Kadına şiddet, bir insanın ruhunu solduran, varlığını silikleştiren, sessiz çığlıkların yankılandığı bir trajedi. O an bir kadının gözlerindeki ışıltı, çaresizliğe bulanır. Her darbe sadece bedende iz bırakmaz, kalpte, ruhun derinliklerinde kapanmayan yaralar açar. Sevgiyle var edilmiş bir dünyada, korkunun gölgesiyle yaşamak zorunda kalmak, en büyük adaletsizliktir. Eller, sevmek ve korumak için vardır, incitmek için değil.
Bir kadının suskunluğu, aslında bir çığlıktır. Duyulmayan, görülmeyen bir isyanın simgesidir aslında. Onun gözlerinden süzülen her yaş, anlatamadıklarının, çektiği acıların sessiz bir tanığıdır. Ama o gözyaşları, bir gün umut dolu olacak, çünkü bir kadının gücü, ona vurulan her zinciri parçalayacak kadar güçlüdür.
Kadına şiddet, sadece fiziksel yaralar değil, bir kadının tüm hayallerine, özgürlüğüne ve geleceğine vurulan bir darbedir. Her darbe, bir güveni, bir masumiyeti parçalara ayırır. Ama en kötüsü, o kadının kendini kaybetme korkusuyla yaşamasıdır. Her gün aynaya baktığında, bir zamanlar içinde var olan cesareti, sevgiyi ve hayat enerjisini arar, ama çoğu zaman bulamaz. Karanlık, en sevdiklerinden, en yakınlarından geldiğinde, o acının izi hiçbir zaman silinmez.
Yine de bir kadın, içindeki gücü unutmamalıdır. Zayıf görünen, kırılgan gibi duran o kalp, bir fırtınaya karşı dimdik durabilen bir dağ kadar sağlamdır aslında. O kalp, tekrar sevmeyi, tekrar güvenmeyi öğrenebilir. Her gözyaşı, onu daha güçlü, daha bilge yapar. Kadına şiddet, toplumun yarasını derinleşltirir, ama her kadın, o yaraları iyileştiren bir ışık olabilir. Çünkü kadınlar, sadece hayatta kalmazlar, yeniden doğarlar, yeniden umut olurlar, yeniden hayatın anlamı olurlar.
Gelin bir de kadınlara verilmesi gereken değerin, nasıl olması gerektiğini şu sözlerden düşünelim:
“Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım. Kadınlara ancak kerim olanlar ikram ederler, onlara kötülük edenler ise leim (alçak, mayası bozuk) kişilerdir.’’ (el-Camiü’s-Sağir, Hadis No: 4102; Münavi, Fayzu’l-kadir, Beyrut, 2002, 3/661)
“İmanca en olgununuz; ahlakça en güzel olanınızdır. Ahlakça en güzel olanınız ise, kadınlarına iyi davrananınızdır.” (Tirmizî, Rada, 11)
“Kadınlar insandır, biz insanoğlu.’’ (Neşet Ertaş)
“Erkekler kadınsız ne olurdu? Kıt, efendim, çok kıt.’’ (Mark Twain)
“Kadınlar ile ilgili yapılabilecek üç şey vardır. Onu sevebilir, onun için acı çekebilir ya da onu edebiyata çevirebilirsin.’’ (Henry Miller)