Yağmurun mevsimi yoktur burada,
Hüznü hep kirpiğinde taşır yüreğin,
Sorgulanan hayatları yazar ellerin,
Yarım bırakılmış sohbetler gibi…
Acını yutkunduğun saatler gibi…
Bir menekşe ağlasa kahrından,
Bir yonca acı acı çağlasa,
Günün sonunda birimizin yüreği acır.
Ya ben solgun sabahları geceye taşıyanı,
Ya da sen o hoyrat geceleri bir diğerine yükleyeni oluruz yeniden.
Ve kirpiğinin ucunda asılı kalır asılsız bir neşe,
Bir bekleyiş…
Deli bir öfke…
Katran karası kirpiklerin yorgun düşer,
Suya yazılır yine son dizeler,
Yiter heceler…