Avuç İçi Kadar Mutluluk

Şükür, Mutluluk, Sorumluluk

Öncelikle mutluluğa giden en etkili ve olması gereken tek şey şükretmek. Her sabah güne şükürle başlamak.

Başımıza gelen bazı üzüntülere imtihan gözüyle bakabilmek ve tevekkül edebilmek. Yaratılan her şey, insanoğluna bir armağan, yeter ki sevgiyle bakabilelim…

Sadece bir insana aşık olunmaz, tebessüm edilmez bir çiçeğe, ağaca, yağmura güneşe. Hatta bazen fırtınaya bile aşık olmaktır mutluluk.

Yaşadığımız sürece olumsuzluklara açık olmalıyız, çünkü bu kaçınılmazdır. Ama hiçbir zaman dayanılmaz ya da imkansız değildir.

İnsanoğlu nedense başına gelen olaylara en kötü tarafından bakar oysa ki..!

Rabbimiz kimseye kaldıramayacağı yükü vermez.

Mutluluk diyarı sabır ülkesinden hemen sonradır.

Hayatınızda eksiklik duygusunun nedenini bulursanız ve çözmeye çalışırsanız mutlu olursunuz.

Olaylara çözüm odaklı bakmak her zaman huzur vericidir. Bazen çözümü zor olan olaylar karşısında ısrarcı olmamalısınız. Ya da tekrar deneyebilirim diyebilmelisiniz.

Bu defa da olmadı, neden ben şansızım, neden ben mutlu olamıyorum gibi zerzenişler, ancak sizi isyankar hale getirmekten başka işe yaramaz. Ve bulunduğunuz durumdan daha da fazla mutsuzluğa yol açar.

Mutluluk anlık bir şeydir… İnsan hayatı boyunca şen kahkahalarla gezmez. Sürekli bir mutluluk beklentisi insanın tahammülsüz olduğunu gösterir.

Ayrıca mutluluk, göreceli bir kavramdır. Kimine göre zenginlik, kariyer ya da iyi bir tatil, iyi bir eş seçimi vs. kişiden kişiye değişken olan bir sürü etken. Oysaki dediğim gibi mutluluk anlık bir duygu. Bazen bir kitap okursunuz mutlu olursunuz ya da bir dostunuzla bir kahve içersiniz, kimi zaman tek başınıza bir yürüyüş yaparsınız… Aslında sizi mutlu eden anları bulmanız çok zor değil.

İnsanlar mutluluğu nedense hep büyük sebeplerde ararlar ve beklenti içine girerler. Ama elinizde olandır her daim sizi mutlu edecek olan, hatta elinizde olanla mutlu olmalısınız diyebilirim.

Mutlu olmak için çok şeye gerek yok. Gözün görsün, kalbin anlasın yeter.

Hayal kurarken gerçekleştirmesi mümkün hayaller kurmaya çalışın, dozunu kaçırırsanız huzurunuz da kaçar.

Bazı insanlar başkalarının mutluluğunu kıskanıp mutsuz olurken, aslında bilmez ki onu mutlu eden nedenin kendisini mutlu etmeyeceğini.

Önce kurumuş olan yapraklarınızı yeşerttin, bunu kendiniz için yapın. Siz mutsuz olursanız, çevrenizdeki her şeye olumsuz bakarsınız.

Bir gün çok lüks bir restoranda yemek yersiniz mutlu olursunuz, bazen evinizde yer daha mutlu hissedersiniz.

Sizin fikirleriniz ve bakış açınız mutlu olmak için ise sürekli mutlu olmak için bir sebep bulursunuz.

Kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın, her insanın hayata bakış açısı farklıdır.

Başkalarının hayatlarına özendiğiniz sürece kendi hayatınızı kaçırırsınız ve asla mutlu olamazsınız…

Mutluluk anahtarını başka birinin cebine koymayın.

Her şey sizin istediğiniz gibi olamaz. O zaman burası dünya değil, cennet olurdu.

Başkalarına kendinizi ispat etmeye çalışmayın. Mutluluk başkaları için değil, önce kendiniz içindir.

Varsın olmasın bazı istekleriniz, hatta temel ihtiyaçlar, eviniz, arabanız olmayabilir. Bunlar mutsuzluk sebebi olamaz. Herkesin rızkı Yaratandan, kiminin boldur, kiminin kısıtlı. Ama mutluluk bedava ve şükrünüz de… Siz şükrettikçe Rabbim huzurunuzu çoğaltır hiç şüphesiz.

Farklı olmak için, değil mutlu olmak için yaşayın.

Herkese sevgiyle yaklaşın, her girdiğiniz ortamda bir avuç mutluluk almaya bakın. İnanın yaşadığınız hayatın çok da zor olmadığını göreceksiniz…

Öncelikle bir misafirhânede olduğunuzun farkına varın, hiç bir şey kalıcı değil. Ne makam, ne mevki… Eğer kalıcı olsaydı her şeye sahip olan insanlar ölümsüz olurdu.

İnsanlara merhamet, edin tebessüm edin. Benmerkezli olmayın, çünkü o zaman hiç bir şeyle mutlu olamazsınız. Farkınız olsun ama, farkındalığınız da olsun aynı zamanda.

Bir de topluma yararlı bir birey olduğunuzda dini boyutlarını düşünün, mükâfatını düşünün, bu fazlasıyla mutluluk sebebi değil mi?

Mutluluk yaşadığın, hayat tarzında değil hayata bakış tarzındadır.

Sürekli arayış içinde olmak sizi fazlasıyla yorar. Geçmişe takılı kalmak ya da gelecek kaygısı, endişeler, korkular, sürekli planlar, her şeyin en güzelini istemek gibi yersiz düşünceler… Kontrol bizim elimizde ve önce bizi nelerin mutlu ettiğini bulmakta. Küçük ayrıntılar aslında… Mesela aşık değilseniz aşık olun, evliyseniz eşinizle yeniden flört edin, aşkınızı, sevginizi anlatın. Dışarıda buluşmalar ayarlayın, yeni başlamış gibi… Velhasıl, yine, yeniden diyebilin yorulduğunuz her şeye.

Kaybettiklerinizi çöpe atın, kazandıklarınız hala elinizde, onlarla mutlu olun, gurur duyun. Kaybettiğimiz her şey bir tecrübedir ve bu da yeniden mutluluk sebebidir.

Hayatta hiçbir şeyi saplantı haline getirmeyin. Bazen vazgeçmek zorunda kalabilirsiniz. Aile içi mutluluklar bu yüzden çok önemlidir. Eşiniz veya çocuğunuzla vakit geçirmek ve sohbet etmek çok önemlidir. Sohbet edilmeyen bir evde iletişim eksikliği neticesinde mutsuzluk kaçınılmaz olur. Bununla beraber yeni mutluluk sebepleri arayışları başlar. Sevdiklerinizle mutlu olun. Güzel anıları düşünün, mutlu olun. Kötü anılar ölü anılardır.

Amacınız olsun, kendinizi değerli hissedin, sevin, mutlu olun. Aynaya baktığınızda gördüğünüzden mutlu olun.

Atın üzerinizdeki yükleri… Hiçbir dert kalıcı değil, bunu hepimiz biliyoruz. Size sunulan bu hayatın tadını çıkarın. Her şey o kadar güzel ve kusursuz ki, bizim için yaratılmış ve emrimize amade. Kendinizle barışık olun. Nefret ve kin gibi kötü duyguları çıkarın hayatınızdan. Bunlar mutsuz olmanız için fazlasıyla yersiz duygular.

Siz izin verdiğiniz kadar insanlar etrafınızda olabilir. Etrafınızda ve hayatınızda olmayan insanlardan nefret ederek hayatınızı tüketmeyin.

Duruşunuz asil olsun, kararlarınız ve amaçlarınız olsun her daim.

Keşkelere asla yer vermeyin. Tecrübeydi, geçti, bitti demek daha mutlu edecek sizi, emin olun.

Duygularınızı her zaman pırıl pırıl, tutun tüm güzel duygular, sizin olsun.

Kötü duyguları reddedin, kabullenmeyin.

Odanız ne kadar karanlık olursa olsun perdenin kenarından gelen bir ışık vardır, her zaman mutlu olmanıza yeter. Yaşadığınız her anın tadını, çıkarın sebep aramayın. Sebep sizsiniz, varlığınız, nefes alışınız.

Unutmayın ipler sizin elinizde, düğüm atmak yerine çözün ve hayatınızın orta yerine salıncak kurun. Mutluluk ve huzur salıncağı…

Mutluluk avuç içi kadar, mutluluk bir fincan kahve kadar, mutluluk bir bakış, bir söz kadar…

En şahane, mutluluklar sizin olsun.

Yolunuz gül renginde, gül kokusunda olsun her daim.

Sevgi ve Saygılarımla.

Hoşça kalın. Mutlu kalın.