Annem üç kaşık atsa, demi çıkıyor,
ben beş kaşık atıyorum abdest suyu.
Boş dolaptan beş çeşit yemek çıkarır annem,
ben dolu dolaptan doyuramam karnımı.
Annem bereket tanrıçası.
Orkideleri kaktüslerle yan yana,
yoğurt kovalarında büyütür.
Yaprağından tutar ektiği çiçekler,
ben çok sevmekten kuruturum.
Annem barıştırır herkesi.
Annemim bilmediği bir abc,
bense bir tek onu…
Mahrumum ellerindeki hikmetten,
göğsündeki merhametten,
yaşlı gözlerindeki uz görüşten.
Bilir atı, iti, izi,
boş gönül her şeye yorulur der.
El öpüp el alıyorum,
Annem hayat bilgisi.
Ben onun dirisi,
ateşlendiğim gecelerde,
kaşlarını çatar, Azrail’i almazdı içeri.
Eskiden horluyor diye dünyanın öbür ucuna giderdim,
şimdi başucunda soluğunu dinliyorum…
Sönmesin,
sönmesin annem mum çiçeği.
Tanrının bilinmek,
insanın sevilmek istediği yerde,
bir yemeninin kenarında oyalanıyor annem.
Gıybet değil ağzındaki,
nikotin sakızı.
Sigara bıraksana annemi.