Merhaba efendim. Yeni bir kafa yakıcı durumla karşınızdayım. Son zamanlarda eminim pek çoğunuzun karşılaştığı bir soruyu artık bende kendime soruyorum:
“Dünyamız yoksa düz mü?”
İşin doğrusu, ilk başlarda “Hadi canım olur mu öyle şey?” diyerek gülüp geçtiğim ama her geçen gün Dünya’nın düz olduğunu savunan insanların giderek çoğalmasından mıdır nedir? Kendimi bu konuyu sorgular halde buldum.
Baştan söyleyeyim Dünya benim için M.Ö. 500 yılında Pisagor’un Dünya’nın yuvarlak olduğunu söylemesinden beri YUVARLAKTIR. Hatta tam yuvarlak olmayıp kutuplardan basık hali ile Geoittir ama bu şimdi çok da önemli değil.
Benim için önemli olan kimin ne düşündüğü de değil aslında. Sonuçta iki konunun da savunucuları oldukça yoğun bir şekilde kendilerini haklı çıkarmaya çalışıyorlar zaten.
Benim kafama takılan esas soru bunun neden bu kadar önemli olduğu?
Yani ben düz olsa ne olur, yuvarlak olsa ne olur diye düşünenlerdenim aslında.
Sebebine gelince; Dünya nüfusu şu sıralarda yaklaşık olarak Dokuz Milyar sularında geziyor. Peki bu insanların sizce kaçı yaşadığı ülkeden başkasını görmüştür?
Elbette bunun araştırmasını yapan insanlar mutlaka vardır ve birtakım verilere de ulaşmışlardır. Bu araştırmalar sonucunda ulaşılan rakamlarda insanların büyük bir çoğunluğunun maalesef ülke dışına çıkmayı bırakın kendi şehirlerinden bile ömründe birkaç kez bile dışarı çıkamadıkları gerçeği gün gibi ortadadır.
Peki bu ne demek? Bu milyarlarca insan için onun bakış açısı ile dikildiği yerden Dünya’nın zaten düz göründüğü anlamına gelir. O insanlar için henüz çember tamamlanmamıştır. Yaşadığımız Dünya’nın kişiler bazında ele alındığın da ne kadar büyük ve bir o kadarda keşfedilmemiş olduğu gerçeğini göstereceğine eminim.
Aslında Dünya’nın düz mü ya da yuvarlak mı olduğu sorusunu merak eden insan sayısı da genele vurduğunuzda oldukça azdır. Çoğunluğun asıl derdi hayatta kalmaktır. Bu tür bilimsel konular daha çok hükümetlerin ve bilim adamalarının gündeminde olmalı. Kabul edelim günbegün zarar gören bir gezegenin misafirleriyiz. Öyle ya da böyle üzerinde varlığımızı sürdürdüğümüz Dünya’mızı tükettiğimiz gerçeği ise diğer tüm konulardan daha önemli.
Sanıyorum pek çok insan (Özellikle gelir düzeyi yüksek olan insanlar) önlerinde duran gerçek problemleri görüp çözüm bulmayı denemek yerine binlerce yıl önce düşünülmüş, eskimiş ya da çürütülmüş teorilere kafa yormayı daha bir marifet saymakta.
Aslında Dünya’nın düz olup olmadığı sorusu, görünen o ki önümüzdeki on yıllar içinde hızlanan uzay çalışmaları sayesinde herkesin gözleri ile görebileceği bir duruma geleceği içine zaten ortaya çıkacağa benziyor.
Kısacası dostlar gerçek sorunlardan kaçınma çabası korkarım ki Dünya’nın sonunu getirebilir. Unutmayalım Dünya, VATAN’dır. Bastığımız yerdir. O yoksa bizde olmayız. Üzerinde yaşadığımız zeminin şekli değil, varlığını sürdürmesi bizim için daha önemli. Öyle değil mi?