2022-2023 yılı şampiyonu ile kupa şampiyonlarının oynadığı bir kupa vardı, taaa eskilerden bildiğimiz o Cumhurbaşkanlığı Kupası… Ama ne olduysa oldu, adı Süper Kupaya evrildi. Adı süper ama organizasyonu o kadar süper değil.
İşaretle TFF koltuğuna oturan, daha sonra genel kurulda aday olmayan yerde mecburen tekrar o koltuğa oturan Büyükekşi’nin döneminde hiçbir şey normal gitmiyor… Aksine normal olan ne varsa tersyüz oluyor. Kısacası Türk futbolu arapsaçına döndü… Üstüne bir de üyelik kimliği deşifre olunca ortalık yangın yerine döndü, ilaveten Bylock söylentileri ile ilgili yazılar ve haberler her makalede yer alırken, bundan en çok etkilenen elbette Fenerbahçe Spor Kulübü oluyor.
2010-2011 de yaşanılan şike soruşturması kisvesindeki malum ‘‘kumpas’’ sportif açıdan ve maddi – manevi ivme yakalayan sarı-lacivertlilerin yarasına tuz basmak gibi bir şey hissettiriyor onlara.
Dönelim Süper Kupaya! Önce sezon başında, Ağustos ayında oynanacağını ilan eden TFF nedense bu kararından vazgeçti. Bu karardan memnun olmayan takım Fenerbahçe olurken, Galatasaray’ın pek sesi çıkmıyordu..!! Daha sonra nedendir bilinmez, hem de Cumhuriyetimizin 100. yılının Süper Kupa maçını Cumhuriyetin ilanında önemi olan başta Samsun ilimiz olmak üzere, Ankara ya da başka bir şehrimiz olması gerekirken, TFF sürpriz bir karar ile 29 Aralık’ta Suudi Arabistan’da oynanacağını açıklayarak siyasileri de tartışmanın içine çekti…
Neden, niçin Suudi Arabistan?
Birçok şey söylendi ama en can alıcısı, PARA için denmesi idi. Velhasılı iki takım da oraya gittiler… Sonuç? Rezalet…
Yok Suudiler Atatürk ile ilgili pankart, tişörtlere izin vermedi, yok takımların sahaya çıkarken taşıyacakları dövizleri kabul etmemişler vs… Maç iptal!!! Rezaletin son perdesi bu herhalde dedik…
Ve TFF yeni bir karar ile Süper Kupa finalini 07 Nisan olarak açıkladı açıklamasına ama iki takımın da Avrupa kupa maçları devam ederken değil de Galatasaray elendikten sonra beklendi, oysa Fenerbahçe yoluna devam edecekti. Bu karar iki gün sonra açıklanmadı diye Sarı Lacivertli kulüp olağanüstü toplantı ile ligden çekilme, kupaya çıkmama, Türkiye Kupasından feragat gibi birkaç madde üzerinden büyük bir gündem oluşturdu. Zaten ligde gerek TFF, gerekse MHK’nin kararları iki takımı da memnun etmiyor, bilhassa rahatsız ediyorken, Süper Kupanın ertelenmesini talep eden Fenerbahçe ne yaptıysa başarılı olamayınca, Süper Kupa maçına U19 takımı ile çıkacaklarını ve başlama düdüğünden sonra topun oyun dışı kaldığı dakika takımı sahadan çekeceğini açıklamasına rağmen Federasyon uygun bir yol, yöntem bulamadı.. Sandılar ki, Fenerbahçe Spor Kulübü ‘‘blöf’’ yapıyor…
Hem yöre halkı, hem futbolseverler, hem yayıncı kuruluş ve de maçı yayınlamak için satın alan kanallar… Yarıdan fazlası boş tribünler!! Kuru kuruya, hiçbir gösteri ve şölen organizasyonu yapılmayan, yavan bir Süper Kupa finali… Ve sonuç hüsran…
Koltuğa oturduğu günden bu yana Türk Futbolu adına tek bir olumlu kararı görülmeyen Büyükekşi ve ekibinin son marifeti de, 11 nisan tarihinden itibaren VAR hakemlerinin yabancı olacağını açıklaması oldu, hem de maçlara bir iki gün kala…
Plansız, programsız, tepeden inme bir karar gibi..! Oysa bunun için UEFA’dan izin alınması, hakemlerin geleceği ülke federasyonlarından olur ve hakem isimleri gibi işlemler belli ki uzun bir süredir yapılıyormuş. Bunu daha evvel açıklasalar da, kulüplerin de haberi olsa olmaz mı?
Haaa, bir de sözüm ona Kulüpler Birliği diye bir yapı var… Hepsi hikaye… Hiçbirinin ne niyetleri ne de hedefleri Türk futbolunun oyun ve marka değerini yükseltmek değil… Kurnazlıkta üzerlerine yok.
TFF’nin istifası için kulüplerin imza topladığını duyan federasyon başkanı, 18 Temmuz’a Genel kurul kararı alarak aklınca ön almaya çalışıyor. Oysa tarih ve yeni sezon başlangıcı, takımların Avrupa kupalarındaki ön eleme maçlarının başladığı zamanlar…
Her şey arapsaçı..!! Her şey ve Avrupa Şampiyonası Allah’a emanet…