Suni gündem yaratmakta üstümüze yok gerçekten… Hatta bence bizlerin düşmana da ihtiyacı yok. Kendi kendimizle bir çuval kadar olması önemli değil, poşet kadar olanını bile berbat etmememiz için bir gerekçe bulunmuyor. Biz iyilikte olduğu kadar kötülükte de bize yetiyoruz.
Montella… Kabul edelim etmeyelim ama İtalyan hoca sayesinde tarihimizde ilk defa grup birincisi olarak hem de neredeyse ev sahibi sayıldığımız Almanya’da gerçekleştirilen Euro 2024’e katılmaya hak kazandık. Tüm oyuncular büyük moralle gurbetçilerle buluştu ve kamp dönemi başladı.
Bana göre en büyük şansımız fikstür oldu. Dişimize göre olan Gürcistan’ı 2 harika golle devirerek 3 puanı hanemize yazdırıp büyük bir avantajı da cebimize koyduk. Ve elbette başrolde olağanüstü golüyle şapka çıkartan genç lejyonerimiz Arda Güler vardı.
Selfiler, karnavalların ardından Portekiz maçına geçildi. 39’luk Ronaldo’nun çakı gibi boy gösterdiği, her futbolcusunun majör liglerde yer aldığı Akdeniz ekibine karşı sürpriz sayılmayacak bir yenilgi yaşadık. Ancak bir bardak suda koparılan fırtına canımızı daha çok yaktı.
Arda Güler ilk 11’de yoktu daha sonrasında da maç 3-0 gibi kopuk bir havaya girerken, Arda maça dahil oldu. Genç yıldızın Real Madrid macerası iyi başlamadı. Yaşına göre hafif sayılabilecek bir çapta problem dahi olsa ikinci ve üçüncü sakatlıklar gardı düşürdü.
Maç kondisyonu, sezonun yorgunluğunu henüz atamamış adaleler… Çok sayıda farklı ülkelerde top koşturan futbolcumuz olsa da bence Türklerin diğer Avrupalılar gibi olma şansı yok. Kas grubu farklı, yorulabiliyorlar… Mücadelemizin de hep eksik kalma durumu o. Ya da disiplini sağlayamıyoruz ve çokça kart görüyoruz.
Arda, teknik heyet ve Montella kararıyla yedek durmayı kabullenirken, idmanda anlamsız bir görüntü nefret söylemlerini de tetikledi. Görüntülerdeki vaziyet harlandı, altına ateş atıldı. Köpürdü ve servis edildi. Videoya değil söylemlere bakanlar ortalığı yangın yerine çevirirken, Montella’yı da kaynayan kazana attılar.
Zor bela bir Arda çıkardık… Azıcık üzerine titreyelim… Azıcık herkesin yaptığı işe güvenelim… “Arda Güler, Türkiye Güler”, bunu hiç unutmayalım!