Bacadan Giren Kargo

Murat Tepeler 672 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Merhaba dostlarım. Bugün biraz da sizlerle geleceğin mimarisinden bahsedelim ne dersiniz? Gelişen teknoloji ile birlikte mimari alanda da bazı güncellemeler yapılmaya başladı. Son on yıldır bu konuda en çok duyduğumuz konu akıllı evler oldu. Daha çok internet ve medya erişim temelli bu yenilikler dünya genelinde kısa bir süre içinde de benimsendi desek yalan olmaz.

Hayatı kolaylaştıran bu gelişmeler, gün geçmiyor ki yeni bir icatla büyümeye devam etmesin. Şimdilerde özellikle mimar ve inşaat mühendisi arkadaşlarımızın girişecekleri projelerde bazı yeni yaklaşımlar uygulamasının vakti de geliyor. Bana göre çok kısa bir süre sonra, her eve nasıl bir garaj, bahçe ya da balkon gerekiyorsa, muhtemeldir ki en azından her bloğa bir iniş pisti de gerekecek gibi görünüyor.

Dron teknolojisinin kullanım alanları arasında daha şimdiden lojistik anlamda pek çok deneme yapılmaya başlandı. Birkaç yıl içinde, verdiğimiz akşam yemeği siparişinin elimize geçebilmesi için küçük de olsa bir iniş pistine ihtiyaç duyacağımız aşikâr.

Şimdi bunu yazarken aklıma Beşinci Element filmindeki kahramanımızın (Bruce Willis) on metrekare evinin penceresine yanaşan yaşlı Çinli bir fast food satıcısı geldi. O zamanlar yüksek bir binanın penceresinde uçarak servis yapan ahşap bir katamaran her ne kadar bize masal gibi görünmüş olsa da sevindirici olan, normal bir insan ömrü kadar yaşamamız durumunda yaşıtlarım bunu kendi gözleriyle görme şansını yakalayacak gibi görünüyor.

Daha dün ünlü bir pizza zincirinin tıpkı Iron Man gibi uçan kurye ile teslimat yaptığını gösteren bir görüntü nette dolaşıyordu. Her ne kadar küçük bir örnek olsa da artık bu yaşanıyor. İşte bu gelişmeler yüzünden, geleceğin binalarını tasarlayacak olanların bu durumu göz önünde bulundurması gerekiyor.

Gönül ister ki ülkemizde yaşayan herkesin müstakil bir evi olsun. Dikey değil de yatay mimariye önem verilsin ama korkarım ki içinde bulunduğumuz koşullar henüz buna pek izin vermiyor. Ama dikey mimaride en azından dron ya da uçan kuryelerin rahatlıkla iniş yapabileceği balkonlar ya da teras katları mutlaka yeni binalara konulmalı.

Tabii bunlar dışında robot teknolojisi de inanılmaz bir hız almış durumda. Son yıllarda moda olan robot süpürgeler bunun ilk örneklerinden. Bulunduğu evin haritasını çıkararak her bir metrekareyi temizliyor ya da temizlemeye çalışıyor demek daha doğru olur. Çünkü alet iyi hoş ama henüz bizim evlerimiz buna hazır değil! Temizlikten daha çok kedi oyuncağına dönmüş durumdalar. Gereğinden fazla alınmış, tasarımı hatalı halılar ve mobilyalar bırakın bir robotu, bazen ev halkına bile yaşam alanı bırakmıyor. Bu bize, iç tasarımda geleceğe yönelik hazırlanması konusunda ufak bir örnek aslında.

Sonuç olarak, her ne kadar toplumun büyük bir kesimi bundan uzak kalmaya çalışsa da bazı icatların hayatımıza getirdiği rahatlık düzeyi çok yüksek olduğundan, er ya da geç bununla yaşamamız gerekecek. O yüzden madem gelişine engel olamıyoruz, en azından en verimli şekilde kullanmanın yollarını şimdiden aramamız gerekmez mi?

Tüm bunlar yaşanana kadar ben şimdi gidip eski usul mutfakta akşam yemeğimi hazırlayayım. Hepiniz sevgiyle, kitapla ve hoşça kalın! 🙂

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version