Asr-ı Saadetteki Sahabe İmanın Yansıması: Gazze

Murat Er 324 Görüntüleme Yorum ekle
6 Dak. Okuma

Gazze başta olmak üzere Filistin diğer illerinde yaşayan Müslümanlara Siyonist Yahudi İsrail tarafından uygulanan işkenceleri ve yapılan soykırıma 21. yy. şahit olurken 1400 yıl öncesi Asr-ı Saadet’te gittim. Mekke müşriklerin o günkü şartlarında Müslümanlara uyguladıkları işkenceleri, bugün İsrail’in yaptıkları yanında deveden kulak cinsinde olduğunu ifade edebilirim.

Asr-ı Saadet’teki Sahabe İmanın Yansıması: Gazze yazımızın amacı Siyonist Yahudi İsrail tarafından işlenen cinayetlere ve yapılan soykırıma Gazze başta olmak üzere Filistin’deki Müslümanların sebat edip Allah’a vermiş oldukları sözlerine sadık kalmaları ve imanlarındaki samimiyetin büyüklüğünü 21. yüzyılda tüm dünyaya haykırabilmelerini, Gazze’deki Müslümanların musibete maruz kalmalarına rağmen bu yolda canlarıyla, çocuklarıyla, malları ile şehadete yürümelerinden dolayı okuyucularıma kendi kalemim ve kendi penceremden aktarmaktı.

Sahabe olabilmek için Asr-ı Saadet’te yaşayıp Hz. Muhammed (s.a.v) iman edenlere verilen bir sıfattır. Sahabeler Müslümanların en fazileti insanlarıdır. Bu faziletli insanların imanlarının yansımasının Gazze’deki insanların imanlarına şahit olmaktı.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v)’e Allah tarafından Cebrail (a.s)’ın aracılığıyla Peygamberlik vazifesi verildikten sonra Mekke müşriklerinin, Müslümanlara uyguladıkları işkenceleri hatırlayalım:

  • İman eden Müslümanların boğazları sıkılıp nefessiz kalıncaya kadar boğazlarını sıkmak ve arkasından bayıltınca kadar dövmek,
  • İman edenleri yakalayıp bir urgana bağlayarak çocukların ellerine vererek Mekke sokaklarında gezdirip taşlanmalarını sağlamak ve işkence yerine götürülene kadar yolda işkencelere Mekke’deki yaşayan halkları da ortak etmek,
  • Müslümanların çıplak vücutlarını dikenlerin üzerinde sürükleyerek ve sonra o çıplak vücutlarının üzerlerine demir gömlekler giydirilip, Mekke’nin en sıcak saatlerinde güneşte kavrulmuş olan kumların üzerine vücudunun yağını eritircesine kadar Müslümanların orada tutulması,
  • Düz bir zemin üzerinde yaptıkları ateşin içine Müslümanları sırt üstü yatırarak ateşin sönmesine ve soğumasına kadar tutulmaları,
  • Sahabenin başını ateşte kızdırılan demirle dağlamaları,
  • Sahabeyi bir ayağını bir deveye bir ayağını diğer deveye bağlayarak işkence edip sonra mızraklarla şehit edilmesi,
  • Yakaladıkları Müslümanları idam ağacına asarak, mızraklar ve oklar ile işkence edip şehit edilmeleri,
  • Mekke müşriklerin bireyler, üzerindeki işkenceleri yeterli görmeyip Mekke’deki iman eden herkesi bir araya bir mahalleye toplayarak hem içtimai hem de ekonomik ambargo uygulamaları
  • Üç yıl ambargoya maruz kalan Müslümanlar açlık içinde kıvranıp, öyle bir hale geldiler kemiklerinin görünüp iskelet haline döndüler. Müslümanlar açlıktan kurutulmuş hayvan derilerini kaynatarak hayatta kalmaya çalıştılar. Açlıktan ölümler gerçekleşmeye başladı. Buna rağmen Sahabeler inandıkları dinden İslam’dan taviz vermeyerek Allah’tan başka ilah yoktur. Hz. Muhammed (s.a.v) O’nun hem kulu ve hem de resulüdür. Allah bize yeter. Allah ne güzel bir vekildir demekten geri kalmadılar.

Mekke müşriklerinden sonra bugünde Siyonist Yahudi İsrail’in, Gazze’de yapmış oldukları işkencelere bir bakalım.

  • Siyonist Yahudi İsrail daha önceden Kudüs, Gazze ve Filistin’in diğer illerinde Müslümanlara uyguladıkları işkenceleri yüzünden insanlar vücut bütünlüklerini kaybettiler.
  • Bir şekilde insanları yakalayıp hapishanelerde türlü türlü işkencelere maruz bıraktılar. Öyle işkenceler yaptılar ki insanlar kendi vücut bütünlüğünün yanında akıl bütünlüklerini de kaybettirdiler.
  • Kudurmuş köpekleri insanların üzerine salıp insanları vahşice parçalatmaları,
  • Kendi aralarında iddiaya girerek insanları bir nişan alanına çevirip öldürmeleri,
  • Küçük çocukları öldürüp bunların üzerinden ayinler yaptılar.
  • Türlü türlü işkenceler yapıp insanları kendi topraklarından sürmeye yönelttiler gitmeyenlerin evlerine yıkıp topraklarını gasp ettiler.
  • İnsanların öldürmeden önce organlarını çalıp sonra onları öldürdüler.
  • Gazze’yi milyonlarca insanı açık kapalı bir hapishaneye çevirip İktisadi ve ekonomik ambargo uygulamaya başladılar. İnsanları açlıktan ölmeye bıraktılar ve buraya yardım getirmek isteyen yardımları yakıp kullanılmaz hale getirdiler. İnsanlar Gazze’de yiyecek bir şey bulamadıkları için hayatta kalmak için otları yiyerek hayatta kalmaya çalıştılar. Çocuklar 21. yüzyılda açlıktan öldüler.
  • İsrail ambargo uyguladığı Gazze’de Siyonist Yahudi İsrail en gelişmiş silahları ve uçakları ile bombalar atarak oradaki insanlara ölüm kustu. Bombalar füzeler ve en gelişmiş silahları ile Gazze’de yaşayan insanlara soykırım yaptılar.
  • İnsanları diri diri yaktılar.
  • Bombalar altında can veren insanlar paramparça oldular ve en büyük parçaları kulak parçası kadar bir parça kaldı. 150 kiloluk bir insan 150 gram bir poşete sığacak duruma geldi. Çocuklar paramparça olan ailelerin parçalarını etrafta dağılan yerlerden toplamaya maruz kaldılar.
  • Kimyasal silahlar ve bombalarla yaşayan tüm canlıların yok olması için her türlü eylemi yaptılar.

Asrı Saadet’ten vermiş olduğumuz Sahabe yaşamlarından ve bugün Gazze’de yaşayan Müslümanların yaşamları ve olaylara ve bunlara karşı duruşlarına bir bakalım.

Çocukları paramparça olup şehit olan anneler ve babalar;

Babası, annesi, ailesi, kardeşi, çocukları, kızı, eşi, oğlu sevdikleri bombalar altında şehit olurken hep aynı ifadeyi kullandılar.

Ehed Ehed Ehed Diyerek

Allah birdir.
Allah tektir.
Allah’tan başka ilah yoktur.
Hz. Muhammed (s.a.v) Allah’ın kulu ve resulüdür.
Allah bize yeter.
Allah ne güzel bir vekildir.
Ya Rabbi, yalnız sana sığınır ve yalnız senden yardım dileriz.
Senden başka sığınacağımız kimse yok.
Senden yardım dileyeceğimiz hiç kimsemiz yok.

Ya Rabbi bu zalimleri sana havale ediyoruz.
Ya Rabbi bu zalimleri sana havale ediyoruz.
Ya Rabbi bu zalimleri sana havale ediyoruz.

Şunu ifade edeyim;

Sahabenin teslimiyetini ve Allah ve Resulüne karşı imanlarını, küfre ve şirke karşı duruş ve tutumlarını, Allah’a vermiş olduğu sözü tutmadaki samimiyetlerini, canlarını ve mallarını Cennet karşılığında satmalarını;

Günümüzde aynı durum ve davranışı Gazze başta olmak üzere Filistin’deki Müslümanlarda aynı durum ve davranışlarını ve Allah’a vermiş sözde sadık kalmalarını biz 21. yy. yansıması olarak görüyoruz.

6. yüzyılda Müslümanların yaşadıkları ile 21. yüzyılda Filistin’de ve Gazze’de yaşadıkları arasında bir bağlantı kurarak bu günü ele almaya çalıştım.

Yazımı şu ifadeyle sonlandırmak isterim: Gazze’deki yaşayan Müslümanların, Sahabelerin imanlarının bir yansıması olarak 21. yy. tüm dünyaya göstermiş oldu.

Bir sonraki yazımızda görüşmek dileğiyle…

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Murat Er
Bağlantılar:
Sosyolog / Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version