2024 senesinin son günlerini yaşadığımız bu süreçte, sene içerisinde karşılaştığımız ya da belki de yaşadığımız bazı sözcükler de girdi hayatımıza: Gaslighting, ghosting, love bombing gibi….
Nice farklı kelimelerin hayatımıza girdiği ve belki de yaşadığımız bu dönemde , senenin sonuna yaklaştığımızda ise iki kelime daha bizleri karşılamaktadır.
Farklı anket ve araştırmaların yapıldığı ve sene sonunda sonuçları paylaşılan bu anketlerden ben ikisini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu iki kelime; “Brain Rot” ve Kalabalık Yalnızlık”
Oxford Sözlüğü’nün 2024 senesinde yaptığı ankette yılın kelimesi olarak “Brain Rot(beyin çürümesi)” seçilmiştir. Peki bu sözü edilen “Brain Rot” nedir? Elbette beynin bir meyve gibi çürümesi değildir. Sözlük, “bireyin zihinsel ve entelektüel durumunu, bozulması, özellikle çevrim içi içeriklerin aşırı tüketimi sonucu oluşan durumu” ifade etmektedir.
Sosyal Medyanın ve dijital medyanın kullanımının artmasıyla insanlar kendilerini daha yalnız hissetmeye başladığı bilgisine ulaşılmakta ve yapılan araştırmalar bu duruma da değinmektedirler. Sosyal medyanın getirdiği kısa süreli haz ve ekranı kaydırma isteği bireylerde dikkat dağınıklığına sebep olabilmekte ve kişilerde mental yorgunluk yaşamasına neden olabilmekte ve bireylerin detaylı düşünmesine engel olabilmektedir.
Peki bu durumda ne yapmak gerekir ve alınabilecek önlemler nelerdir, gelin birlikte inceleyelim:
- Zihni kuvvetlendiren aktiviteler: Kitap okumak, bulmaca çözmek gibi…
- Meditasyon: stresi azaltır, dikkati yoğunlaştırır.
- Bilinçli medya kullanımı tüketimi: Günlük medya kullanımını sınırlı ve kararında kullanmak.
Yukarıda sözü edilen seçenekler bir öneri niteliğindedir. Unutulmamalıdır ki, hayatımızın kontrolü kendi elimizdedir. Ona şekil verip biçimlemek de yine kendi tercihimizdedir.
2024’de yılın kelimesi olarak seçilen bir diğer sözcükse, “Kalabalık Yalnızlık”tır. Türk Dil Kurumu’nun yaptığı anketin sonucuna baktığımızdaysa karşımıza “Kalabalık Yalnızlık” çıkmaktadır. Peki bu kalabalık yalnızlık nedir? Değerlendirme kurulu tarafından yapılan açıklama da şöyle belirtilmektedir : Hayatın giderek artan hızı, artan insan hareketleriyle birlikte , toplumsal bağların zayıflamasıyla, bağ kurmakta zorlanan bireyler, kendilerini kalabalık içinde yalnız hissetmektedirler” şeklinde ifade edilmektedir.
İnsanlar sosyal medyayı hayatlarına daha çok almakta ve bireylerin de insani ilişkileri zayıflama noktasına gelebilmektedir. Hal böyle olunca da bireylerin yaşadığı “ Kalabalık Yalnızlık” da kaçınılmaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı evin içinde karşılaşmak ve aynı evin yemek masasında bir araya gelmek bile azalabilmektedir. “Kalabalık yalnızlık” bir kelime olmanın ötesinde, bir durum tespiti oluşturduğu kanısındayım.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, sosyal medya ve dijital teknoloji kullanımının artması, kişilerin kendilerini daha yalnız hissetmelerine sebep olmakta ve yalnızlık hissiyatı bir sarmal gibi sarmaktadır, insanları.
Durum neticesinde “Brain Rot” ile “Kalabalık Yalnızlık”ın doğurduğu sonuçlarda birbirine benzerlik oluşturduğu fikrindeyim. Durum budur ki, sosyal medyanın yoğun kullanımı, dijital dünyanın içeriklerine kişilerin yoğun şekilde maruz kalması, dikkat dağınıklığına, mental yorgunluğa, kaygı ve strese de neden olabilmektedir. Bu da gösteriyor ki, Yılın sonunda seçilen bu iki farklı kelimenin birbirlerine bağlı, girift anlamları taşıdığı fikrindeyim. Her iki kelime de insanların sosyalleşmeden uzaklaşıp, dijital ortama yönelmelerinin bireyleri içsel bir yalnızlığa, yorgunluğa, dikkat dalgınlığına sürüklediği fikri uyanmaktadır bende…
Bir sonraki yazıma kadar yeni rotamda, farklı yolculukta, farklı düşüncelerin ekseninde buluşuncaya dek, iyiliğiniz ışığınız, kalbiniz kılavuzunuz olsun.