Gün geçmiyor ki, futbol dünyasında olaysız, tartışmasız, hak ve hukuktan uzak ,enine boyuna düşünülmeden alınmış bir karar ile güne uyanmayalım.
Dernekler yasası ile yürütülen spor kulüpleri ve onları yönetenler ile beraber hemen her spor ‘‘futbol’’ tutkununu ilgilendiren ve yıllardır yasallaşması beklenen, SPOR YASASI teklifi, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi. Sırada TBMM de kabul edilmesi var.
Bugüne kadar çeşitli olumlu veya olumsuzluklar ile bir noktaya kadar gelen spor kulüplerimiz, UEFA kriterlerinin tüm Avrupa kulüplerinin hesaplarını takibe alması, denetlemesi ile birlikte, üzeri saman ile örtülen birçok olumsuz tablo!! Ortaya çıkıverdi. Kulüplerin batırıldığı ortaya çıktı.
Hal böyle iken, onları yönetmek için seçilen, TFF ve MHK sapır sapır dökülüyor, aldıkları kararların hiçbiri spor kamuoyunda olumlu bir karşılık bulmak şöyle dursun büyük eleştiri ve tepki toplamaya devam ederken, ard arda istifalar gelmeye başladı.
Spor yasasının hayata geçmesi ile birlikte çok şeyin değişeceği kesin olmakla birlikte üzerinde düşünülmesi gereken bir çok maddesi de olduğu biliniyor.
Spor insanı olarak, umuyoruz ki; Bu yasa, ileride kulüpleri ve spor kamuoyunu daha zorda bırakmaması için bu pürüzler düzeltilir. Yoksa ülke olarak Avrupa klasmanında geldiğimiz noktayı da arar dururuz!!
Birçoğumuzun dikkatinden kaçan şeylerden biri de; Türk futbolu bu hale gelirken, Milli takımlarda çoğunlukla Avrupa’da forma giyen oyuncular ile oynaması.!! Genç ve Ümit takımlarımızda bile durum böyle. Bu da üzerinde durulması gereken sorunlardan biri..
Kerem gibi, Arda gibi gençlerimizde Avrupa’ya gidiyor ama giydikleri Milli forma ile oradaki başarılı oyunlarını göremiyoruz.!!
Söz, döndü dolaştı altyapıya geldi.. Geldi gelmesine de, zaten yok denecek kadar az sayıda olan genç yeteneklerden söz açıldığı zaman bazı hocalar; “Onları korumak” tan söz ediyorlar!! Genç oyuncuları korumak!! Kimden, ya da neyden..? Onları oynatmayarak mı koruyacaksınız? Hayır.. Onların aileleri var, koruması gereken insanları var..
Türk futbolunun Avrupa’daki en iyi temsilcilerinden, Antalyaspor’un hocası Nuri ŞAHİN ne güzel söylemiş..
“Hoca olarak onlara yardım etmemiz, oynatmamız lazım..” demiş. Kendini örnek göstererek. 18 yaşında Dortmund kaptanı olarak, Real Madrid’e transfer olmasını söylüyor..
Kulüplerin ekonomik zorlukları ve spor yasasının hayata geçmesi ile, göreve gelecek başkan ve yönetimlerin görev sürelerindeki tablodan sorumlu olmaları, Türk Futbolunda açan genç filizleri oynatarak hem koruyacak hem de kazanacaklardır. Umarım.
Saygılarımla.