Alkol ve madde bağımlılığı birey, aile ve içinde bulunduğu toplum bakımından olumsuz etkilere sahip bir alışkanlık çeşididir. Psikolojik, sosyolojik, çevresel, maddi ve fiziksel olarak birçok olumsuz etkiye sahiptir. Madde kullanımı, madde bağımlısı kişi haricinde toplumu ve daha özelinde aileyi etkilemesi madde ve alkol bağımlılığında artış meydana gelmesi ve ölümcül risk bulundurması açısından dönemimizde toplum sağlığı açısından büyük problem arz etmektedir. Madde kullanımı sağlık alanına has klinik boyutlu bir problem gibi görülse de aslen kişisel sağlık ve yapısal form üzerinde eş zamanlı ve çok boyutlu etkilere sahip bir problemdir. Bu ikisi arasında karşılıklı etkileşen bir ilişki vardır. Dolayısıyla sağlık boyutundaki tedavi işlemleri ile iyileştirici, koruyucu, önleyici çalışmalar aynı devamlılık süreci içerisinde yer almaktadır. Sonuç olarak politika çalışmalarıyla desteklenen ulusal nitelikli çabalar sonucu meydana gelen çalışmalar olmalıdır. (Doğan, 2001, s. 2)
Türkiye jeopolitik konumu nedeniyle madde geçiş güzergâhının merkezinde bulunmaktadır. Madde transferi Doğudan Batıya doğru olmaktadır. Türkiye’ye uyuşturucu madde girişi Afganistan ve İran üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla ilk durak Hakkari olmaktadır. Hakkari’den İstanbul’a kadar çeşitli güzergahlar izlenerek farklı şehirlerde dağıtıma çıkmaktadır. Bu dağıtımlarda madde binlerce kişiye ulaşır. İstatistiklere bakıldığında son beş yıl içerisinde uyuşturucu kaçakçılığının artmış olduğu görülmektedir. Öte yandan nüfusun %24,5’ini madde bağımlılığı konusunda en büyük risk grubunda yer alan 14 -29 yaş arası genç nüfusun oluşturmaktadır.
Madde Kullanımıyla İlişkili Sorunlar
Madde kullanımı ve bununla ilişkili sorunlar medeniyetlerin kurulması kadar eskidir. (Çakmak & Ögel, 1997) Bağımlılık yapan maddeler, insanlık tarihinin başlangıcından beri, tıbbi alana hizmet vermekle birlikte keyif verici olarak kullanılmaktadır. Tarihsel sürecin içerisinde tıbbi amaçlarla kullanılmış; keyif verici özelliği nedeniyle kullanımında artışlar olmuştur. Bu türden talebi besleyecek arz da beraberinde şekillenmiş, global seviyede ülkeler ile kıtalar nezdinde farklılık gösteren bir istek-tüketim eğrisi oluşturmuştur. (Söylemezoğlu, 1997) Madde kullanımı maddeye ulaşım imkanlarının artmasına paralel olarak artmıştır. Son yüzyıla kadar madde bağımlılığı farklı madde türlerine göre dünyanın belli yerlerinde sınırlıydı. Dünyadaki hızlı değişim, ulaşım, milli değerlerden uzak yıkıcı gençlik kültürünün oluşması, kötü davranışların her ortamda sergilenmesi savaşlar, kontrolsüz ve denetimsiz yapı ile maddenin kötüye kullanımının bütün çeşitleri tüm dünyaya yayıldı. (Ergenç & Yıldırım, 2007, s. 13) Dolayısıyla bu noktada koruyucu önleyici çalışmaların Türkiye açısından oldukça önemli olduğu gözlenmektedir. Ayrıca hızlı nüfus artışı ve bunun meydana getirdiği çarpık kentleşme, işsizlik oranının artışı, sosyokültürel ve ekonomik sorunlar, tedavi sonrası rehabilitasyon merkezlerinin yetersizliği, kişilerin uçucu maddelere erişimlerindeki kolaylık, geniş tarım ve orman arazilerinin bulunması nedeniyle kontrollerin güç olması sorunun çok daha ciddi boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır. (Özcan, 2015, s. 7)
Maddenin Kötüye Kullanımının Sonuçları
Maddenin kötüye kullanımı kullanan birey üzerinde yıkıcı etkilere sebep olmaktadır. Bu etkiler çeşitli kişilik bozukluklarına, bulaşıcı hastalıklara, derideki bulgusal farklılıklara, psikiyatrik hastalıklara eş tanılı olarak yansır. Uzuv kaybı, sosyal işlevsel bozukluk, antisosyal kişilik, yeme bozuklukları, beyinde küçülme ya da daha sık rastlanılan beyin hücrelerinin ki tahrip olması rastlanılan durumlardır. Madde kullanım bozukluğu olan bireyler madde ile birincil ya da ikincil şekilde bağlantısı olan deri hastalıklarına, AIDS, Hepatit B/ C virüsüne ve bu hastalıkların şikâyetlerine sahiptir. Bu şikayetler bazı belirtilere bakılarak değerlendirilir. Bulaşıcı hastalıklar madde alımı sırasında patanteral yol ile alım sonucu oluşan belirtilerden ortaya çıkar. Patanteral yol ise sindirim kanalı dışında diğer bir yolla sıvı halde olan maddenin damar içi, kas içi ya da derialtı enjeksiyon şeklinde vücuda verilişini anlatmak için kullanılan kavramdır. (Sağlık Sözlüğü.Org, 2018)
Madde bağımlılığı uyku sisteminin çökmesi, üriner sistem bozuklukları, yeme bozuklukları gibi bireyin metabolizmasına doğrudan etki eden sistemsel bir yıkımdır. Alkol ve madde kullanım bozuklukları, yeme bozuklukları gibi beynin ‘dur – devam et’ mesajları arasındaki iletim bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Madde kullanımı olan bireyin eş zamanlı olarak yeme problemleri de görülmektedir. Özellikle yüksek miktarda alkol tüketen bireylerde vücut fazlasıyla susuz ve besinsiz kalır. Yeterli vitamin ve minerale sahip değildir. Alkol ve madde kullanım bozukluğuna sahip kişilerde somatik, psikolojik ve biyolojik yollarla dürtüsel davranışlara çözümler araştırılmaktadır. Ayriyeten alkol tüketme ve yemek yeme, sıkıntı, dert ile başa çıkma yöntemi olarak da nitelendirilebilir. Gerek klinik vaka nitelikleri ve savunma mekanizmalarındaki benzerlikler, gerekse de gelişimsel dilimlerdeki ortak yetersizlikler nedeniyle yeme bozuklukları ve madde kullanım bozuklukları eş zamanlı olarak baş göstermektedirler. (Hantaş, Maner, Erkıran, Turan, & Gökalp, 2003, s. 25) Alkol ve madde kulanım bozukluklarına sıklıkla kişilik bozukluğu eşlik etmektedir. (Evren, 2004, s. 113) Madde bağımlığı için özel, farklı bir kişilik biçiminin varlığı kabul edilmese de, alkol ya da madde kulanım bozukluğuna sahip kişilerin dürtüsel, saldırgan ve yenilik isteği gibi bazı kişilik özellikleri açısından kontrollerden farklılık göstermektedir. (Conway, Kane, Ball, Poling, & Rounsaville, 2003, s. 67)
Alkol ve Madde Bağımlılığının Sebepleri
Bağımlıların madde kullanım öyküleri incelendiği zaman madde kullanım nedenlerinin çeşitli olduğu görülmektedir. Her bireyin sahip olduğu farklı kişilik özellikleri dolayısıyla madde kullanımının birçok nedeni vardır. Sigara, alkol ve bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımı sanayi devrimi, makineleşme ve çeşitli sanayi alanlarında risk grubunu oluşturan çocukların işçi olarak çalışmasıyla günümüzde yaygın bir kamusal sorun haline ulaşmıştır. (Introduction to Inhalant Abuse, 1992, s. 13) İçinde bulunulan sosyal çevre sebebiyle maddeye ulaşma, alışma ve kolay temin etme gibi durumlar etkilidir. Merak etme ve arkadaş çevresinin madde kullanımına yönelik baskısı, bireyin aile yapısı ve ailesiyle yaşadığı iletişim sorunları, sanayileşmenin etkisi, kültürel değişimler, kuşak çatışmaları madde kullanımına iten sebeplerdir. Genel anlamıyla biyolojik, psikolojik, aileye bağlı nedenler ve sosyokültürel nedenler olarak tanımlanabilir. Alkol ve madde kullanımı ciddi, genellikle kronik ve karmaşık bir psikososyal sorundur. (Sağlık Bakanlığı: Lise Öğrencilerinin Sigara, Alkol ve Uyuşturucu Maddeler Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Belirlenmesi Projesi, 1995)
Bağımlılıkla Nasıl Mücadele Edilir?
Bağımlılıkla mücadele eden hastalar ve hasta yakınları bir yandan da toplum içinde etiketlenme sorunuyla baş etmektedirler. Başka patalojik hastalıklarda gözlemlendiği gibi alkol ve madde bağımlılığı için de benzer eleştiri ve etiketlemelerin olduğu görülmektedir. Madde bağımlısı ve alkolik kişilere ilişkin damgalamalar çoğu kez; ahlaki açıdan düşük benlik saygısı, kişilik zayıflığı, kişilik bozukluğu, suç eğilimi gibi dürtüsel durumları anlatır niteliktedir. Olumsuz yargılar şeklinde olmaktadır. Damgalama, kişiye birçok alanlarda sorun oluşturmaktadır. İşsiz kalma riski, toplumsal statü kaybı, toplumda onaylanmama, toplum içinde izole edilme, kayıp kimlik algısı gibi birçok şekilde kendisini göstermektedir. (Fleming, Bradbeer, & Green, 2001, s. 27)
Kaynakça:
- Conway, K. P., Kane, R. j., Ball, S., Poling, J. C., & Rounsaville, B. J. (2003). Personality, substance of choice, and polysubstance involvement among substance dependent patients. Drug and Alcohol Dependence, 65-75.
- Çakmak, D., & Ögel, K. (1997). Uyuşturucu Madde Kullanımının Aile Üstüne etkisi. Ankara: Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu.
- Doğan, Y. B. (2001). Madde Kullanımı ve Bağımlılığı. Aile ve Toplum, 1-8.
- Ergenç, G., & Yıldırım, E. (2007). Madde Kullanımı Önleme Kılavuzu. İstanbul, Türkiye: Logo.
- Evren, E. C. (2004). Alkol/Madde Kullanım Bozukluğunda Kişilik Bozukluğu Ek Tanısı: Bir Gözden Geçirme. Klinik Psikiyatri , 111-119.
- Fleming, P., Bradbeer, T., & Green, A. (2001). Substance Misuse problems in Russia: A perspective from St Petersburg Psychiatr. Psychiatr Bulletin, 27-28.
- Hantaş, Y., Maner, F., Erkıran, M., Turan, F., & Gökalp, P. (2003). Alkol-Madde Kullanım Bozukluğu Olan Kadınlarda Yeme Özellikleri ve Yeme Bozuklukları Taraması. Düşünen Adam, 24-27.
- Introduction to Inhalant Abuse. (1992). National Institute on Drug Abuse Research, 129.
- Özcan, V. (2015). Avrupa ve Türkiye’de Madde Kötüye Kullanımı ve Bağımlılık. Meslek İçi Sürekli Eğitim Dergisi, 7.
- Sağlık Bakanlığı: Lise Öğrencilerinin Sigara, Alkol ve Uyuşturucu Maddeler Konusundaki Bilgi, Tutum ve Davranışlarının Belirlenmesi Projesi. (1995).
- Sağlık Bakanlığı, Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Ruh Sağlığı Daire Başkanlığı.
- Sağlık Sözlüğü.Org. (2018, 10 20). Tıbbi Terimler: https://saglik.sozlugu.org/parenteral/ adresinden alınmıştır.
- Söylemezoğlu, T. (1997, Nisan 3-6). 2.Ulusal Toksikoloji Kongresi. Antalya.
Mükemmel bir çalışma olmuş başarılar dilerim
Kaleminize ve bilginize sağlık.
Tebrik ederim çok güzel bir yazı olmuş. Devamını bekliyor, başarılar diliyorum.
Maşallah.Tebrik ediyorum. Yazmaya devam. Okurun olmaya devam.