Bu değerler kiminde yüksek, kiminde orta, kiminde ise düşük olabilir. Düşük öz güven ve öz değer duygusu motivasyonda düşüklük, kendimizi kabullenmekte zorlanma, dış görünüşümüzü sevmeme, çoğu zaman depresyon vb. nedenleri oluşturur.
Bu duygular genellikle çocuklukta başlar; ebeveynler, öğretmenler, arkadaşlar, kardeşler ve aynı zamanda sosyal medya bizi olumlu veya olumsuz etkiler. Başkalarının ve kendi beklentilerinin arasında kalma veya karşılayamama, kendi ihtiyaç ve arzularına, duygularına öncelik vermede zorlanma, başkalarının istekleri için feda etme ve başkalarının yaptıkları, söyledikleri, giydiklerini sürekli takip etme, hiç bir şeyi hak etmediğini, layık olmadığını düşünme, başkalarının sevgisini kazanmak için her şey yapmak, sürekli suçluluk, kendini aşırı azarlama ve eleştirmek, geçmiş ve şimdiki hiçbir başarısını görememe ve değerlendirememe vs. bazıları ise “depresif keder” durumunda kalmayı sevme ve olumsuz düşünmeye yatkın olur. Toplumdan saklanır, yeni şeyler deneyimlemeyi bırakabilir ve zor görünen şeylerden kaçınabiliriz. Benlik saygısını arttırmak için suçluluk duygusunu ortadan kaldırmak gerekir. Suçluluk duygusu yaşam yolunda çok ağır bir yüktür, zamanla ondan ayrılabilmemiz gerekir. Güçlü ve zayıf yönlerimize “ayık bir şekilde” bakmayı öğrenmeliyiz.
Yanlış davranışımıza göre kendimize ceza verilmesi gerektiğini düşünmemeliyiz. Cezalandırmayla ilgili düşünceler aşağılık kompleksine yol açar.
Eylemlerimiz için çevremizdekilerin onayını aramayı bırakmalıyız. Açıkçası davranışlarımız hiçbir zaman tüm insanları aynı anda memnun edemez. Başkalarının düşüncelerine uyma isteği, saygı duyduğumuz ve değer verdiğimiz kişileri memnun etme çabaları sonuçta istenilen başarıya ve tatmine yol açmaz. İnsanların aynı eylemler hakkında her zaman tamamen zıt görüşleri olacaktır. Kendisine ve başkalarına haklı olduğunu kanıtlayan kişi, kendisi için gerçekten neyin doğru olduğuna dair anlayışını kaybetmeye başlar. İç huzuru korumak için kendi sezgilerimizi dinlemeye çalışmalı, eylemlerimizi ve kararlarımızı kendi içsel duygularımıza göre değerlendirmeliyiz.
Bu durumla baş edilmediği zaman ruh sağlığımıza zarar verir, depresyon, anksiyete gibi sorunlara yol açar, belirsizlik yaratır, korkularımızı tetikler. Ayrıca sigara ve alkol gibi alışkanlıklarıda geliştirir.