Ülkem yangın yeri, kan ve gözyaşı…
Binalar enkaz, sokaklar toz ve duman,
Sanki kumdan kale yapmış…
Sorarım size nerede bu evlerin taşı?
Şimdi…
Demir yerine tel koyanların…
Betondan çalıp paraya doyanların…
Kuş tüyü yastıkta rahat mı başı?
Maraş’tan, Hatay’a bir savaş var,
Ateşkes ise meçhul…
Kaçma, ilahî adalet peşinde,
Mezarlıklarda sessiz bedenler…
Sokaklarda feryat edenler,
Mahşerde Rabbine şikâyet edecekler.
Nereye kaçarsan kaç,
Hutame’de ateşin yolunu bekler.
Senin yüzünden, senin yüzünden…
Dilim farz namazda vecelleseneük ekler.
Adıyaman’da bir savaş var,
Ateşkes ise meçhul…
Şöyle dedi, ANNEM:
Oralarda çok ağladın mı?
Kaldı mı diyor bana gözyaşın?
Tadımlık dünyayı doyumluk zannedenler,
Erdi mi göğe başın?
Sorarım sana…
Boğazından geçiyor mu milyonluk aşın?
Aklım Malatya’da, Osmaniye’de, Antep’te,
Sanki bir savaş var,
Ateşkes ise meçhul…