Bakacak ve Bakılacak Yüz Kaldı mı Ortada?

Mehmet Aluç 476 Görüntüleme Yorum ekle
3 Dak. Okuma

Aynaya baktığımda kaybolmuştu yüzüm. Neden kaybolmuş diye düşündüğümde vefasızlıklarından, utanmazlıklarından, kadir kıymet bilmeyerek insan hayatını ve yaşamını yok sayarak, yaşamalardan dolayı olsa gerek. Ama bu gerek yok ortada, yüzüm gibi. Ne gerek? Anlayış, insanlık, saygı, hürmet gerek, ara da bul, yok ortada! Kaybolan yüzümle, gerek olanı nasıl ve nerede bulacağım? Bulmak kolay bir şeye benzemiyordu, kaybedenler bunu çok iyi bilir, zaten kaybetmeden de bulunmaz. Bulunanın değerini anlayarak bir daha kaybetmez lakin, alıp kaçırarak saklayanlar o kadar çok ki, kim kaçırdı kim sakladı bunları bilmek ve bulma olasılığı yüz binde bir desem yeridir! Gerçi bu anlayışı, insanlığı, saygı, hürmeti kaçıranlar onların yanında rahat olamaz, kapalı karanlık bir odaya saklamıştır. Kiralık ev aramak için yola çıktığımda bu yüzsüz halimle, baktım karşımdaki benden daha yüzsüz.

– Kiralık evin aylık ücreti ne kadar acaba?

– Çok ucuz, sudan ucuz, aylık 14 bin lira.

– Çüş! Bu ucuz nu şimdi?

-Evet, bak, dün yandaki evi 16 bin liradan tuttular, ben iki bin lira eksik istiyorum.

– Sayın yüzsüz, ben 12 bin lira maaş alıyorum, elektrik, su, kışın doğalgazı, interneti, cep telefonu marketi bakkalı çakkalı ile ben kirayı dahi ödeyemezken, sen nasıl olurda bunu bildiğin halde, bu kadar fahiş fiyatla evi kiralamamı istersin?

– O beni ilgilendirmez!

– Yani ben vicdanımı üç kuruşa sattım mı diyorsun?

Yok burada, bulamadım kaybettiğim yüzümle diğerlerini, çünkü bakılacak yüz olsaydı, bakılacak karşı yüz olsaydı, edep ve insanlık olsaydı böyle olmazdı! Baktım karşı apartmanın kapısının camına, yüzüm yerindeydi, lakin bakılacak yüz yoktu ortada!

Kaybolan ve çalınan bir hazineydi fakat kaybettik, hem de duygularımızı ve niyetimizi, edepsizce sırıtarak, insan yaşamını hiçe sayarak ortaya çıkardık, ancak hazine olan edep, haya, merhameti, insanlığı kaybettik! Bu ortaya çıkanla yüzleşmek ne kadar zor anlatılamaz ki… Zor olan, yakan, yıkan, hiçe sayan… Bu bir tespit olsa da bu tespiti tespit olarak hiçe sayanlar o kadar çok ki… Kimilerinin bu tespiti tespih olarak anlaması, ayrıca bir o kadar üzücü! Aslında buna bir teşhis gerek, lakin teşhisin his’i kayıp olduğunda, anlaşılmadığında bu da kabul görmüyor günümüzde.

Bu sonucun, tespitinin vahim boyutunu yazarak, kelimelere eziyet vermek istemiyorum, olay ortada, teşhis, tespit ortada, lakin çözüm nerede? Ortaya çık benim iki gözüm, sensin çözüm hatta özüm… Engeller nereye kaybolmuş böylesine? Oysa ortada olup, engellemesi gerekirdi bu olanları, ah senide saklamışlar, kim saklamış binlerce insan, şimdi hangisini tek tek kontrol edeceğim bilmiyorum.

En iyisi her şeyi bilen ve bize bildiren Rabbime havale edeyim hepsini, çünkü tek bilen Rabbim ve bize bildiren de Rabbim. O, her şeyi güzel eyler, böyle zulüm edenleri de yakar beyler, yıkar beyler, süründürür beyler ya bu alemde ya öteki alemde, isterim ki bu alemde çeksinler, öteki sonsuz alemde sonsuz azabı tatmasınlar, vesselam.

Bu İçeriği Paylaş
Yazan Mehmet Aluç
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version