Şehirleşmenin arttığı, her yeri gri binaların kapladığı şu yüzyılda evimizi yeşillerle kaplayarak ruhumuzu doğanın huzuru ile doyurmaya başladık. Üstüne pandemi süreci de eklenince evlere kapandığımız zamanlar gözümüz biraz da olsun yeşil aradı.
Daha da düştük sanki bitkilere. Victor Hugo’nun da dediği gibi: “Hepimizin bir annesi vardır: Toprak.”
Gerek çalışma hayatı gerek uzunca yapılan seyahatler sebebiyle kimileri için bitki bakmak zor olabiliyor. Bazen de bitki severler dahi bir rehber arayabiliyorlar. Bu sebeplerle size hem evinizi renklendirecek hem de bakımı kolay beş bitkiden bahsedeceğim.
1) DEVE TABANI /MONSTERA
Parlak, kimi zaman perdeli, kimi zaman ise oval düz yapraklara sahiptir. İyi bakıldıysa yaprakları devasa boyutlara gelebilir. Dekoratif görünmesinden dolayı da iç mimarların sıkça tercihidir.
Bakımı: Güneş ışığını sever. Doğrudan güneş ışığına maruz kalmayacak şekilde aydınlık mekanlar monstera için oldukça uygun. Ana vatanı Orta ve Güney Amerika’nın tropik yağmur ormanları olduğu için kış aylarında dahi 15-18 derece arası sıcaklığa ihtiyaç duyar. Dolayısıyla kendisi bir iç mekan bitkisidir.
Toprak ve Sulama: Torflu topraklar ya da normal kumlu bahçe toprağı tercih edilmelidir. Saksısı geniş olmalı ve toprak elle çok sıkıştırılmamalıdır. İki senede bir toprak değiştirilmeli. Toprağını nemli kalmasını ve ılık, dinlendirilmiş su sever. Yazın toprağınız sık kuruyorsa üç günde bir, kış ve sonbahar aylarında ise 1-1,5 haftada bir sulayabilirsiniz. Toprağına serçe parmağınızı daldırarak toprağın yaş mı kuru mu olduğuna bakarak su vermeniz en doğrusudur.
Çoğaltma: Hava kökü olan dalın 1-2 cm altından keserek suyun içine koyup köklenmesini bekleyebilirsiniz. Tek adımda kesebileceğiniz keskinlikte bir bıçak ya da makas olmasına özen gösterin. Ardından köklenen bitkinizi toprağa dikerek yeni bir monsteraya daha sahip olabilirsiniz.
2) SALON SARMAŞIĞI/ POTHOS
Tüm alanı sarması, kalp şeklinde yaprakları, yeşil üzerine krem, sarı çizgileri ile göz dolduran bir bitki. Doğru bakıldığı takdirde hızla büyümesi ve yemyeşil görünüşü sebebiyle en sevdiğim bitkilerin ilk üçü arasına giriyor kendisi.
Bakımı: Anavatanı Güneydoğu Asya ve Batı Pasifik adalarının tropikal bölgeleri olduğu için nemi sever. Ancak kışa ve kuru havaya da hassas bir bitki değil. Bu sebeple bakımı oldukça kolay.
Toprak ve Sulama: Hafif asidik, iyi drene olan bir toprak tercih edilebilir. Aşırı sulama kök çürümesine sebep olabilir bu sebeple toprağın nemi serçe parmağı ya da ince bir çubuk ile köklere zarar vermeden ölçülebilir. Toprak kurudukça su verilmesi arada su püskürterek nem sağlanması iyi olacaktır. Her bitki için geçerli olan bir kural da suyu bir anda dökmemeniz ve toprağın her yerine eşit gelecek, kuru yer kalmayacak şekilde dökmenizdir.
Çoğaltma: Yine önüne birkaç hava kökü olacak şekilde dalın 1-2 cm altından keserek suda köklendirme yapılabilir. Pothos geniş saksı sever. Geniş bir saksıya dikerek pothosunuzun büyümesini bekleyebilirsiniz.
3) KAUÇUK BİTKİSİ /FICUS ELASTICA
Hızla büyümesi, az su istemesi sebebiyle hem iş yerlerinde hem de evlerde sıkça tercih edilen bir bitki. Kimi zaman yeşil, krem alacalı renkte kimi zaman da düz yeşil renkte olabiliyor. Ben kendisine vefalı bitkim diyorum çünkü yıllardır benimle. Hala epey canlı ve büyümeye devam ediyor.
Bakımı: Anavatanı tropikal Asya bölgeleridir. Nemi sever ancak su vermeyi diyelim ki unuttunuz, size küsmez. Hemen kendini bırakmaz. Güneş ışığını sever. O yüzden kauçuk gün ışığına doğru bükülme yapabilir. Belirli aralıklarla bitkinizi farklı yönlere döndürüp gün ışığı eşit almasını sağlamanız iyi olacaktır. Soğuğu sevmez. 10 derece altında bulundurmamaya özen gösterin.
Toprak ve Sulama: Sıkı toprak sevmez. Torf, perlit taşlı yumuşak dokulu bir toprak tercih edilebilir. Sulama yaz aylarında haftada 1-2 kez, kış aylarında ise yine toprağın kuru, yaş ölçümüne göre su vermek doğru olacaktır. Suyun dinlendirilmiş ve oda sıcaklığında olmasına her bitkide olduğu gibi kauçukta da dikkat etmeniz önemli.
Çoğaltma: Birden çok dal varsa gövdeye yakın olan kısımdan bir dalı kesip suya koyarak köklendirebilirsiniz. Ardından uygun bir saksıya alarak yeni bir kauçuk bitkisi elde etmiş olacaksınız. Saksıda kalan kesilmiş gövdeyi ise mum dökerek kapayın ki o gövde kurumasın.
4) YUKA/YUCCA
Evlerde, ofislerde sıkça tercih edilen epey dayanıklı bir bitkidir. Ortaçağ döneminde şatoların girişlerine yuka çiçeği konur ve kötü ruhları uzaklaştırdığına inanılırmış. Kralların da odasında yuka bitkisi mutlaka yer alır. Hatta krallar birbirlerine hediye olarak bu bitkiyi takdim ederlermiş.
Bakımı: Anavatanı Orta ve Kuzey Amerika kıtası olan bu gösterişli bitkimiz gün ışığını doğrudan almayı sevmez. Aydınlık ama güneşin doğrudan yapraklarına vurmayacağı alanları tercih edebilirsiniz. Yerinin sık değiştirilmesinden diğer çiçeklerin de olduğu gibi hoşlanmaz.
Toprak ve Sulama: Doğal yaşam alanı kumlu, kuru çöller olduğu için gevşek ve iyi drene olmuş toprak tercih edilmelidir. Kum ve perlit karıştırabilirsiniz. Kalın gövdesinde su depolayan yuka, fazla suya ihtiyaç duymaz. Toprağına bakarak su vermeniz önemli çünkü uzun süre ıslak kalırsa bitkiniz çürüyebilir. Yaz aylarında 1,5-2 haftada bir kış aylarında ise toprağı yoklayarak 3-4 haftada bir su verebilirsiniz.
Çoğaltma: Gövdesine yakın bir dal steril edilmiş keskin bir bıçakla ya da makasla kesilir. Suda bekletilerek köklendirilir. Ardından boyuna göre ideal bir saksıya alınmalıdır. Gövdeleri ağır olduğu için taşıyabilecek, devrilmeyecek bir saksı olması önemli. Kesilen gövde mutlaka mum ya da slikon ile örtülmeli. Aksi takdirde içten çürüme yapabilir.
5) MARGINATA / DRACENA MARGINATA
Yaklaşık dört senedir benle olduğu ve bu süreçte beni hiç yormadığı için bu vefalı dostuma da burada yer vermek istedim.
Bakımı: Anavatanı Madagaskar olan bu bitki Türkiye’de iç mekan bitkisi olarak kullanılsa da Madagaskar’da daha çok açık alanda kullanılıyor. Doğal alanında 5-6 metreye kadar ulaşabiliyorken saksı bitkisi olarak çok daha ufak kalıyor. Doğrudan güneş ışığı olmamak şartıyla ışık alan bir yere yerleştirmeniz uygun olacaktır. Yine saksının yönünü değiştirerek her yerinin eşit ışık almasını sağlayabilirsiniz. Kış aylarında oda sıcaklığı mümkünse 10 derece altına düşmemeli.
Toprak ve Sulama: Her toprakta yetişebilir. Sadece saksı tercihiniz önemli. Marginatayı geniş saksıya dikerseniz kökleri çok uzayacak ve bakımı zorlaşacaktır. Küçük saksı ile başlamanız önemli. Yaz aylarında haftada 1-2 kere, kış aylarında ise 1,5-2 haftada bir yine toprağın nemine bakarak sulayabilirsiniz. Yılda iki kere vitamin takviyesini sever.
Çoğaltma: Dal ve gövdeleri birden fazla ise gövdeye yakın olan kısımdan keserek suya koyup köklendirebilirsiniz. Ardından ufak bir saksıya alarak yeni bitkinizin gelişimi izleyebilirsiniz.
ÖNEMLİ
- Yazmadıklarım dışında bonsai, şeflera barış çiçeği, difenbahya bitkisi yine bakmayı deneyimleyip, bakım kolaylığı ile dikkatimi çeken bitkiler. Bazı bitkiler ise daha ılıman iklim ve nemli ortamları seviyor. Örneğin starliçe, areka ya da kentia palmiyesi, muz ağacı gibi. Görünümü itibariyle harika olsalar da ne yazık ki benim gibi karasal iklime sahip şehirlerde yaşayanlar için bakımı kolay bitkiler değil. Konumuz Türkiye’nin her yerine uygun bitkiler olduğu için listeme eklemedim. Ancak nem oranı yüksek, kışları ılık geçen bölgelerde yaşayanlar için dekorasyonunuza güzellik katacak bitkiler olacaklardır.
- Toprak değişimi için en uygun vakit Nisan ayıdır.
- Sulama ve su püskürtme için en uygun vakitler akşama doğrudur. Saksı tabağında kalan suyu da mutlaka boşaltın. Aksi takdirde kökler çürüyebilir.
- Hiçbir bitki hava akımını sevmez. Hava akımı olan yerden bitkilerini uzaklaştırınız.
- Sulama için belirttiğimiz zamanların istisnaları vardır. En nihayetinde serçe parmağınızı ya da bir çubuğu toprağa daldırarak toprakta çamurlaşma ya da ıslaklık belirtisi varsa sulama zamanı gelmemiş demektir.
- Geniş yapraklı bitkilerinizin yapraklarının tozlarını nemli temiz bir bezle mutlaka alın ki daha iyi nefes alabilsinler.
Bitkiler benim evimin en güzel rengi. Bu yazının evinizi yeşillendirmeye en ufacık bir katkısı olursa ne mutlu bana. Bol yeşilli günler..