Başarmanın Anahtarı

100 Görüntüleme
3 Dak. Okuma

Bir an, ülkemizi vücut olarak görelim… Yorgun, yıpranmış ve birçok noktası sorunlu, yani hasta. Hasta ama öyle böyle değil! Tanı konuluyor ama tedavi yöntemi yetersiz. Ya da tedavi etmek için gelen her yetkili, bir evvelkinin bıraktığı yerden değil, sil baştan yeni yöntemlere başvuruyor. Her şey sil baştan… Sekretaryadan başlayıp bütün departmanlar sözüm ona yenileniyor.

Tam burada bu gidişatın yanlışların en önemli mihenk taşı olduğunu bir örnekle anlatmak istiyorum. Futbolun beşiği olarak bildiğimiz İngiltere’den bir örnek; İstikrar ve başarının en güzel örneklerinden Manchester United kulübünü ziyarete gittiğinizde sizi 40 yıllık sekreteri karşılıyor. Yanlış duymadınız, tam kırk yıl aynı insan kulübün ilk karşılayanı… Alex Ferguson gibi bir menajer ile yirmili yılları çalıştırıcı olarak tercih eden bir futbol kulübünün veri tabanına gösterdiği önemi anlatıyor. Sekreter deyip geçmeyin, belki de başkan ve yönetim kurullarından daha çok bilgi dolu dataya sahip olduğu kesin.

Ne yazık ki bizde aynı tutum ve davranışları görmek mümkün olamıyor. Yaşamın her alanında başarı için, kararlı ve istikrarlı olmak şart. Yani bizde olmayan, olamayan, oldurulmayan istikrar… Hal böyle olunca da başarılı olmak hayalden öteye gitmiyor, gidemiyor. 250 milyon Euro’luk takımlarımız, 25 milyon Euro’luk takımlara elenerek Nisan ayını göremeden kendi liglerindeki kısır çekişmeye dönüyorlar.

Ha bu yıl, ha gelecek yıl diye diye yıllar geçiyor ama emekliliği gelmiş futbolcuları büyük ücretler ile takımlarına kazandırırken, tek amaçları var; taraftarın gazını almak! Ve o taraftar ki, iki lafın birisi, altyapı neden yok diyen ama şampiyon olmayı her şeyin üzerinde görerek bu duygu ve düşüncesinden uzaklaşan taraftar…

Hal böyle olunca, kangren olmuş beden gibi, futbol dünyamız… Oysa bugünkü endüstriyel futbol dünyasında dönen paraların en küçük payını isteyen kurtuluş reçetesi altyapı, en büyük kulüplerimizden en küçüğüne hepsinin tek kurtuluş reçetesi… Hastayı ayağa kaldırıp uzun yıllar sağlıklı yaşamasını sağlayacak reçete… Ancak bu reçeteyi yazıp tüm hastalara mecbur bırakacak idealist ve koca yürekli bir doktora ihtiyacımız var.

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile başta Türkiye Futbol Federasyonu olmak üzere ona bağlı tüm birimler, şöyle bir silkelenip kendilerine gelmeliler… Bekliyorum… Bunu istemek, beklemek bir spor sever olarak en tabii hakkımız… Bunun için eylem başlatılsa, milyonlar sokağa dökülse kim hayır diyebilir? Ya da kimler kayıtsız kalabilir… Gelecek isteyen gelişmiş toplum reaksiyonu bunu gerektirir… Belli mi olur, belki de böyle bir başlangıç gerekiyordur…

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
Yorum yapılmamış

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version