Bir anlam yüklenmemiş hayatların sedası cılız kalır. Zira anlam, hayatın enerjisidir. Yaşama kuvveti verir, gücümüzün yetmeyeceğini düşündüğümüz işlerin üstesinden gelebilmemize olanak tanır. Her şey bitti dediğimiz anda pes etmek yerine bizi harekete geçmeye zorlayacak motivasyon da buradan gelir. Kısacası bir anlam yüklemek hayata, insanı hayatta tutar. Anlamlı bir hayat yaşayan insan, var olduğunu fark eder. Zira ortaya bir şey koymayan bir ömür varlığıyla yokluğu arasında bir fark sezdirmez, geçer gider. Hayata katılacak en büyük anlam ise başkalarına fayda verecek işler yapmaktır, der Seligman. Kısaca diğerkâmlık da diyebiliriz. Kendinden başkasını düşünerek hareket etmek, yardımcı olmak, bir başkasının ihtiyaçlarını gidermek uzun soluklu bir mutluluk kaynağıdır. Hakiki mutluluk da budur diyebiliriz. Anlık keyif verici maddeler ise -buna yiyip içmek, sosyal medya vs. De dahil- kısa süreli mutluluk verir, tesiri tükendiğinde ise tekrarını ister, bağımlılığı getirir.
Anlam yüklü olmayan hayatlar bizi kısa süreli amaçlar edinmeye zorlar. Çünkü hayatta kalabilmek için daima hareket halinde olmalıyız. Belki araç olması gereken hedefleri amaç bellerken amaçlar gerçekleştiğinde ise boşluğa düşürür. Araç olarak kullanılsa bir şükür kaynağı olacakken amaçlaştığında ise insanı azgınlaştırır, hep daha fazlasını istetir. Çünkü hayatına anlam yüklememiş insan amacını gerçekleştirdiği vakit amaçsız kalır ve boşluğa düşer. Bir insan gibi yaşamını sürdürebilmesi için kısa vadeli de olsa bir amaca ihtiyacı vardır. Mesai saatlerinde çalışıp eve geldiğinde atıl olan bir insanın hayatında anlamdan söz edemeyiz. Amacı ise olsa olsa maaşını yükseltmektir, tatile gitmektir. Ev, araba almak ya da yenilemektir. Bunları yaptıktan sonra tekrar aynı kısır döngü devam eder.
Varoluş meselesini kavrayamayan insan bu döngüyü kırıp da harekete geçemez. Okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan insan ise varoluş meselesini kavrayamaz. Hiçbir insan dünyaya tabiri caizse ot gibi yaşamaya gelmemiştir. Her insana biçilmiş bir amaç vardır, lakin insanlar kurdukları küçük dünyalarındaki beyhûde amaçları âlî amaçlara tercih ederler.
Anlık hazlarla insanları oyalayan günümüz maddeleri insanın âlî amacına kavuşması önündeki en büyük engeldir. İnsanları hipnoz etkisiyle hayattan koparıp adeta şuursuz bir canlı gibi yaşatır. Okumak, ruhu dizginleştirip düşünmek ve sorgulamak hipnoz altındaki hayatların canlanmasına vesile olacak en önemli güçlerdir.
Kaleminize sağlık. Yazılarınızın devamını bekliyoruz..