Asmalı Konak’a İlham Veren Kadın Derya Arbaş Kimdir?

Özge Güner 149 Görüntüleme Yorum ekle
4 Dak. Okuma

Derya Arbaş, Yeşilçam’ı güzelliği ile sallamış ama kaderi yüzü kadar güzel olmayan, henüz 35 yaşında hayata gözlerini yuman talihsiz bir kadındır. Talihsiz güzel, yıllar sonra bir film çekimi için gittiği Ağrı’da aşiret ağasının oğlu ile evlenmeye karar verdi. Hatırlayanlar bilir ki, Türk televizyonlarının efsane dizisi “Asmalı Konak”taki Bahar karakteri de, Seymen ağa ile evlenen ve Anadolu’ya yerleşen, Amerika’da eğitim görmüş bir kadındır. Dizinin senaristlerinin Arbaş’ın bu hikayesinden ilham aldığı rivayet edilir.

Kimileri onu eski Türkiye güzeli olan annesi Zerrin Arbaş’ın kızı olarak tanıyor, kimileri ise filmleri ile. Hadi gelin bizler bu güzel ama talihsiz kadını bu yazıda birlikte tanıyalım…

Kızılderili bir baba ile eski Türkiye güzeli bir annenin kızı olarak ABD’de doğdu Derya. Annesi eski Türkiye güzeli Zerrin Arbaş’tır. Ünlü bir Yeşilçam oyuncusu olan Zerrin Arbaş, Aşkı Memnu gibi birçok başarılı projede yer almıştır. ABD’de Apaçi kökenli Dehl-Berti ile tanışıp evlenmiş ve sonra dünyalar güzeli kızları Derya dünyaya gelmiştir.

Küçük Derya, henüz on beş yaşındayken Türkiye’ye döndü ve burada Kuyucaklı Yusuf filminde başrolü kaptı. Battal Gazi filminde ise annesinin çocukluğunu canlandırdı. Amacı bu film sürecince kalmak olsa da, filmin ardından teklifler gelmeye başlayınca bir süre daha kalmaya karar verdi. Oynadığı rollerdeki başarısı ve güzelliği sayesinde dergilere kapak olmaya başladı ve tanınırlığı arttı.

Dilan filminin çekimi için gittiği Ağrı ilinde aşiret ağası olan Nihat Polat ile tanıştı. Tutkulu bir aşkın sonunda gizlice evlendiler. Bir süre sinema dünyasında yer almadı. Gelen teklifleri reddetti. Oyunculuğa ara verip ABD’de resim ve heykel eğitimi aldı. Bu sırada evliliğinde sorunlar olmaya başladı. Eşi ile arasında kültür farkı vardı. Aile yapısı, yaşama şekli ve zevkleri tamamen eşinden farklıydı. Bir süre aşkı için tüm bunları görmezden gelse de, ayrı kaldıkları bu süreçte daha fazla dayanamayacağını anladı ve boşandı. Boşandıktan iki sene sonra babasını kaybetti. Ara verdiği oyunculuğa geri dönmeye karar verdi. O sırada Hollywood klasiği kabul edilen Rüzgar Gibi Geçti filminin devamı olan Scarlett için bir yarışma vardı. Katıldı ve onca güzel ünlüyü eleyerek ilk üçe girdi. Filmde oynamayı garantilemişti fakat son dakika çekimler iptal edildi ve mini dizi çekildi. Yaşanan talihsizlikten sonra bir süre daha oyunculuk yapmak istemedi. Amerika’da barmenler adlı bir ajansa bağlı olarak sosyetenin özel partilerinde barmenlik yapmaya başladı.

Oyunculuğu özlemeye başlayınca orada şansını denemek istedi ama hala Türkiye ona ilgi eksilmemişti. Farkındaydı ve tekrar Türkiye’ye döndü. Atıf Yılmaz’ın Gece, Melek ve Bizim Çocuklar filmlerinde başrol oynadı. Kariyeri için Türkiye’de ara ara kalsa da, asıl yaşam olarak Amerika’yı tercih etti. Her film çekiminden sonra geri döndü. 1996 yılında Çılgın Badiler filminden teklif geldi. Kabul etti ve nihayet Türkiye’de kalmaya karar verdi. Yazmaya da merakı vardı; yaşamının son yıllarında Doyurulmuş Arzu isimli otobiyografik özellikli romanını yazdı fakat yayınlanamadı.

Türkiye’de yaşamına devam etse de, bazı işleri için ara ara Amerika’ya gidiyordu. Yine orada olduğu bir gün dedesinin ölüm haberini aldı ve acilen Türkiye’ye cenazeye geldi. 20 Ekim 2003 günü dedesinden yadigar kalan eve taşınmaya karar verdi, ancak 22 Ekim 2003 tarihinde geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybetti. Bu ölüm sansasyona yol açtı çünkü Los Angeles departmanının yaptığı otopsi sonucuna göre kanında yasaklı madde saptanmıştı. Ancak bu sonuç annesi tarafından reddedildi. Ona göre, ailede çok fazla kalp krizi nedeniyle ölen vardı ve bu genetikti. Sonradan sevgilisi olduğu anlaşılan Amerikalı bir adamın yaptığı açıklamaya göre de bu haber asılsızdı. Derya doğum kontrol hapı hariç hiçbir ilaç dahi kullanmazmış. Bu açıklama ile Derya’nın Amerika’da yaşadığı gizemli hayatı fısıltılara sebep oldu. Bu fısıltılar, aynı ölümü gibi gizemli kaldı ve Derya Arbaş, 28 Ekim 2003 günü Amerikalı akrabalar eşliğinde Kızılderili töreni ile son yolculuğuna uğurlandı.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Özge Güner
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version