Küçük bir kedi benim kalbimi ve evimi ısıttı. Ve emin olduğum bir şey var ki, keşfetmesi bir serüven olan bu canlıların hepimizin hayatında bir takım değişimler meydana getirdiği. Hadi o zaman gelin size önce beni, sonra biz insanları nasıl iyileştirdiğinden kısaca bahsedeyim.
Hikayem evimizin önüne gelen beyaz bir kedi ile başladı. Tasması olduğunu görünce hemen eve alıp sahibini aramak için ilanlara baktım, sosyal medyada kayıp ilanlarında bulundum. Yaklaşık üç gün evimizin misafiri oldu. ‘’Eyvah! Ne yapacağız şimdi? mobilyalara zarar verir mi? Tüyleri bizi hasta eder mi?’’ derken o üç günde evimize neşe getirdi. Nazikçe vazoların etrafından yürüdü, usulca kokladı. Geceleri sessizce yanıma gelip mırlayarak o minik patileriyle masaj yaptı. Gözlerimin içine bakarak uykuya daldı. Evde varlığıyla adeta o kısacık üç günde bize huzur verdi. Şaşırmıştık ve açıkçası hayran kalmıştık. Malum o güne kadar kedilerin bizde kötü bir sicili vardı. Nankör, sinsi, soğuk…
Ardından kedinin sahibini bulduk ve içimiz rahat teslim ettik. Ancak evin içine onun gidişiyle birlikte bir kasvet çöktü. Kararımızı vermiş olduk. Artık bizim de bir kedimiz olmalıydı. Tırmalasa da, tüy de dökse, sırtımıza bir sorumluluk da yüklese karar kesindi. O gün bugündür kedimiz Loris bizle hayat yolculuğuna devam ediyor. Yani o kayıp kedinin bize gelmesinin, daha doğrusu bizi seçmesinin bir sebebi vardı. Bize kedileri tanıtmak, kötü sicilini temizlemek, sevdirmek..
Bir kedinin evimize verdiği bu güzel enerji sadece bize has değildi tabii. Günden güne popülaritesi artıyor. İzlediğimiz videolar hem içimizi ısıtıyor hem de yüzümüzü gülümsetiyor. Kedilerin bu gücü keşfedilmiş olacak ki ressamların tablolarında, siyasetçilerin masalarında, bazen bir camide cemaat arasında bazen ise romanlarda yerini alıyor. Kendisine bağlayan yanının hep onurlu bir duruşu olduğunu düşünürüm. Sev beni diye uğraşmaz, o istemiyorsa zorla tutulmaz. Ancak bu onları öyle bir çekici kılar ki bir bakmışsınız bağlanıvermişsiniz. O da bunu anlar ve küçük nüanslarla size sevgisini gösterir.
Kedinin bu etkisi psikoloji alanında da karşımıza çıkıyor. Pet Terapi adını verdiğimiz çalışmalarda köpeklerin ve kedilerin iyileştirici gücünden yararlanılıyor. Bu tedavide en çok köpeklerden sonra ise kediler, balıklar ve kuşlardan yararlanılıyor. Levinson’a göre petler, hasta ile terapi sırasında yakınlaşmayı teşvik edip, odağı hayvanlara çevirerek anksiyeteyi azaltıyor. Konuşmakta zorluk çeken hastaların daha kolay açılmasını ve duyguların ifade edilmesini kolaylaştırıyor. Ayrıca kedi sahiplerinin daha düşük anksiyete, depresyon ve uyku skorlarına sahip olduğu ortaya konuluyor. Yine kanser hastaları üzerinde yapılan çalışmalarda kemoterapi gören hastalarda kandaki oksijen seviyesinin arttığı ve tedavi sürecinden dolayı oluşabilecek depresyonu, ağrıları ve stresi azalttığı görülüyor.
Çocukların üzerindeki olumlu etkilere kısaca bakacak olursak; sorumluluk almayı, kendinden daha güçsüz olan canlılar üzerinde gücünü kullanmamayı yani sınırları öğrenirler. Kedilerini beslerken kendi kararlarını vermeyi ve böylece özgüven gelişimini destekler. Empati kurmalarını sağlar. Ve hepinizi bir araya getirerek aile içi iletişimin güçlenmesini sağlar. Kediler bu konuda öyle iyilerdir ki.. İnanın bana onun kıvrılıp uyumasını izlerken bile bir sohbet ortamı anında oluşuverir.
Yapılan bir çalışmada evcil hayvan olan ve olmayan evlerden örnekler alınıyor. İncelemelerde evcil hayvan olan evde olmayana göre daha çok bakteri olduğu ortaya çıkıyor. Yani köpeklere ya da daha az etkili olsalar da kedilere maruz bırakılan bebeklerin bağışıklık sistemlerinin astım gibi hastalıklara daha dirençli olduğunu ortaya konuyor. Burada daha az etkili denmesinin sebebi kedilerin bir temizlik hastası olması diyebiliriz. Her gün en az yarım saat kendini temizler, gerekirse bir gün boyunca tuvaletini tutar ve kumdan başka yere yapmaz. Her gün sizi oyun oynamaya teşvik ederek hareket etmenizi sağlar. İhtiyaçlarını gidermesi için dışarıya çıkarmanıza gerek yoktur. Ve şunu söylemeliyim, o kadar temiz kokarlar ki sizi kendine hayran bırakırlar. Anlayacağınız gerek bakım kolaylığı gerek bu güzel enerjisi sayesinde daha çok evde kedileri görmeye devam edeceğiz gibi görünüyor.
Kediler ya da köpekler.. İnanın fark etmez. Katlettiğimiz, her yerini betona çevirdiğimiz şu dünyada onlara ne avlanacak alan ne de içecek temiz bir su bıraktık. Bugün dışarda yaşayan dostlarımızın ömürleri evde yaşayanlara göre çok daha kısa. Onların bize, bizim ise onlara ihtiyacımız var. Aramızdaki bu iş birliğini farkında olursak onlar için hayat daha kolay olabilir. Bizim içinse yaşam çok daha eğlenceli hale gelebilir.
Ve umuyorum ki bir gün hayatınıza bir kedi girer. Aynı benim gibi ön yargılarınızı kırar ve onu tanıma fırsatı bulursunuz. Birbirinizden sonsuz sevgi ve şefkati en gerçek yanından alır, sizi en kırık olduğunuz yerden bulur ve umarım iyileştirir..
Kedilerin iyileştirici etkisi ancak bu kadar güzel ve doğru ifade edilebilirdi. Kaleminize ve patisever yüreğinize sağlık???
Uzun süredir kedi/köpek sahiplenmek istiyorum fakat genel itibariyle herkes zorluklarından bahsediyor. Yazınızı okuyunca içim ısındı ve kararımı verdim, kesin sahipleneceğim! Düşüncelerinizi, duygularınızı öyle güzel hissettirdiniz ki..teşekkür ederiz?
Harika bir yazi, kedi sahibi biri olarak yazdiklarinizin her cumlesine katiliyorum. Daha fazla patisever gormek dilegiyle ??