Derin bir köşeden çıkarıyorum düşüncelerimi.
Kaç kazma darbesi indirdim bilmiyorum.
Küreğe ihtiyacım yok pisliği kaldırmak için,
Zaten kendiliğinden yok oluyorlar ya da ben öyle zannediyorum.
Önce suda boğacağım düşüncelerimi.
Dalağı şişkindir, kolay kolay koyuvermez kendini.
Beklerim sabırla, asarım ince bir tele boğazından,
Kurumasını beklerim.
En sıcak iklime götürürüm güneş yaksın, küle çevirsin diye.
Lakin demirdendir harcı,
Kolay kolay yanmaz, küle çevrilmez, rüzgâr alıp uzak diyarlara götüremez.
Ben de hemen pes etmem,
Aç bırakırım, susuz bırakırım.
Bir deri bir kemik kalana kadar gözyaşına bakmam.
Onun bana yaptığı gibi.
Bu da fayda etmezse bir kuyunun içine atarım.
Ne sesi duyulur ne de kimseler tarafından görünür.
Zaten hiç kimse sesini duymaz, görmez…
Hatırlarım onu karanlığın içinden çıkardığımı,
Anlarım karanlığın efendisi olanı karanlığa teslim edemeyeceğimi.
Ağzını kapatırım sussun diye,
Kulaklarımı kapatırım duymayayım diye,
Ama başaramam.
Ağzı yok bu illetin fakat susmuyor.
Kulaklarım kapattım ne yazık ki ruhum hala onu duyuyor.
Düşünceye Suikast
Yazar
Yorum yap
Yorum yap