Kendi hayat ve yaşantımda deneyimlediğim kadarıyla söyleyebilirim ki…
Çok garip bir dünyada yaşıyoruz. Yaşadığımız her gün bir fazla şaşırıyor, hayretler içinde kalıyoruz.
“Ne garip değil mi? Hiçbir “öz” ve hiçbir “söz” hiç kimsenin yüreğine değmiyor artık. Bakıyoruz, seviyoruz, okuyoruz, geçiyoruz… Oysa kalmalı insan herhangi bir şeyde. Vazgeçmediği bir “değeri” olmalı yüreğinin bir köşesinde.” der Birhan Eroğlu.
Oysa her insanın vazgeçmediği bir değer olsun yüreğinde. Gözümüzün önünde sergilenen sahneleri görmemezlikten gelmeden, durup izleyip anlam arayarak, hayata anlam katarak devam etmeli.
Üstüne basa basa divitimden döktüklerim kime kor ateşten har, kiminin yüreğine dar, kimi belki anlamaz anlatmak istediğimi, kimi anlamamazlıktan gelir. Garip bir dünya işte.
Bir yanda çiçek ekenler, bir yanda çiçek koparanlar, bir yanda solan çiçeklere su verenlerle karşılaşıyoruz. En çok da yetiştirdiğimiz çiçeklerin koparılmasına üzülüyor ve şaşıyoruz.
Bir tohumu toprağa atmak, yeşermesini beklemek, günlerce su verip çiçek açmasını beklemek… Meşakkatli yollardan geçerken, tam da yapraklarını güneşe verdiği zamanlarda koparılan çiçeklerimiz -ha keza duygularımız- için şaşıp kalıyoruz öylece.
Garip bir dünya işte; bir yanda çiçek koparanlar var… Bir de dağ bayır gezip çiçek tohumları arayanlar var. Bence sevmenin en güzel yoludur bu. Her şeyi sebepsizce sevmek, var etmek çok güzel; tüm dünyaya katkıda bulunmak, içinden geldiği için beklentisiz yapmak çok güzel bir duygu.
Yaşadığımız dünyaya değer katmak gerek; sonuçta içinde yaşıyoruz ve birer yolcuyuz. Gelip, görüp, gideceğiz. Ne ile karşılaştık, daha neler ile karşılaşacağız orası bir muamma; lakin emanet bilirsek dünyayı… Sevgi tohumları ekip solanları canlandırırsak, gün gelir üstlerinde kelebekler dolaşır, arılar konar; tüm dünyaya kan olur, can olur, daha yaşanılır bir dünya var olur.
Çiçek koparanlara denk gelsek de biz yine çiçekler ekeceğiz, solan çiçeklere su vereceğiz. Vazgeçmeyeceğiz var etmekten, sevmekten. İyiliği yaymaktan vazgeçmeyeceğiz. Gülüşümüzün ardına saklayacağız koparılan tüm çiçekleri. En çok da solan çiçeklere su vereceğiz; daha gür bir şekilde çiçek açmaları, hayata anlam katmaları için.
Vazgeçmeyeceğiz yeşertmekten, çiçek tohumları ekmekten, hayata hayat katmaktan; gerimizden gelenlere daha temiz bir dünya bırakmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.