Sen hep öyle arkada,
Sıradan ve küçük.
Kaybolan bir iğne,
Görünmeyen ve bilinmeyen,
Sen hep öyle arkada kal.
…
Yıllar geçecek ve sen,
İlla ki orada olacaksın.
Biliyorum bir doğru bir yanlış,
Büyüyecek tohumlar,
Ve sarı bir yaprak gibi.
Düşecek gözlerime,
İki iri leke, karanlık bulutlar gibi,
İki iri bulut…
…
Sen içimdeki hicran,
Bir ağustos sıcağında,
Terkedilmiş bir söğüdün,
Kendini salmış dalları altında,
Ya da yıpranmış köhne bir duvarın,
Yalnızca bir duvar yıkıntısı…
Olan şey,
Sığınacağı bir yeri olmayan,
Metruk bir kulübenin,
Anahtarı da olmayan…
…
Sen kayıp bir ülkenin körpesi,
Bir firkat ve buruk bir veda,
Dudaklarımdaki tekrarlar,
Soluksuz koştuğum yollar…
Hayatın paramparça zevkleri içinde,
Kaybolan izler…
Sen,
Hiçliğin içinde öylece…