OKUMAK!
Okumakla alakalı belirgin bir noktalama işareti kullansaydık ne olurdu diye düşündüm.
Ve ünlemi seçtim.
Ünlem birden fazla şekilde kullanıma sahip lakin buradaki bir uyarı niteliğine sahip. Okumak için bir sürü tavsiye veriliyor ama ben başka bir bakış açısı getirmek istiyorum. Neden sürekli çocuklara ya da yetişkinlere okuma tavsiyesi veriliyor gerçekten anlamış değilim.
Düşünün bir damladan bir vücuda getiriliyoruz ve bir gezegende bir yaşam sürdürüyoruz. Yaşamımızdaki temel ihtiyaçları tedarik etmeye çalışıyoruz. Örneğin yeme -içme, barınma gibi. Vücudumuzun asgari ihtiyaçları bunlar. Hep bunlar için çaba gösteriyoruz. Ömrümüzü bunları düşünerek ve uygulayarak geçiriyoruz. Ya peki bize bir armağan olarak verilen ruhumuz için ne yapıyoruz. Sadece duygularla mı besliyoruz ruhumuzu. Neden ruhun temel ihtiyacı olan onu geliştirme, sınıf atlatma, karakter ve duruş kazandırma girişiminde bulunmuyoruz?
Ve bunu yapmak için müthiş bir imkân varken elimizde!
Okumak.
Okumak, dirilik verir, canlı tutar.
Okumak, ulvilik ve hüsn-i niyet kazandırır.
Okumak, başlı başına bir yaşam tarzı ve standartların üzerinde olmaya yol açan bir statüko şansıdır.
Bir uyanma dürtüsüdür.
Bir araştırma okudum.
Günde 15 sayfa okumak yılda 12 kitaba denk geliyormuş.
Günde bir saat yeme içmeye ayırabiliyoruz.
Ya da sosyal medyaya, yaşama.
Sadece 15 dakika ruhumuza, içimizde varlığını sürdüren enerjiye vakit ayırmak neden bu kadar zor olsun.
Zannımca tanımlama yapılırken hobi ya da beğeni olarak tasnif edilen kitap okumak tamamen bir zorunluluk ve temel ihtiyaçtır. Sadece vücudumuzu ya da cebimizi genişletmekten öte bir varlık olduğumuzu göstermek istiyorsak hiç zaman kaybetmeden okumaya ufkumuzu ve insaniyetimizi sonsuz bilgiye azletmeliyiz. Konunun başında tavsiye verilmemeli demiştim buraya kadar okuduklarınız tavsiyeden öte ünlem işaretinin bize verdiği yetkiyi kullanmaktır.