Sevginin en saf halini ailesine veren, üzüntüsünü belli etmeyen, hüzünlenince güçlenen, şefkat ve merhamet duygusunu yüreğinde hep taşıyan, ailesi için varını, yoğunu ortaya koyan fedakar insanın adıdır anne.
Dünyaya bir daha gelsem yine bir anne olarak, sevgimi her daim hissettirerek ve güzellikleri yaşatmak için gelirdim.
Kutsal bir insan olmaktır anne. Evinin her köşesinde bir anı bırakan, ailesinin güçlenmesi için çabalayan, çocuklarına en güzel geleceği hazırlayan, onların yüreğinde yer eden, her daim yol gösterici olan kıymetli annelerimizin hakkını vermek ne mümkün!…
Anne, kutsal bir kelime, güzel bir isim, özel bir insan. Nasıl tarif etsem ki! Onun ismini anmak bile insana heyecan, keyif, huzur katar… Sevincini sevenlerine belli eden, üzülünce içine atan, mutluluğunu ailesine adayan, cefakar ve vefakar kadının adıdır anne…
Ne bir ömre sığdırılacak emeğini, ne bir güne sığdırılacak sevgisini, ne de zamanı geri getirerek yaşamı ona verebiliriz… Yaşadıklarını, çektiklerini sineye çeken huzurun adıdır anne. Yaşamın zorluğunu, hayatın çilesini her durumda kabul eden fedakarlığın adıdır anne.
Özlemi dağlar kadar da olsa hissettirmeyen, yüzü her daim tebessüm eden, hüznü hep yaşasa da ayakta dimdik duran sevgi insanının adıdır anne.
Her yıl takvim yaprakları mayısı gösterince Anneler Günü akla gelir. Anneleri bir güne sığdırmak, onları bir günde hatırlamak, onlara bir günlüğüne ziyarete gitmek ve onları bir günde sevindireceğimizi sanıp, onlara hediye almak… Bugüne ‘Anneler Günü’ derler…
Annenin ne günü, ne saati, ne zamanı olur! Anneler her gün özel, her an hatırlanacak birer kıymetli hazinemizdir… Onları bir güne sığdırmak, onlara bir günde gitmek, onlara sadece bugün hediye almak olmaz…
Onların günü her gün, onların zamanı bütün bir ömür boyu sürer…
Başta benim vazgeçilmezim, her şeyim, değerlim, saygı değer annemin, daha sonra bütün vefakar, emek veren annelerin ellerinden öperken; önlerinde saygı ile eğiliyorum…
Saygılar…