Aşırı Konuşma ve Az Konuşmanın Psikolojisi

Begüm Vural 1.6b Görüntüleme Yorum ekle
5 Dak. Okuma

İletişim, kişinin kendini etkili bir şekilde ifade edebilmesi ile anlam kazanır. Kişi bazen beden dili ile sözsüz iletişim kurarken bazen de sözcük ve cümlelerin dışa aktarımıyla sözlü iletişim haline geçer. Sözlü iletişim sürecinde kişinin karşısındaki kişiyle göz teması kurmaması, onun sözünü kesmesi, sen dilini kullanarak yargılayıcı bir tutum sergilemesi, emir veren, alaycı veya umursamaz  bir yaklaşımının olması, kurulan diyaloğun rahatsız edici ve sağlıksız bir şekilde ilerlemesine sebep olur. Bu rahatsız edici tutumların en önemlilerinden biri de ,kişinin olması gerekenden fazla ve gereksiz konuşmasıdır. Aşırı konuşma hali, karşıdaki kişi için de bir süre sonra sıkıcı gelmeye başlar ve iletişimdeki akıcılık ile anlaşılırlık bozulma sürecine girer.

ÇOK KONUŞMA SEBEPLERİ

Peki Neden Bazı İnsanlar Çok Konuşur?

Çok ve gereksiz konuşma halinin sebebi kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Kişinin yaşama bakış açısı, hayat tarzı, ruh hali, içinde bulunduğu sosyal çevre, mizacı ve bazı kültürel değerler bu farklılıkların kaynağını oluşturabilir. Bu doğrultuda çok konuşmanın sebeplerini aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  1. Yalan Söylüyor Olabilirler: Yalan söyleyen kişiler, olması gerekenden fazla ve gereksiz konuşmalarda bulunabilir. Çünkü söyledikleri yalanın fark edilmesini istemezler ve bunun için de konuşmalarında gereksiz ayrıntılara yer verirler. Böylece inandırıcılıklarını artırmaya çalışırlar.
  2. Konu Hakkında Bilgisi Olmayabilir: Bir konu hakkında yeteri kadar bilgisi olmayan kişiler, bu bilgi eksikliğini kapatmak için çok ve gereksiz konuşma yoluna gidebilir. Konuya dair ilgili ilgisiz açıklamalarda bulunarak kafa karıştırır ve bilgili biri gibi algılanmak isterler. Ya da konuya tam olarak hakim olamadıkları için lafı dolandırarak uzun uzun anlatırlar. Unutmayın ki gerçekten konuya ilişkin bilgisi olan yetkin bir kişi o konuyu olabildiğince basit ve anlaşılır bir dille ele alır ve anlatılmak isteneni kısa ve öz bir şekilde ifade eder, çünkü konuya hakimdir.
  3. Sizi Etkilemeye Çalışıyor Olabilir: Bazen bir konuda sizi ikna etmeye çalışan kişiler, olması gerekenden çok ve gereksiz konuşur. Konu hakkında abartılı ve yoğun konuşmalarda bulunarak sizi ikna etme yoluna gider ve genellikle bunu da zayıf noktalarınızdan yararlanarak gerçekleştirmeye çalışır.
  4. Kendini Stresli Hissediyor Olabilir: Stresli hisseden kişi, bazen üzerindeki bu olumsuz duyguyu atmak için konuşarak rahatlamak ister. Sorun yaşanan ve stres duyulan konu hakkında sık sık konuşmak kişi için bazen bir duygusal boşalım olur ve bu durum kendisini çok konuşma davranışına itebilir.
  5. Mizaç Özellikleri: Bazı insanlar herhangi bir sebep olmaksızın çok konuşmaya meyillidir ve bundan hoşlanır. Kişinin doğuştan getirdiği bu kişilik özelliği onu çok konuşma davranışına yönlendirebilir.

Ancak her ne sebeple olursa olsun çok konuşmak pek hoş bir durum olmasa gerek. Yine kişinin olması gerekenden az konuşması ve çoğunlukla suskun kalmayı tercih etmesi de sağlıklı bir iletişim için istenmeyen bir durumdur. Bu bağlamda az konuşmanın da kişiden kişiye değişen sebepleri mevcuttur. Bu nedenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

AZ KONUŞMA SEBEPLERİ

  1. Anlaşılmayacağını Düşünme: Bazı insanlar karşısındaki kişinin kendisini anlamayacağını düşündüğü  için kendini ifade etmekten kaçınır. Konuşmalarının boşa gideceği fikrinde olduğundan suskun kalmayı tercih eder ve yorulmak istemez. Enerjisini anlaşılabileceği insanlara saklar. Bu sebeple sosyal çevresinde de seçici davranır ve kalıcı olarak diyalog halinde olduğu birkaç kişi vardır.
  2. Karşısındaki Kişiyi Ciddiye Almama: Bazı insanlar karşılarındaki kişiyi küçümsedikleri veya ciddiye almadıkları için konuşmak istemezler. Belirli kişilerle muhatap olmayı tercih ederler ve bu sebeple her ortamda konuşmazlar.
  3. Konu Hakkında Bilgisi Olmama: Bahsedilen konuda fazla bilgisi olmayan kişiler, bazen susmayı tercih eder ve konu hakkındaki bilgi eksikliğini belli etmek istemez. Böylece sessiz kalarak konuşmaktan kaçınır.
  4. Ön planda Olmayı Sevmeme: Bazı kişiler konuşmayı sevmez; çünkü konuştuklarında kendilerini ön plandaymış gibi hissederler ve bu da onları rahatsız eder. Genellikle sosyalleşmekten pek hoşlanmayan ve yalnızlığı seven kişiler çok konuşmaktan kaçınır, kendini dinlemeyi tercih eder.
  5. Mizaç Özelliği: Konuşmayı sevmeme ve genellikle sessizliği tercih etme bazen bir mizaç özelliği de olabilir. Aslında bu tür kişiler gerektiğinde sosyalleşir, çekingen bir kişilik yapısına sahip değillerdir. Ancak kendileriyle baş baş kalmayı, insanlarla vakit geçirmekten daha çok severler. Bu yüzden genellikle tek başlarına yapabilecekleri aktivitelerden hoşlanırlar. Yalnız kalmak, fazla konuşmamak onlar için bir tercihtir.

İletişim sürecinde olması gerekenden fazla konuşmak da az konuşmak da karşıdaki kişi için sıkıcı olabilecek durumlardır. Bu sebeple kişi, kurduğu iletişimin kalitesini değerlendirmeli, olması gerekenden fazla veya az konuşma durumu varsa bu yönü üzerine çalışarak karşısındakini rahatsız etmeyecek şekilde dengeli iletişim kurma yollarını öğrenmelidir.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Begüm Vural
Bağlantılar:
Psikolojik Danışman
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version