Senden sonrası var mı bilemiyorum, ama senden öncesini biliyorum! Senden öncesinde ruhumda fırtınalar eserken, seninle aşkın sahilinde gezerken birden kayboldun ve yıkıldım kaldım hala o sahilde, perişan haldeyim. Ben senin için doğru insan değil miydim, bir anda beni bırakarak kayboldun? Bana bunu söyleseydin, bendeki beğenmediğin ne varsa düzeltirdim lakin sen, senden sonrasını bilemediğim bir ıstırabın içinde beni bırakarak kayboldun. Bunu ben hak ettim mi acaba diye kendime sorarken cevabını bulamıyorum!
Belki de sen bendeki aşkı fark etmedin, fark etmek için aşkın gönül penceresinden bakamadın ya da ben sevmesini bilemedim ya da yanlış birisine gönül verdim. İnan ki cevap bekleyen o kadar fazla sorularım var ki, sen bile tahmin edemezsin ve şaşırıp kalırsın ben gibi. Şimdi yorgunluklarımla hayal kırıklıklarımın arasına sıkışmış kalmış birisi olarak, bitap düşmüş bir halde bunu anlamak için aklımı değil, sayende gönlümün tüm duvarlarının yıkılarak altında kalmış halimle sana bunları yazmaya çalışıyorum.
Bavulunu toplayarak gitmen, gitmek midir ki gittin? Toplayarak gitmek bu mudur dağıtmak iken! Bu gidiş midir yolda kendini yolcu sanarak yolun sonunu bilmeden? Yolun sonu benden harap ise, geri dönecek olursan o eski seni seven halimle beni tek parça olarak bulabilecek misin, bunu düşündün mü? Dağıtmak yerine kalıp düzeltseydin bir evin olurdu, bir de candan sevenin…