Ah O Günler

Nazik Ömer 415 Görüntüleme 2 Yorum
2 Dak. Okuma

Bir rüzgar alıp götürse beni, her şeyi bırakıp geçmişe koşsam, bu zamanlarım hayal olsa yine… Tamamlanmasam, eksik olsam. Koşsam, hemen yorulsam, bugünlere hızla ulaşmasam. Koşturanları durdursam: “Acele etmeyin, koşmayın; her şey şu an çok güzel,” desem.

Mavi fularım radyoda çalan şarkı ile uçuşsa ve ben orada olsam, işte tam orada. Hayaller puslu olsa, şarkının sözleriyle uyumlanıp aksa, şarkının rengine bulansa… Giden özlese, dönse. Keşke ve pişmanlıklar mazi olsa.

Sen, o 15 yaş halini alsan yanına, kulağında çalsa o çok sevdiğin Erkin Koray sesi. Yine geçmişte, yine gelecek hayallerine dalsan. Yol uzun ve de kısa olsa. Yeşil daha yeşil, mavi ise masmavi… Zaman anlamlı, her an dolu dolu, aşk ise daha aşk… Mor puantiyelin üzerinde, pembe yanağında gamzenle oturuversen yanıma. Lüle saçlar taranmış, pembe kokular sürünmüş, telaşlı sesinle, midende kelebeklerin kanat çırpışıyla, sen anlatsan, ben dinlesem. “Ayrılık yok, söz,” desen. Gözlerimi açsam ve rüya olmasa…

Bugün 35. yaşımı kutlamadan 15’in mumlarını üflesem ya! Ah, üfledim; bitti mi yoksa yaşadım mı sandım? Sahi, yaşandı mı o koca yıllar, aylar, günler, saatler? Ah, hiç sanmam! Öyle olsa kalır mıydı bu 15 yaş hali, içimdeki bu kıpırtı, bu neşe, bu heyecan? 35 değildir, olsa olsa 25, değilse de 15!

O 15 yaş halini verin bana: umutlu, güçlü, neşeli, bıcır bıcır… Çok mu zor istediğim? Kırmızılar içinden beyazı, yeşiller içinden maviyi mi isterim? O da benim işte, aynalar inkar etse de, gamzeler aynı hala. Gülüşüm durulmuş, neşem yorulmuş, ruhum savrulmuş ama gamzelerim 15 hâlâ.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Nazik Ömer
Bağlantılar:
Öğretmen
2 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version