Otur oturduğun yerde. İcat çıkarma…
Bu hafta sizlerle gurur dolu bir haberin yazısını paylaşıyorum. Nihayet. Evet nihayet. Yıllardır saklı kalmış muhteşem bir başarı hikayesi Ekim ayı içinde çıkacak olan film ile yeni kuşağın gözlerinin önüne serilmiş olacak.
İçinde gurur ve hüzün barındıran bu hikaye, gerçekten istenirse nelerin başarılabileceğini bizlere tekrar hatırlatacak.
Nedir bu Bandırma Füze Kulübü‘nün hikayesi diyenler için kısa bir özet geçmek istiyorum.
1957 yılında bir grup lise öğrencisi, o dönemde Dünya’yı saran roket ve uzay çalışmalarından etkilenerek bu kulübü kurarlar. Amaç bir roket yaparak uzaya (fezaya) göndermektir. O dönemin ağır siyasi ve ekonomik şartlarında her türlü engelleme ve alaya rağmen Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk roketi Marmara 1’i Bandırma semalarına göndermeyi başarmışlardı.
Onların azimleri ve tutkuları sayesinde giderek toplumda da bu çalışmalar kabul görmeye başlamış ve bu sayede de fırlatılan roket irtifaları, o dönemdeki amatör çalışmalar için dikkat çekici mesafelere ulaşmıştı.
Doğal olarak bu vizyon sahibi gençlerin ünleri yurt dışına kadar ulaştı. Kurulmasına vesile oldukları Bandırma Havacılık ve Uzay Araştırma Derneği (HUZAD) o dönem hükumeti ve halkının desteği ile Türkiye’yi amatör uzay çalışmaları kategorisinde Amerika ve Almanya’nın ardından Dünya üçüncüsü yapmayı başardılar.
Nasıl? Buraya kadar okuduklarınızdan sizin de benim gibi göğsünüz kabardı. Öyle değil mi? Peki ya sonra ne oldu dersiniz?
Maalesef çıkan şaibeli bir yangın ve zaten halk baskısı ile mecburiyetten yapılan devlet yardımının durdurulması ve tipik “İcat çıkarmayın” kafası sonucunda Türkiye’nin uzay çalışmaları başka bir bahara ertelenmiş oldu.
Ama o gençlerin yaktıkları ateşten kalan küllerden yeniden doğan bir nesil var ve bu da beni ayrıca gururlandırıyor. Bu ateşi söndürmeye hiç bir kuvvet yeterli olmayacak. Bundan eminim. Bu liseli gençler gibi daha niceleri her türlü engele rağmen Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaş medeniyetlerin en tepesine taşıyacak. Bunu biliyorum.
Sizden ricam lütfen bu hikayeyi izleyin, izletin. Sevgiyle, muhabbetle iyi seyirler dostlar…