Konuya giriş yapmadan önce, neden bu konuyu seçtiğimi paylaşmak istedim. Bu ay ne yazmalıyım diye düşünürken, rüyamda bana şu an sizinle paylaştığım başlık söylendi. Aslında gerçekten aklımda bu konu yoktu. Demek ki bilinçaltımda bir yerlerde saklanıyormuş, bana yardımcı oldu. Bir kitapta bu şekilde bir parça okumuştum. Yazarın biri, bir şeyler yazmak istediğinde “Bilinçaltım bana ihtiyacım olan içerikleri rüyamda göster,” dermiş ve her seferinde oldukça ilgi çekici rüyalarla yeni romanlarını yazarmış. Benimki de buna benzer oldu sanırım.
Birçok kilo problemi yaşayan insanımız var. Ben de yıllarca kilolarımla mücadele ettim. Yani bir nevi savaş misali. Yaptığımız en büyük hata da buymuş; kilolarımızla düşman misali savaşmak.
“Onlar neden kilo almıyorlar?” Oysaki birçoğu bazen bizden daha çok besin tüketiyor. Hatta bir kısmı gece geç saatlerde yedikleri halde kilo problemleri yok. Unlu gıdalar tüketiyorlar, tatlı yiyorlar, şekerli içecekler tüketiyorlar vs. Beynimizi kurcalayan liste bu şekilde uzayıp gidiyor.
- Genetik faktörler
- Çevresel faktörler
- Annemizin beslenme şekli ve buna bağlı olarak gelişen bizim beslenme şeklimiz
- Psikolojik faktörler
- Tiroit, tip 1 diyabet, bazı bağırsak hastalıkları gibi birçok sağlık problemi de kilo almayı engelliyor.
- Yetersiz beslenme
Asıl genetik faktörlerimiz atalarımızla başlıyor. Anneannemiz, annemizi karnında taşımaya başladığı andan itibaren bizlerin de genetik faktörleri oluşmaya başlıyor.
Çevresel faktörler; yaşadığımız yerlerin beslenme kültürü, arkadaş, akraba, iş ortamı ile birlikte beslenmemize olumsuz ya da olumlu etkiler katabiliyor.
Annemizin beslenme faktörü bizi nasıl etkiler? Annelerimiz yemek yemeye çok düşkün bireylerse, bebeklerinin ve çocuklarının beslenmesini de buna göre düzenlerler. Unlu gıdalara veya tatlıya bağımlılarsa zamanla bizlerde de bu bağımlılık oluşur. Ya da düzensiz zaman aralıklarında bol enerjili yiyecekler tüketiyorlarsa, biz de alışageldiğimiz beslenme şekline uyum sağlarız. Tam tersi de olabilir; bu durumda annemiz yemek yemeye fazla ilgili olmayan biri de olabilir. Bu durum da aynı şekilde yaşamımıza sirayet edebilir. Neden anne? Baba da etkilemez mi? Baba da etkiler; fakat çocuğun etkileşimi çoğunlukla annesi ile olur. Beslenme düzenini anne oluşturur.
Psikolojik faktörler; yaşanılan ağır travmalar, öfke, heyecan, mutluluk, duygu durum bozukluğu, uyku problemi bir kısım insanlarda iştahının gitmesine neden olurken, diğer bir kısım insanlarda da sürekli atıştırma isteğine, bol enerjili yiyecekler tüketmesine, kısacası içindeki duygusal boşluğu yemekle doldurmaya çalışmalarına sebep olur.
Yukarıda belirttiğim bazı sağlık problemleri de kilo alımına engel oluşturur.
Yetersiz beslenme: Her insanın bedenin ihtiyacı olan enerji miktarının aynı olması mümkün değildir. Şu kadar kalori, bu kadar kalori beslenme çizelgesi, herhangi birinin yaşamı için yeterli ya da yeterli değil şeklinde bir yorum yapabilmek için kişiyi birebir tanıyıp, yaşam tarzı, beslenme şekli, yaşı, varsa hastalıkları gibi birçok faktörü de değerlendirmeye almak gerekir.
Buraya kadar bunlar hemen hemen hepimizin bildiği konular değil mi? Evet evet, bunları biz de biliyoruz dediğinizi duyar gibiyim.
O halde yaptığım araştırmalar şu şekilde:
- Belirli kilo aralığını daima koruyan insanlar bunu nasıl yapıyor?
- Kilo alıp vermek sadece bilimsel verilere mi dayanıyor?
- Bilinçaltının beslenme düzenindeki rolü nasıl?
- Düşük kiloda olan insanlar nasıl bir yaşam tarzına sahipler?
- Diyet yapmanın bedenimize ve bilinçaltımıza olumsuz etkileri neler?
- Kilosu normal olan fakat sağlıksız beslenen insanlar, kilolu bireylerden daha mı sağlıklı olurlar?
Gerçek insanlar üzerinden konu açılımlarını merak ediyorsanız, önümüzdeki ay yine aynı gün için sözleşelim mi?
Konu içeriklerini “ikinci bölümde”, Eylül ayı yazımda paylaşıyor olacağım inşallah…