akran zorbalığı, öğretmenin kötü ve ilgisiz olması da sebep olur. Tabi geçmişte bu iki şeyi yaşayan veya ikisini birden yaşayan bireyler iş hayatında da çekingen, kendine güvensiz biri haline gelebilir. Bunu atlatamayan, kendini bir şekilde geliştiremeyen, travmalarından kurtulamayan bireyler aşk hayatında da maalesef kaybederler. Çünkü atlatılamayan olaylar karşıdaki insana yansır, ona karşı güvensizlik, hissizlik meydana gelir, bu da doğru kişiyi kaybetmenizi sağlar. Hayatınızın her alanında da yaşanılan geçmiş gün yüzüne çıkar. İnsanların en ufak bakışı, sözleri size büyük dert olur ve geçmişinizi hatırlatır. Atlatamadığınız geçmişiniz içinizde çığ gibi büyür. Geçmişi geride bırakanlar ise hayatları boyunca rahat yaşarlar. Başlarına gelen olayları çok çabuk geride bırakabildikleri için acıları içlerinde büyümez ve travmaya sebep olmaz. Bu kişiler hayatları boyunca geleceğe odaklanır, çok çabuk sineye çekebilirler. Bu kişiler için geçmişteki izlerden çok, onların kazandırdıkları önemlidir. Bundan dolayı yaşadıkları acılar sadece onlara güç verir. Afallamazlar ve duraksamazlar, aksine gelişmek için o halde bile yaralarını sarar devam ederler. Onları görenler çelikten zanneder, şaşırıp kalırlar, ama bilmezler ki aslında o travmaları silmek mecburiyetindedirler. Silmezlerse hayatları boyunca onlarla yaşarlar ve hedeflerine yetişemezler, en ufak şey de travmalarına yenik düşerler. Onlar bunları yaşamamak için iz kalsa da o izi kapatmayı tercih ederler. O izi kapatamayan kişiler ise hedeflerine ulaşmada zorluk yaşarlar, toparlanana kadar da zamanlarını boşa geçirirler.
Bunun olmaması için hayatta ne yaşanılırsa yaşansın her şey boştur. Sıkılmaya, üzülmeye zaman yoktur. Bugünümüz varsa yarınımız belli değildir. Bundan dolayı her ne yaşanırsa yaşansın güçlü olmayı bırakmamalı, zor olsa da travmalarını her insan atlatmak için çabalamalı, gerekirse başka birinden yardım almalı, derdini anlatıp paylaşmalıdır. Hayat boşa takılıp üzülecek kadar uzun değildir maalesef. Bunun için insan her ne olursa olsun hayallerinin önemini anlamalı, hedefine uygun yaşamalıdır. Hayat, geçmişi takıp zamanı boşa harcayacak kadar uzun değildir. Her ne kadar hayatımızda yaşamımız boyunca izler kalacaksa da bunu kapatmayı iyi bilmek gerekir. Yaşamımız boyunca olacak her travmaya da hazırlıklı olmamız, en ufak şeyde bile isyana kalkışmayıp düştüysek kalkmayı da bilmemiz, bilmiyorsak da öğrenmemiz gerekir. Bizi küçümseyenlere inat, yapamayacağımıza inananlara inat hayat boyu her gün şükretmeyi ve kendimiz için yaşamayı unutmamalı ona göre de gardımızı almalıyız.
Herkes sorun yaşar, fakat herkes sorunlardan bir mucize oluşturamaz. Mucize sizin elinizde, inanmak, dua etmek ve başarmak çok zor değil, yapanlar da yok değil; kendimize gelmeli, bunun için hayatın ne kadar değerli, kendimizin ne kadar önemli olduğunu anlamamız gerekir. Anlayın, şükredin ve yaşayın. Yaşadınız mı, nefes aldınız mı Allah’ın izni ile her şey mümkündür.