Dehb, aşırı hareketlilik, dikkat eksikliği ve dürtüsellik olarak üç ayrı belirtiden oluşan, çocukluk çağında en yaygın görülen nörogelişimsel bir bozukluktur. Çevresel, genetik, nörolojik etkenlerin bir araya gelmesiyle oluşan bu bozukluğa neden olan bir çok faktör bulunmaktadır. Çocukluk dönemi beyin hasarları, gebelik sürecinde annenin psikolojik ve fizyolojik sağlığı, alkol, sigara, uyuşturucu gibi yasaklı maddelerin kullanımı Dehb’nin ortaya çıkışında etken sebeplerden bir kaçıdır. Dehb tanısı, hekim tarafından klinik değerlendirme ile konulur. Tanı süreci ve takibinde aile, okul, öğretmen iş birliği çok önemlidir.
Kolayca dikkatin dağılması, düzen ve sıralamada yaşanan güçlük, detayların görülmemesi, fazla hareketli olmak, sabırsız olmak, gereksiz yere konuşmak, durumlar karşısında neden sonuç ilişkisi kuramamak, sıra beklerken zorluk yaşamak gibi belirtiler, hastalığın tanılanma sürecinde sıklıkla gözlemlenir.
Dehb, öğrenilmiş bir davranış, disiplin sorunu, şımarıklık, seçim, öfke nöbeti değil, tıbbi bir durumdur. Bu sebeple hastalığın tedavi sürecinde çevresel faktörler, sürecin yönetiminde oldukça etkilidir. Çoğu kez yaşanan bu sorunlar, çocuğun terbiyesine, ahlakına ve tembelliğine yönlendirilir. İstenmeyen ve çevresi tarafından eleştirilen, sosyal uyumu bozan bu davranışlar kümesi, çoğunlukla çocuğun Dehb’sinin sonuçlarıdır.
Dehb semptomlarının dışında, çocuk ve ailesinde sorun oluşturabilecek bir takım ek belirtilerde gözlenebilir. Kapasitenin altında başarı, dağınıklık, düzensizlik, dalgınlık, tutarsızlık, bellek sorunları, uyku sorunları, sosyal ilişki sorunları, kendine güven ve öz saygının azalması gibi belirtiler dehb tanı ve tedavi sürecine eşlik edebilir. Bebeklik dönemi, okul öncesi dönem, okul dönemi, ergenlik döneminde farklı belirtiler dikkat çeker. Özellikle ergenlik döneminde, derslere, okula ilgisizlik, sorumluluklarını yerine getirmede kayıtsızlık, aile ve otorite figürü ile sıklıkla çatışma, kurallara uyma ile ilgili yaşanan sorunlar, ani sinirlenme, öfkeyi kontrol edememe, riskli eylemlere ilgi duyma, kötü arkadaşlar edinme, internet ve oyun bağımlılığı, alkol, sigara, madde kullanımı, kontrolsüz cinsel davranışlar, arkadaş ilişkilerinde sorun yaşama, ergenlik döneminde sık gözlenen özelliklerdendir.
Dehb tedavisi, kişinin semptomlarına, yaşına ve genel sağlık durumuna göre farklılık gösterebilmektedir. İlaç tedavisi, psikoeğitim, psikoterapi, eğitim ve öğretim düzenlenmesini kapsayan tedavi protokollerinin bir arada kullanılması, tedaviye erken başlamak, semptomların ilerlemesini önlemek, kişinin yaşam kalitesini arttırma bağlamında çok önemlidir.
Dehb, yapısal bir sorundur. Dikkat ve otokontrol merkezinin iyi çalışmamasına bağlı gelişen bir bozukluktur. Günümüzde Dehb de ilaç kullanımı, bilimsel, kanıta dayalı bir tedavi yöntemidir. Tedavinin ilk basamağında, anne-baba ve öğretmenlerin Dehb hakkında bilimsel bilgiye sahip olmaları önemlidir. Psikoterapi sürecinde amaç, tanı almış bireyin, sosyal uyumlarını arttıracak davranış değişiklikleri oluşturmaktır.