Mutlu bir hayat, kendi doğasıyla uyum içinde olan bir hayattır… (Atasözü)
Adaptasyon – beklentilerinin hayal kırıklıklarını kabullenmektir. Ne kadar da zor olsa, bazen bazı şeylere uymamızı gerektiriyor hayat koşulları; bu, bulunduğumuz durumu kabullenmemize çalışmak işin içindeki diğer sorunları çözmemize yardımcı olabiliyor. Bazen hayat, yaşamak için hayatın sunduğu kabın şekline uyum sağlamamızı istiyor. Bu uyumu sağlayabilenler, hayatın attığı tokadın altından çıkmayı başararak kendi hayatlarına odaklanmaya devam ederler. Sağlayamayanlar işin içinden çıkamaz; düşünmekten bir hâl olur, hiçbir rasyonel kararı veremez ve sürekli şikayetçi olan birine dönüşürler. Örneğin; pandemi başladığı zamanlarda herkes önce bunu kabullenmekte zorlandı. Adaptasyon süreci uzun çekti; bunun ilk sebebi, bütün dünyanın aynı anda kendi kontrolü dışında bir sorun ile karşılaşması oldu; diğer sorun ise bu sürece ayak uydurarak hayatta kalmak için bundan sonra ne yapılması gerektiği idi ki bununla ilgili çoğu insan şaşkınlık içinde sorunu çözmekte zorluk çekti. Sonradan bazı insanlar adaptasyona kademeli olarak alışmaya başladılar; alışamayanlar ise zorluk çekmeye devam ettiler ve ya etmekteler. Burada çok önemli olan konu, zorlukla karşılaştığında ne oldu, bu sorun nereden çıktı, bu neden oldu ve ya şimdi ben ne yapacağım sorunları ile kafayı yormak değil; bütün bunlara rağmen ve olanlar neyse, onları geçmişte bırakarak önünüze bakmaya gayret etmektir. Çünkü bu şekilde hareketsizlik ve ya doğru hamleyi yapmamak sizi bir sonraki uçuruma götürebilir. Onun için en zor zamanlarınız, sizi en doğru kararları vermenize mecbur eden etkendir…
Bir de adaptasyon, her ortama uyum sağlamak anlamında anlaşılmamalıdır. Örneğin, yeni bir arkadaş grubuna katılmışsınız, bu arkadaşların kültür ve yaşam tarzları sizinkine ters ve derinlerde bir yerde bunu doğru bulmuyorsunuz ve ya geldiğiniz aile bunu doğru bulmaz. Burada size ters olan hal ve hareketleri gittiğiniz ortama ayak uydurmak için siz de yaparsanız, bu adaptasyon değildir. Hatta bu, sizi karakterinizle ilgili çıkmazlara sokan bir durumdur.
Çünkü bu, sizin ne olduğunuzu unutturan bir haldir ve bir sonraki ortamda da sizi tamam başka birisi yapar. Adaptasyon, karakterinizin “renginden” ödün vermeden ortama uyum sağlamaya denir. Kendi “renginizden” ödün verdiğiniz an, renkleriniz bir-birine karışır; bir süre sonra hem saygınızı hem de aidiyet duygunuzu kaybedersiniz. Uyum sağladığınızda, önce şunu içinizde tartışın; kendinize “Ben kime ve ya neye neden uyum sağlıyorum ve ya neden uyum sağlamalıyım?” sorusunu sorun. Cevaplar, gerçek karakterinizi ortaya koyar. Özetle, kararlarınızı insanların memnuniyetine göre vermek sizi yıpratır ve mutsuz eder.