Hayat sonsuz bir enerjidir. Bu enerjiyi sürekli olarak üretmek, üretirken tükenmemek, tüketmemektir… (Peter Straub)
Enerjiniz onu aldığınız kaynakla dengelenir. Enerjinizi nereden alırsanız gittiğiniz yol da sizi oraya götürür. Enerji kaynağınızdan ne kadar çok güç elde ederseniz, maksat ve isteklerinizde o kadar gayretli olursunuz. Kimisi enerjisini aileden, kimisi evladından, kimisi öğretimin verdiği keyif’ten, kimisi beğenilme isteğinden, kimisi faydalı olmaktan, kimisi inancından alır. Ama her enerji kaynağı bizi hayata motive eder, bu yolda güdülerimizi arttırır.
Bundan başka insanın enerjisini doğru bilgi, maariflenme, iyi, umutlu düşünmek, uyumlu olmak veya uyumlu olmaya çalışmak, halletmeniz mümkünsüz olan sorunları hayatın döngüsüne bırakmayı bilmek gibi unsurların arttırdığını düşünüyorum. Çünkü bunları yaptığımızda enerji frekansımızı yükseltiriz ve kendimizi iyi hissederiz. Ama bunların aksini yaptığımız durumlarda enerjimizi düşürmekle yanaşı kendimizi de hastalandırırız. Mesela sorunları içinde kaybolan birinin en az baş ağrısı gibi bir rahatsızlığı olmuştur veya en basit bir örnek: bir sorunumuz olduğunda ve onu çözmeye çalıştığımızda enerjimiz çoğu zaman düşük olur. Neden? Çünkü olumsuz nesneler enerjimizi düşüren, gücümüzü alanlar listesine girer.
Başka bir misal: enerjinizi tüketen insanlar olabilir. Bu insanlar genelde fikirleri, tercihleri, hayata bakışı fikirleriniz ile örtüşmeyen insanlardır ve bu insanlar enerjinizi müthiş şekilde sömürür. Tek çıkış yolu bu insanlardan mümkün olduğu kadar uzaklaşmalı veya bu mümkün değilse, ilişkinizi uzak mesafeli ilişkiye değiştirmelisiniz.
Enerji sahip çıkmamız gereken, gücümüzü aldığımız kaynak olup yaşam süremizdeki basamakları yılmadan atmamıza neden olan sebeplerden biridir.