Yaşadığım, gördüğüm tecrübelere dayanarak diyorum ki: Velilerimizin kendilerini güncellemeleri gerekiyor. “Neden böyle söylüyorsunuz?” diyeceksiniz…
Velilerin çoğunluğu 40-50 yıl önceki zor yaşam şartlarında yetiştiklerinden, şimdiki çocukların ve gençlerin de aynı yaşananları yaşamalarını istiyorlar. “Eskiden bu yoktu, şu yoktu, yürüyerek beş on kilometre yol gidiyorduk. Siz rahatsınız aslında, sizin de yürümeniz gerekli. Bu kadar kalem ve defteri ne yapacaksınız? Biz kalem, silgi bulamıyorduk…” diye söylenen, uzayıp giden birçok karşılaştırma yapılıyor. Evet, bu karşılaştırmalarla yanlış yapıyoruz. Eski yaşamı düşünüp şimdiyi ona göre ayarlarsak yanlışlıklar yaparız. Geçmişte yaşanan sıkıntıları biz de istemeden yaşadık. Hiçbir anne baba o sıkıntıları yaşamak istemedi, istemiyordu, yaşatmak da istemiyorlardı. Ama yaşamış olduk. Sadece biz değil, herkes o zamandan geçti. Çocuklarımız zorluk çekmesin diye neden uğraşıyoruz ki o zaman?
Bu devirde biz kendimizi çocuklarımıza daha faydalı olmanın yolu ve programıyla uğraşmamız gerekiyor. Biz yapacağımızı yapalım. Sorumluluklarımızı yerine getirelim. Onlar da sorumluluklarını yerine getirsinler veya getirmesinler; onlara kalmış sorumluluk. Yoksa eskiye takılıp kalırsak, yeni hayatımıza yenilikler eklememiş olacağız. Günümüz şartlarına göre gelin, kendimizi güncelleyelim. Eğitimde de güncelleyelim. Güncel kalmak, donanımlı olmak için eğitici programları, sosyal medyada yararlı olabilecek insanları, bilim insanlarını takip edelim. Kitaplar okuyalım. Biz kendimizi yetiştirirsek, çocuklarımızı da yetiştirmek için bilgi birikimimizi çoğaltmış oluruz.
Bu şekilde hem ailemize hem de toplumumuza faydalı olup, faydalı insanlar yetiştirmiş oluruz. Böylece günümüz ve yarınımız da güvenli olacaktır.