Hiç yaşadığınız hayatın üzerindeki görünümü düşündünüz mü? Alışkanlıklar, bilgisi olmadan bizi şekillendirir. Alışkanlıklar, bir nehir yatağı gibi, düşüncelerimizi ve davranışlarımızı yönlendirir. Her günkü küçük tekrarlar, kim olduğumuzu ve nerede olduğumuzu belirler. Sabah uyanır uyanmaz telefona bakmak, stresliyken abur cubura yönelmek ya da boş vakitlerde düşünmeden televizyonu açmak… Bunlar hayatımızın ritmini belirler. İşin güzelliği, karşılaştığımızda fark ettiğimizde, onları etkileyebilir ve kendi lehimize kullanabiliriz.
İnsanlar genellikle büyük değişimlerin büyük çabaların göstergesi olduğunu düşünürler. Oysa gerçek farklıdır. Araştırmalar, kapasite değişiminin sırlarının küçük adımlarda saklı olduğunu söylüyor. James Clear’ın Atomic Habits adlı kitabında açıkladığı gibi, bir yetenek oluşturmanın en etkili yolu, küçük hedeflerle adım adım ilerlemektir. Örneğin, spor yapmak istiyorsanız, başlangıçta 1 saatlik yoğun bir antrenman planı yerine her gün 5 dakikalık bir egzersizle başlamak çok daha sürdürülebilir bir yöntemdir. Bu küçük adımlar, beyninizde bir “alışkanlık” süreci başlatır. Beyniniz, başarı hissine alıştıkça bu ilerlemeyi pekiştirir ve daha büyük hedeflere doğru ilerlemenizi sağlar.
Bir değişiklik, büyük bir gemiyi döndürmek gibidir. İlk başta küçük bir hareketle başlarsınız, ancak doğru yöne yönlendirildiğinizde büyük farklar oluşturursunuz. Mesela bir yıl boyunca her gün 10 dakikalık kitap okuduğunuzu düşünün. Bu küçük eylem, bir yıl sonunda 10’dan fazla kitap okumanız anlamına gelir. Benzer şekilde, sabah ilk iş olarak sosyal medyada dolaşmak yerine 5 öğe üzerinde çalışmak, hem ruh halinizi hem de enerjinizi tamamen farklı bir hale getirebilir. Bu küçük değişiklikler, zamanla büyük dönüşümler meydana getirir.
Peki ya kötü alışkanlıklar? Bunların değiştirilmesi de mümkündür, ancak süreç biraz daha sabır gerektirir. Araştırmalar, kötü bir alışkanlığı tamamen bırakmak yerine onu başka bir alışkanlıkla değiştirmeyi öneriyor. Örneğin, stres anlarında çikolata yemek yerine bir bardak su içmek ya da derin nefes almak gibi alternatifler bulunabilir. Burada önemli olan, beyninize o eylemin yerini alacak bir “ödül” sunmaktır.
Alışkanlıklarımız, beynimizin doğal öğrenme yapısına dayanır. Beyin, sıklıkla tekrarlanan bir çalışmayı “otomatikleştirerek” enerji tasarrufu sağlar. Ancak bu mekanizma hem olumlu hem de olumsuz alışkanlıklar için çalışır. Kötü alışkanlıklar, kısa vadede hızlıca beynimize yerleşirken, iyi alışkanlıklar genellikle uzun vadeli faydalar sağlar ve bu nedenle sabır gerektirir. Yapılan incelemelere göre, bir alışkanlığın kalıcı hale gelmesi için ortalama 21 ila 66 gün arasında bir süre zarfında tekrarlanması gerektiği görülüyor. Bu da, alışkanlık oluşumunun bir süreç olduğunu ve bu sürece katılabilmenin başarıya ulaşmanın anahtarı olduğunu gösteriyor.
Dikkatli olun, alışkanlıklarımız hayatımızın görünen yapılarıdır. Bilinçsizce inşa ederseniz, sonradan üzerinize yıkılabilir. Ama onları özenle ve dikkatle yerleştirirseniz, sağlam bir temel oluşturursunuz. Bugün, yalnızca bir alışkanlığı değiştirip onu daha iyi bir versiyonuyla değiştirmek için bir adım atın. Büyük değişimler, küçük adımlarla başlar. Her gün tekrarladığınız şeyler, kim olduğunuzu belirler. Peki neden bugün, istediğiniz hayatı inşa etmeye başlamıyorsunuz?