Sanırım merhamet anlatılmaya çalışılsaydı ya da bir çiçek olsaydı karahindiba çiçeği olurdu. O dalından kopan tel tel tanelerinin rüzgara savrulduğu yerde ölüm ile yaşam arasında bir perde gibi, ruh gibi.
Dokunsak pamuk ipliğinde bir ömür, bırakıversek bir cümbüş sanki! O kadar narin, o kadar hassas ki, bir lahza kıyamadığımız o incecik tül, bir anda… bir esimlik rüzgarla dağılıp hüzün oluyor.
Merhamet de tam da böyle bir şey işte.
Ve bugün, coğrafyalar farklı, zulüm ortak iken, gaye gayesini kaybetmiş iken, şu çivisi çıkmış dünyada hakikat çivisini arar iken, eski sözden hasıl yeni bir söz söylenemiyorken, dünya bu kadar görmezden gelirken, dünya bu kadar yaşanılmaz bir yer iken, Bosna’da, Hocalı’da, Afrika’da, Doğu Türkistan’da ve Gazze’de… Çocukların silahlar ve bombalar altında verdikleri can pazarında…
Zulmün en acımasız, en vicdansız en fütuhatsız olduğu şu günlerde, merhamete o kadar çok ihtiyacımız var ki!
Bugün merhamet dilenen lakin hamd eden o bakışlara iliştiğinde insan, küçük şeyleri dert ettiğine utanıyor, “nerde o cümbüşü alemin merhameti” diyor! İnsan, İnsan olmaktan utanıyor!
Bu yüzden, nerde zulüm varsa yüreğimiz neden oralı olmasın? Neden Gazze olmayalım? Hem merhametten başka bir annenin feryadını ne dindirebilir ki?
Şu zulümden abad olan katil, nasıl ikna olabilir ki?
Öyleyse, bir dokunuş merhamet belki savaşı durdurmayacak, bombalar belki susmayacak! Ancak bu Rıza-i İlahi yetimlerin öksüzlerin acıdan sızlayan kalplerini ısıtacak. Bir tebessüm, bir avuç rızık, bir avuç dua olacak belki! Dahası teselliyi kendi sinesinde bulan yavruların kanayan yaralarını saracak. Belki yeniden dünya ayacak! Ve Kudüs şehadeti olacak insanlığın. Zaten merhametten hiçbir zaman maraz doğmadı!
Merhamet, rahmetten geldi! Ayeti Kerime’de; O merhamet edenlerin en merhametlisidir (Yusuf, 92) diye geçti. Ve insan Yaradan’ın sıfatlarından müteşebbih bir mahluktur. Merhamet Yaradan’ın insanda tezahürüdür aslında! Üstelik doğada merhametsiz bir canlı görmek mümkün mü?
Yavrusu için devasa hayvanlara savaş açan hayvan türlerine dönüp bakmak gerekmez mi?
Filhakika merhamet insan olmamızın şirasıdır! Asrı merhamet kurtaracaktır.
……..
Cahit Zarif oğlu ne güzel demiş, “Bir incelik gösterin. İncinmesin yüreğim!” İşte o incelik, aradığımız merhamettir.
Öyle ki, Resulullah (s.a.v.) çok sevdiği amcası Hz. Hamza’yı öldüren Vahşi’ye “Seni görmeye dayanamıyorum” demesine rağmen ona merhamet etmiş ve onu affetmiştir.
……
Ve ben onun Hz. Vahşi olarak anıldığını hatırlayınca kanım donuyor… Her duyduğumda içim ürperiyor.
…….
Merhamet diliyorum. Merhametli kullarından olmamız dileğiyle!
Eline diline sağlık, çok güzel bir dokunuş, sesleniş ve duygu…
Yüreğine sağlık…Harika bir yazi
Çok yerinde tane tane anlatılmış bir yazı olmuş.. Umut vadeetti. Yeniden düşündürdü.. Teşekkürler emeğinize sağlık.. ❣️
Yüreğine sağlık harika bi yaz olmuş ☺️
♥️