REHBERLİK ARAŞTIRMA MERKEZLERİNDE PSİKOLOJİK DANIŞMAN
RAM’daki çalışmalar iki bölüm tarafından yürütülmektedir: Rehberlik hizmeti bölümü ve özel eğitim bölümü. Bir psikolojik danışman özel eğitim bölümündeki ihtiyaçlar bağlamında yönlendirme, ölçme araçlarını uygulama ve karar verme görevleri ve sorumlulukları bulunmaktadır. Psikolojik testlerde birçok zeka ve yetenek testlerini öğrenmiştik ve RAM hakkında bazı bilgileri öğrenmiştik. RAM’daki danışmanlar daha çok tanılama ve değerlendirme hizmeti sunmaktadırlar. Danışmanlık hizmetinden çok rehberlik odaklı çalışmalar yapılmaktadır. Bunlar daha çok eğitim çalışmaları, bilgilendirici seminerler şeklinde öğrenci, aile ve öğretmenlere yönelik yürütülüyor. Derste RAM’da psikolojik danışmanların aile danışmanlığı, rehabilitasyon danışmanlığı, ruh sağlığı danışmanlığı ve kariyer danışmanlığı hizmetlerinin yönetmelikte de belirtilerek çalışmalar yaptığı anlatılmıştı ve ilgimi çekmişti. Ancak, bu bahsedilen hizmetlerin büyük çoğunlukla kurumlarda sunulmaması, benim nezdimde sadece kağıt üstünde gösterilen bir görev olduğu izlenimi oluşturdu. Bu hizmetlerin hepsi sunulması gerekmekte ve ihtiyacın olduğu danışmanlık alanlarıdır.
RAM’larda hem danışmanlık hem de fizyoterapi gibi birçok alanda çalışan kişilerin birbirleriyle işbirliği halinde olarak uygulamalar yapılmasına ihtiyaç vardır. Bunun aksine fizyoterapist, klinik psikolog, sosyal hizmet uzmanlarının sadece gerekli görüldüğünde hizmete dahil edilmektedir. RAM’larda bu alanlara yönelik alımların olması yapılacak hizmetleri daha sistemli ve işlevli şekilde yürütülmesine katkı sağlayacağı kanaatindeyim. Ayrıca okul psikolojik danışmanları ile RAM’daki psikolojik danışmanlar aynı yönetmelik kapsamında çalışmaktadırlar (Milli Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği). RAM alanında sadece bir yönerge bulunmaktadır. RAM’da çalışan psikolojik danışmanlara yönelik kapsamlı ve ayrıntılı bir yönetmeliğin olmaması ciddi bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Okul psikolojik danışmanlar ile RAM’da çalışan psikolojik danışmanlar işbirliği halindedirler, ancak öğrencilerin genel ihtiyaçları farklılık göstermektedir (benzerlikler de bulunmaktadır). Bu doğrultuda RAM kapsamında kurumun ihtiyaçları, görev ve sorumlulukları, yapılacak faaliyetler, diğer mesleki alanlarla yapılacak hizmetler, ailelere yönelik hizmetler daha detaylandırılarak danışmanlık alanın da ön plana çıkarılacağı bir yönetmeliğin oluşturulması gerekmektedir.
RAM’da danışmanlar 8.00-17.00 veya 9.00-17.00 çalışma saatleri aralığında görev yapmaktadırlar. Okul psikolojik danışmanlardan farklı olarak şubat ve yaz tatili bulunmamakta, yıllık olarak çalışma sürelerine bağlı olarak 10 yıl ve daha az olanlar 20 günlük izin, 10 yıldan fazla olanlar 30 günlük izin kullanabilmektedirler (Devlet memurları ile aynı). Ancak RAM’daki psikolojik danışmanlar okul psikolojik danışmanlarında daha yüksek maaş almaktadırlar. Hatta BİLSEM sınavlarında da görevlendirilerek 2.000-3.000tl civarı ek ücret alıyorlarmış, bunu bilmiyordum. Haftalık olarak 40 saat çalışıyorlar. Bunlara ek olarak, araştırma yapmayı seven biri olarak, RAM’da araştırmaların yapılmasına yönelik çalışmalar kısıtlıdır.
PSİKOLOJİK DANIŞMA MERKEZLERİ/PSİKOLOJİK DANIŞMA UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZLERİNDE PSİKOLOJİK DANIŞMAN (ÜNİVERSİTE)
Sağlık kültür ve spor başkanlığı kapsamında üniversite bünyesinde rektörlüğe bağlı olarak öğrencilere, akademik personellere psikolojik destek sağlanmaktadır. Üniversite danışma merkezlerinde atama yapılmamaktadır. Bireyler üniversitelerin açtığı kadrolara başvurarak üniversitenin koşullarına uyulması halinde kabul edilmesiyle çalışmaya başlanmaktadır. 09.00-17.00 aralığında çalışılmaktadır. Çalışma ortamları üniversitelerin koşullarına göre değişmektedir (sunumda yetersiz olduğu belirtilmişti). Üniversitelerde ders veren ve ders vermeyen olarak öğretim görevlisi alımları olduğunu bilmiyordum. Genellikle üniversitede psikolojik danışmanlar ders vermeyen kapsamında çalışmaktadırlar (üniversitenin kadro alımındaki şartlara göre değişir). Üniversitede çalışan psikolojik danışmanlar eğitsel, mesleki, kişisel, gelişimsel, bireysel ya da grupla psikolojik danışma ve psikoterapi hizmetleri sunmaktadır. Gerektiğinde psikolojik testler ya da diğer ölçme araç ve teknikleri kullanılmaktadır. Ayrıca PDR merkezlerinde üniversite öğrencilerinin var olan potansiyellerini artırmaları, kişisel, akademik ve kariyer tercihlerini geliştirmeleri konusunda önleyici ve gelişimsel müdahale yaklaşımları ve programları uygulanmaktadır. PDR merkezlerinde araştırmalar yapılmaktadır. Danışmanlık merkezinde randevu alınarak günde en az 3 danışmanlık yapılacak şekilde süreç yürütülmektedir (acil durumlarda hemen danışmanlık yapılmaktadır).
PSİKOLOJİK DANIŞMA MERKEZLERİNDE (ÖZEL MERKEZLER) PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Özel merkezlerde psikolojik danışman olarak çalışabileceğimizi biliyordum ama nasıl bir merkez açabiliriz, kimlerle açabiliriz, sürecin nasıl olduğunu bilmiyordum. Danışmanlık merkezinin açılmasında ilk olarak bir mali müşavir ile görüşülür ve merkezi nerede kuracaksak yerini ayarlayarak mali müşavir aracılığıyla gerekli olan tüm belgeleri hazırlanmaktadır. Belgeler alındıktan sonra belediye ruhsatı alınması gerekmektedir. Danışmanlık kapsamında sertifikalar, eğitimler alınarak ve hatta yüksek lisans yapılarak danışma merkezleri açılmaktadır. Danışma merkezleri kapsamında belli bir yönetmelik ve yönerge bulunmamaktadır. Ayrıca benim nezdimde, danışmanlık merkezlerinin yönetmeliğinin olmaması danışmanlar ve merkezi açmak isteyecekler için bir belirsizlik oluşturmakta ve yasal bazı tanımların olmaması düzenlenmesi gereken bir sınırlılıktır. Genel olarak seans ücretleri merkezin yerine göre değişebilmektedir.
AİLE DANIŞMANLIĞI MERKEZLERİNDE PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Aile danışmanlığı, bireylerinin yaşadıkları sorunların çözümü ve kişilerin iletişim becerileri, birbirileriyle olan davranışlarına yönelik iyilik halini destekleyen psikolojik danışma hizmetlerini sunmayı amaçlamaktadır. Aile danışmanı olmak için genellikle yüksek lisans yapılarak olunacağını biliyordum. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu veya üniversitelerden, biri tarafından uygun görülen en az üç yüz saati (300 saat) teorik ve en az otuz saati (30 saat) süpervizyon eşliğinde olmak üzere yüz elli saati (150 saat) uygulamalı toplam dört yüz elli saatlik aile danışmanlığı alanında bir eğitim programını başarıyla tamamladıktan sonra sertifika alınarak aile danışmanı olunabilmektedir. Hatta sadece psikolojik danışmanlar değil; psikoloji, sosyal hizmet, sosyoloji, tıp, hemşirelik ve çocuk gelişimi gibi alanlardan en az dört yıllık lisans programlarından mezun olanlarda aile danışmanı olabilmektedirler. Bu durum aslında ciddi bir sınırlılıktır. 450 saatlik bir eğitimde, bunun 5-6 aylık bir eğitim olduğunu varsayarsak; yeterli gibi görünse de danışmanlık beceriler, kuram bilgisi, gelişim, eğitim, psikoloji, davranış bozuklukları, anormal psikoloji, etik kurallar gibi aldığımız eğitimleri bu süre zarfında alınamayacağı, yeterli olmayacağı kanaatindeyim. Aile danışmanlığında sadece aile bazında değil genel bir bakış açısıyla derinlemesine bir bakış açısına sahip olunması gerekmektedir. Bu sebeple sadece aile danışmanlığı eğitimi bu unvan için yeterli olmaz.
Aile danışmanlık merkezlerinde aile danışmanlığı yapılabiliyor. Bu merkezler, farklı lisans programlarından mezun olan en az bir aile danışmanı ve bir meslek elemanı (psikoloji, sosyoloji, hemşire, çocuk gelişimi alanındaki kişiler) ile büro, teknik ve temizlik işlerini yürütecek en az bir personelin bulunması koşuluyla açılabilmektedir. Bunun sadece iki psikolojik danışmanla açılamayacağı da belirtilmişti. Farklı alanlarda çalışan meslek elemanlarıyla işbirliği halinde olunması hem etkili bir hizmet hem de farklı bakış açılarının olması açısından çok güzel ve işlevsel bir çalışmadır. Ayrıca İl müdürlüğü tarafından onaylanan aile danışmanı dışında da, herhangi bir kişi aile danışmanı olarak çalıştırılamaması koşuluysa sistematik ve güvenirlik açısından gerekli bir durumdur.
Aile danışmaları da diğer psikolojik danışmanlar alanlarında olduğu gibi sürekli bir gelişim halinde olmaları gerekmektedir. Meraklı, araştırmayı seven, bilgi arayışında olan, yeniliklere açık, farklı görüşlere saygılı, anlayışlı, sabırlı (ailelerle çalışman zorlayıcı olabiliyor), teknik ve yetkinlik açsından yeterli bilgi ve beceriye sahip bireyler olmaları gerekmektedirler
KARİYER MERKEZLERİNDE (ÜNİVERSİTE) PSİKOLOJİK DANIŞMAN
Üniversitelerin bünyesinde olan Kariyer Merkezlerinde kurumların kendine özel yönetmeliği bulunmaktadır. Bazı üniversiteler incelendiğinde (Düzce, Sakarya, Bartın, Arel Üniversiteleri) merkezin amaçlarının çoğunlukla benzer olduğu görülmüştür. Merkezin amaçları genellikle üniversitenin öğrencileri ve mezunlarına yönelik bireysel kariyer planlama, öğrencilerin özellikleri, becerileri, ilgi alanlarına yönelik danışmanlık sağlama, iş yerleri ve staj yapılacak kurumlarla bağlantı kurma ve araştırmalar yapma, öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırmak için eğitimlerin yapılmasını sağlama, mezun izleme çalışmalarının yapılması şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca kariyer danışmanlığı kapsamında meslekte başarılı kişilerin öğrencilerle yüz yüze veya online ortamlarda bir araya getirmesi, kariyer danışmanlığı kapsamında seminerler, konferanslar, eğitimlerin verilmesi ve kariyer günleri düzenleyerek öğrencilerin şirketleri tanıması, staj ve iş başvuruları yapması sağlanır. Bahsedilen bu amaçlar ve faaliyetler birçok üniversitede aynı seyirde işlemektedir. Üniversitelerin yönetmeliklerinde kariyer danışmanlığını yürütecek kişiler kariyer temsilcileri veya kariyer danışmanı şeklinde ifade edilmiştir. Kariyer temsilcileri ifadesi kariyer merkezinde çalışmanın psikolojik danışman olma şartının olmadığını ve psikolojik danışma yeterliliklerine sahip olmayan bireylerinde kariyer merkezinde çalışabileceği şeklinde yorumlayabiliriz. Hatta bazı durumlarda kariyer merkezindeki müdürlerin atamasıyla göreve başladıkları ifade edilmiştir. Bazı üniversitelerde ise psikolojik danışmanlık ve rehberlik mezunlarının kariyer merkezinde çalışmayı tercih etmesiyle kariyer danışmanı olabildikleri görülmüştür. Üniversitelerde kariyer merkezlerinde çalışmak isteyenler sadece psikolojik danışmanlardan seçilmemekle birlikte kişi hangi alandan (görüşülen kişilerden yola çıkarak işletme, antropoloji gibi ) mezun olursa olsun lisansüstü yapması ve bazı eğitimleri almasıyla kariyer merkezlerinde çalışabilmektedir.
Kariyer danışmanları da bir psikolojik danışmanında olması gereken kişisel ve mesleki özellikleri barındırması gerekmektedir. Yardım ve hizmet alanı olan psikolojik danışmanlık gibi kariyer danışmanları da yardım etmeyi seven, yenilikçi, araştıran, değişime açık, anlayışlı, sabırlı, girişken ve aktif bireyler olmalıdır. İnsanlarla ilgilen bir meslek olduğundan insanlarla ilgilenmeyi, onları dinlemeyi seven ve anlamaya çalışan bireyler olmalıdırlar. Öğrenci ve mezunların kariyer alanında yararlanacağı birçok hizmeti planlayan, eksiklikleri ve ihtiyaçları analiz eden giderilmesinde ön ayak olan bireyler olmaları gerekmektedir. Değişen iş dünyasını takip eden ve fırsatları değerlendiren öğrencilerin yararlanması sağlayan kişiler olmaları gerekir. Kariyer seçimleri insanları hayat boyu etkilemektedir. Bu sebeple yanlış seçimler, eksik bilgiler insanları büyük kayıplar vermesine neden olabilmektedir. Bunların önüne geçilmesi veya en aza indirilmesi için kariyer danışmanlarına önemli görevler düşmektedir. Alanda uzman kişilerin çalışacağı aktif faaliyetlerle bireyin kendini tanıması, eğitimler alması önemlidir. Her ne kadar farklı alanlardan kişilerin kariyer merkezlerinde çalışma imkanları olsa da çoğunlukla kariyer alanlarında yetkili ve uzman psikolojik danışmanların istihdam edilmesi sağlanmalıdır.
PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK ALANINDA AKADEMİK KARİYER
Akademisyen olmak için öncelikle lisans eğitimi sonrası lisansüstü yani ALES sınavına girerek ki bazı üniversitelerde yabancı dil şartı olduğundan YDS/YÖKDİL sınavlarıyla yeterli puan alınması gerekmektedir (ALES puanı en az 70 ve yabancı dil puanının en az 50). Yüksek lisans yapmak üniversiteye başladığım zamandan beri ilgimi çektiğinden süreç hakkında bilgim vardı. Akademisyen olmak gibi kesin bir hedefim/amacım olmasa da bana en uygun kariyer planı olduğunu düşünüyorum. Akademisyenler sürekli bir gelişim halinde olmak zorundadırlar, bilime katkıları olmalı ve katkısı olacak araştırmalar yapmalıdırlar. Üniversitede ders anlatmak, sınav hazırlama/yapma, konferans, seminer, sempozyum gibi alanlarda insanları/toplumu bilgilendirmekle yükümlüdürler. İngilizce akademik kariyer için bence bir zorunluluktur. Araştırma yapabilmek için alan yazına hakim olmak gerekir. Evrensel bir dil konumunda olan İngilizce dilinde birçok kaynak ve araştırma bulunmaktadır. Bu sebeple dil öğrenmek özellikle İngilizce dili bir akademisyen için göz ardı edilmemesi gerekir.
Doktora öğretim üyesi olduktan sonra YÖK tarafından oluşturulan jürinin yayınları değerlendirmesiyle sözlü sınava girilir. Başarılı şekilde tamamlandıktan sonra Doçent unvanı almaktadır. Profesör olmak için de doçent iken yapılan faaliyetlerden puan toplanarak bir dosya oluşturulur ve rektörlüğe gönderilir. (YÖK tarafından profesörlük kadrosu açılması durumunda başvuru yapabilir). Doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olması gerekmektedir. Bu unvanlara sahip olma süreci hakkında bir bilgim yoktu. Akademik kariyerde hangi basamakta olduğumuz maaşımızı da etkilemektedir. Aslında bu akademik kariyer basamaklarında bir üst kademeye geçmek zorlu bir süreç olmasıyla beraber bu süreci kaliteli yayınlar veya çalışmalar yapılarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Akademik camiada bu durum bilime katkıdan çok zarara uğratmakta ve asıl amaçtan uzaklaşmaktadır. Bilime katkı sağlamaktan çok akademik kariyerde üst basamağa çıkma çabası ve oluşan mesleki şişkinlik. Bir akademisyen olmak amacıyla değil de daha çok bir psikolojik danışman olarak alana katkısı olacak araştırmalar yapmak, sürekli gelişim halinde olmak, yeni şeyler öğrenmek ve faydalı işler yapmak hedeflerimiz arasında olmalıdır. Akademik kariyer sürecinin bu kadar zahmetli ve yorucu olması, ayrıca emeğin karşılığı olacak yeterli maaşın olmaması ciddi bir sorun ve sınırlılıktır.