“İletişim bir canın başka bir cana dokunmasıdır.” der Doğan hoca.. Bir kişi konuşurken karşısındakini nasıl etkilediğini düşünmeden, kendi bildiği yönde istediğini söylerse, iletişim kazaları ortaya çıkar. İletişim engelleri, insanlar arasındaki iletişim kazalarını oluşturur. Dinlemeniz gerektiği zaman konuşur, konuşmanız gerektiğinde de karşımızdaki kişiye, ne yapması gerektiğini söylersek, iletişim engellerini fark etmeden koymuş oluruz.
Çocuk yetiştirirken aramıza koyduğumuz iletişim engelleri, gelecekte kuracağı ilişkilerin temelini sarsacak nitelikte olacaktır. Engellerin, iletişimi nasıl engellediğini ve çocuğunuza neler hissettirdiğini anlayabilmek için önce o duyguları sizin tatmanız gerekir. Siz neler hissedip neler yapmak istiyorsanız, bu engellerle karşılaşan çocuğunuzun da aynı duyguları hissedip aynı şeyleri yapmak isteyeceğinden emin olabilirsiniz. Çünkü duygular çocuklar ve yetişkinler için farklı değildir. Duygu duygudur, herkes duygusunun farkında ve etkisindedir, iletişim engelleri de, yaşattığı olumsuz duygular nedeniyle iki kişi arasındaki iletişimi engeller niteliktedir. Çocuklarının bir sorunu olunca, aileler kendilerini bu sorunun dışında tutmayı beceremez. Ana, babaların çocuğun sorunu varken sorular sorarak, çözümler üreterek yardım etme çabaları, sorunu çözmek yerine, çocukla iletişimi zora sokarak daha çok soruna neden olabilmektedir.
- Emir vermek, yönlendirmek
- Uyarmak, gözdağı vermek
- Ahlak dersi vermek
- Öğüt vermek, nutuk çekmek
- Soru sormak, sınamak, çapraz sorgulamak
- Sözünden dönmek, oyalamak, şakacı davranmak, konuyu saptırmak
- Yargılamak, Eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak
- Yorumlama, Analiz etmek, tanı koymak
- Çocuğu başka bir çocukla karşılaştırmak, çocuğa kendisinin anlaşılmadığını, değerli olmadığını duyumsatır, haksızlığa uğramış gibi hissettirebilir.
Karşımızdakinin bir sorunu varken, yani onu dinlememiz gerekirken konuşuyor, hatalarını ve ne yapması gerektiğini anlatıyorsak, söylediklerimizin hepsi doğru ve haklı olsa da, sözlerimizin iletişim engeli olarak algılanacağını bilmeliyiz. Çocuklar özellikle ergenlik çağına geldiğinde, kararlarını kendisi almak ister, duygu, düşünce ve değerlerine sahip çıkar, ancak ailesi tarafından kabul görmediğinde, kendisini var ve değerli olduğunu hissetmediğinde ailesinden uzaklaşıp yanında kendisini değerli hissettiği kişi yada grupların içine girerek var olmaya çalışır. Çünkü insanın doğasında birey ve ait olma gereksinimi vardır. İletişim engelleri, çocukta, gençte, birey ve ait olma duygusunu geliştirmez, aksine bu durumu engeller. Ruh sağlığı yerinde, kendine güvenen çocuklar yetiştirmeyi amaçlayan ve çocuğuyla ilişkisini sağlıklı bir şekil de sürmesini isteyen ana, babaların iletişim engellerinden kaçınmaları esastır.