Akran zorbalığı özellikle okullarda öğrencilerin sıkça karşılaştığı bir durumdur. Tv dizilerinde yoğunlukla kullanılan mafya güzellemeleri okullardaki zorbalık davranışını tetiklediği düşünülmektedir. Kısaca zorbalık; daha güçlü olan bir kişi ya da kişilerce daha az gücü olan bir kişiye karşı bilinçli ve kasıtlı ve sürekli olarak yapılan fiziksel, zihinsel, sosyal ya da psikolojik zarar verme amacı güden söz ve eylemleri içeren baskı olarak tanımlanır.
Akran zorbalığı bir nevi akran istismarı olarak adlandırılabilir. Bilerek ve isteyerek, sırf karşısındaki kendinden güçsüz diye gösterilen bu davranışın aslında elle tutulur bir sebebi yoktur. Zorba sırf kendisini tatmin etmek için kurbanı kullanır ve onu fiziksel, duygusal ya da sözel olarak istismar eder. Temelinde yoğun korku unsurları olduğu için kurban zorbanın davranışlarına boyun eğer ve zorbanın bu davranışı pekişir.
Zorbalığa maruz kalan kurbanlar genelde fiziksel olarak güçsüzdür. Grup içerisinde farklı özelliklere sahiptir. Bu fark dil, din ,fiziksel özellik ya da cinsel yönelim olabilir. Bu farklılığı hisseden zorba zaman kaybetmeden kurbanın üzerine gider ve onu fiziksel, duygusal ya da sözel olarak rahatsız eder.
Zorba bireyler ise dışarıdan güçlü ve büyük gözüken kişilerdir. Ama aksine psikolojik olarak kendilerini çok küçük ve yetersiz görürler. Çevrelerine yetersizliklerini belli etmemek adına diğerlerini kullanarak kabadayılık oynamaya çalışırlar. Zorbalıkta bir diğer sebep aile yapısıdır. Öğrenci, zorba davranışı ailede öğrenmiş ve bu durumu okulda devam ettiriyor olabilir. Yine baskıcı ve otoriter ailede yetişen çocuk aileye olan öfkesini arkadaş çevresindeki güçsüzlere zarar vererek çıkarıyor olabilir.
Zorba türlerinin arasında en çok sözel zorbalık yaygındır. Lakap takma, dedikodu yapma ya da iftira atma sözel zorbalık arasında sayılabilir. Fakat sözel zorbalığın dışarıdan fark edilmesi güçtür. Mağdur kendini ifade etmekten korktuğu için maruz kaldığı istismarı kimseye açıklayamayarak buna boyun eğer.
Dışarıdan en kolay fark edilen zorbalık ise fiziksel zorbalıktır. Dayak atma, el şakası yapma, eşyalara bilerek zarar verme de fiziksel zorbalık arasında sayılabilir. Aileler ve öğretmenler öğrencilerin fiziksel zedelenmelerini, kıyafetlerindeki yıpranmaları fark ettiğinde derhal duruma müdahale etmelidir.
Zorbalığa uğrayan çocukları nasıl anlaşılır?
- Okula gitmek istememe ya da her zaman gittiği yolu değil uzun yolu tercih etme,
- İçine kapanıklık,
- İletişim azlığı,
- Somatik belirtiler (karın ağrısı, baş ağrısı, mide sorunları gibi),
- Okul başarısında gözle görülür bir düşüş,
- Yeterli harçlık verildiği halde öğrencinin eve aç gelmesi,
- Fiziksel yaralanmalar,
- Öğrencinin kişisel eşyalarının zarar görmesi ya da sürekli kaybolması.
Peki zorbalık karşısında ne yapmalıyız?
- Bu süreçte okul-aile işbirliği çok önemlidir.
- Öncelikle zorbalığın bir suç olduğu çocuklara net bir dille anlatılmalıdır.
- Duruma anında müdahale edilmeli ve sadece kurban değil zorba öğrenci de rehabilite edilmelidir.
- Kurban için ortada açıkça bir korkutma olduğundan öğrencilerin fiziksel ve duygusal durumları aile ve öğretmenlerce izlenmelidir.
- Zorbalığa maruz kaldığını söyleyen kurban sakince dinlenmeli ve büyük tepkilerden kaçınılmalıdır.
- Öğrencilere ‘‘Hayır’’ diyebilmek ve sınırlarını korumak öğretilmelidir.
- İspiyoncu kavramının o kadar da kötü bir şey olmadığı belirtilmeli ve kendilerine herhangi bir zarar geleceğini düşündükleri anda gerekli kişilere bilgi vermeleri gerektiği vurgulanmalıdır.
- Öğrencilerle ilgili özgüven geliştirici çalışmalar yapılmalı.
- Aile ve okul içerisinde destekleyici ve anlayışlı atmosfer oluşturulmalı.
- Okul içerisindeki tehlikeli ve kör noktalar belirlenerek önlem alınmalıdır.
Tüm bunların dışında sevginin en büyük ilaç olduğu unutulmamalıdır. Sevgi ve anlaşıldığını hissetmek iyi oluşun en güçlü anahtarıdır.