Bazı ayrılıklar, ayrılık değil kurtuluştur… Bazen hayat insanın tutunduğu bütün dalları kırar. Çünkü, öte yandan yeni dallar filizleniyordur!
Tutunduğu dallar çürük, kurumuş, vede canını acıtıyordur, eline kalbine, dünlerine, ve de kurmaya çabaladığı yarınlara batıyordur. Biz buna ayrılık diyoruz.
Her ayrılık zordur! Birde yıllarını tükettiğin, çocukluğun, gençliğin, hayallerinden ayrılmak daha daha zordur!
İçine, sevinç, gözyaşı, umut, ve ömür sığdırmışsındır… Can vermek gibi bir şey! Ama, yaşamak acı verdiği kadar da gerekli. Meyvelerinin, çürümemesi için…
Bir kadın, hassas olduğu kadar, akıllı! Yorgun olduğu kadar güçlüdür… Kadın her türlü zorluğun üstesinden gelir! Geçim sıkıntısı, psikolojik şiddet, yalnızlık, kilo, sorumluluk, insanlar üzerinde verdiği kendi kişiliğini var etme çabası gibi gibi…
Ama kadın bir başka kadına tercih edilişini, aşamaz… Hele ki bu kadın, çocukları için savaşan bir anne, hayatta durmak için çabalayan bir birey, ve sevdiği adam için yaptığı tüm fedakarlıklara değmeyecek bir kadın tarafından olursa, kadın ihaneti aşamaz…
İhanet ise ikiye ayrılır; nefsi ve de gönül ilişkisi olmak üzere.
Nefsi ilişkileri dahi aslında kadın görmezden gelir. Erkek bunu anlamaz, uyuttum der, kandırdım der, kandım der… Aslında kadın her şeyin farkındadır! Dile vurduğunda artık orada duramayacağından bilmemezlikten, anlamamazlıktan gelir. Ama yıllarını tükettiği insan birde nefsini delip, gönlünün de bir başka kadına feda edildiğini görürse artık o kadın orada durmaz gider. Aklı gider, onuru gider, çabası gider, canı gider… İşte orada aslında hayat başlar!
Hiç kimse hayatınızdan boş yere çıkmaz! Gidenin sadece sizde rolü biter. Hayatınızın baş rolü sizsiniz! Dal kırılır, yerine yenisi biter! Belki de yeşeren dallarınız bundan sonraki ömrünüze, gölge, huzur, güç verecektir! Kim bilir?
Siz kendinizi bildiğiniz sürece sizden insan gider, gereksiz meşgale gider, yüreğinize saplanan çöpler gider…
Kalp sizin, ömür sizin, can sizin. Siz, sizden gitmediğiniz sürece her şey geçer gider!
Zaman verimlidir, zaman sevgilidir sabırla aştığın sürece gönül yorgunluğun biter, bir fincan kahvenin hatırı gibi hayatınıza insanlar girer!
Vazgeçmeyi bil! Kendini sevmeyi, aynaya bakıp “Ben kimim” demeyi…
Sen sevmeyi ve sadakati bilmeyenlere yakışmayacak kadar özelsin! Kalbindeki sızı değil, sadece boş yere yer kaplayan bir kir!
Hadi temizlen tüm negatif, olumsuz kötü tecrübelerden! Artık hayatta ustasın! Bir bakışta anlatsın doğruluktan samimiyetten. Kendine acıyan insanlar acınacak duruma düşer… Kendini bilip, fark eden, değer veren her insan hak ettiği değeri, er yada geç biçer.
Ayrılık demeyelim bazı ayrılıklara. Neticede; ölüm de var, gurbet de, çaresizlik de hakka girer! Bazı ayrılıklar ayrılık değil, kurtuluştur.
Mevlam neylerse güzel eyler… Sevgiler, saygılar
Bazı ayrılıklar ayrılık değil,kuruluştur ..
Muazzam güzel , tokat gibi cümleler
Insani uyandırırcasına çarpan bir tokat…
Emegine saglik tebrik ederim 👏👏👏👏
Hayırlı olsun hocam yazılarınızn devamı gelir inşşallah saygılarımla düşünce Sesleri