Avatar Terapisi, şizofreni belirtileri arasındaki işitsel halüsinasyonlara odaklanan kişiler arası temelli sanal gerçeklik terapi modelleri arasında yer almaktadır. Avatar Terapisi ile amaçlanan, kişinin işitsel halüsinasyonları üzerinde kontrol sahibi olabilmesini sağlanmasıdır.
Sürekli değişen gündem, faklı toplumların birbirleriyle olan savaşları, kendi içimizde yaşadığımız ekonomik bunalımlar, sosyal ilişkilerimizdeki toksit iletişim, zaman kavramını doğru yönetememek ve en nihayetinde bozulan sağlığımız…
Özellikle son zamanlarda artan bu ve buna benzer duygusal olumsuzlamalarımız herkes gibi bizim de deneyimlemek zorunda kaldığımız gerçekliklerdir. Çoğu insan bu tür psikolojik sıkıntılarını çoğunlukla kendi yöntemleriyle aşmaya çalışırken, bazılarımız yakın gördüğümüz eş dost veya yakınlarımızla konuşarak bir nebze olsun rahatlamaya çalışırız. Ancak maruz kaldığımız durumun niteliğine göre bazen bize yardım edeceklerin de yetersiz kaldığı durumlar olabiliyor. Böyle zamanlarda profesyonel psikolojik destek bir elzem olur. Psikolojik destek almak fikri her ne kadar zor verilebilecek bir karar olsa da yine de çıkmazlarımızın üstesinden gelmek maksadıyla bu tür profesyonel yardım almak bir zorunluluk olabiliyor.
Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi bu kararı almak zordur, zira yapılan araştırmalar insanların olumsuz yargılanma, şüpheye düşme, mevcut durum karşısında korku, heyecan yaşama, karşı tarafa yönelik yanlış anlaşılma veya dışarıya karşı kendini yetersiz hissetme gibi nedenlerden dolayı profesyonel bir yardım almaktan kaçındığı ve kendini deşifre etmekten korktuğunu göstermektedir.
İşte bu ve buna benzer tüm kaygıları bir anda yok edecek bazı terapi modellemeleri, gelişen teknolojiyle yavaş yavaş hayatımıza girmekte ve daha güvende hissettiğimiz bu tür ortamlarda ihtiyacımız olan profesyonel desteği daha kolay almamızı sağlamaktadır.
Son zamanlarda birçok danışanın başvurduğu bu terapinin adı: Avatar Terapisi olarak adlandırılmakta ve danışanlarda yüksek güvenirlikli ortamlar sunmaktadır.
Eğer sizde mevcut sorunlarınızı biriyle paylaşmaktan çekiniyor ve yüz yüze yapılan bu tür görüşmeler konusunda endişe hissediyorsanız bu terapi çeşidi tam size göre.
Gelişen teknoloji bu tür sanal gerçeklik terapileriyle sorunlarına çare arayan danışanların hızla arttığını göstermektedir. Zira Edith Cowan Üniversitesinde yapılan bir araştırma, insanların %30’un olumsuz deneyimler hakkında bir kişi yerine sanal gerçeklik avatarlarıyla konuşmayı tercih ettiğini ortaya koymaktadır.
Tam yüz ve vücut hareketi yakalama teknolojisini kullanarak, gerçek hayattaki benzerlerini neredeyse birebir taklit eden avatarlar, gerçekçi bir terapi ortamının yaratılmasına imkan sağlıyor; tek farkla, karşınızdaki “gerçek” bir psikoloji uzmanı “insan” değil.
Psikoloji ve teknolojinin kesiştiği noktada oldukça yeni ve önü açık bir araştırma konusu olan sanal gerçeklikle oluşturulan avatarların, beş yıl içinde geleneksel terapilerin yerini alması beklenmektedir.
Kaynakça: Up lifers