Her Ne Değilsem O’yum, Her Ne İsem O Değilim: Ben Kimim?
Yürümeye devam et, yol insanı terbiye eder.
(Dücane Cündioğlu)
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler hikayesini bilmeyenimiz yoktur. Bir Kraliçe her gün “aynaya benden daha güzeli var mı?” diye sorarmış. Ve bir gün ondan daha güzel olan Pamuk Prenses var deyince ayna, hemen Pamuk Prenses’ten kurtulmak istemiş Kraliçe. Emirler yağdırmış ama merhamet ağır basacak ki emir eri zarar verememiş Pamuk Prenses’e. Ormana bırakılan prenses, kendini Yedi Cücelerin evinde buluvermiş. Yedi cücelerin hepsinin sıfatlardan beri olmayan isimleri varmış: Utangaç, Bilgin, Şapşal, Huysuz, Neşeli, Uykucu ve Meraklı.
Hikayeleri severim. Terapi sürecinde kullanılacak çok güzel metaforik öğeler barındırırlar ve öyle nasihatvarî bir duruşları da yoktur aslında. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler hikayesi de bunlardan biri. Aynaya sürekli “Var mı benden daha güzeli diye sorarak?” mükemmel oluşuna onaylar arayan bir Kraliçe ve ormana bırakılan Pamuk Prensesi çevreleyen cüce sıfatlar topluluğu. İlk okuduğum günden beri bu cücelerin biz insanları niteleyen arızi şeyleri imlediğini düşünmüşümdür. Ortada Pamuklar içinde saf ve berrak olan Ben ve onu çevreleyen sıfatlar.
Kelimelerin yani sıfatların gücünü küçümsememek gerek. Utangaç cüce, hep utangaç; Bilgili cüce, her şeyi biliyor… Cüceler ama sıfatlarla tastamamlar. Koca ülkeyi yöneten Kraliçe ise aynadan medet umar halde. Bir tarafta görünürde olan yüceliğin içindeki acziyet; beri yanda kısalığın içinde oturan eksiksiz asalet. Peki neden kelimelerin gücü önemli? İşte cevabı: Yuhanna İncil’inde şu sözler yazılıdır:
“Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O, Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz olmadı.”
Cüceler sıfatlarla varlar. Sıfatları çekip alın her birinden çırılçıplak ortada kalırlar. Çünkü onlar sıfatlara sahip değiller, sıfatlar onların belirleyicisi. Sıfat bir kere belirledi mi, buğulanır pencere. Der ya Mevlana; gül düşünürsen gülistan diken düşünürsen dikenlik olursun. İnsan düşünerek ne gül ne de diken olur aslında. Ne vakit inanır insan gül ya da diken oluşuna, olur gül ile diken insan. Tam da burada mesele niyetin, söz ile birleşmesi.
Her ne değilsem o’yum, her ne isem o değilim.
Neyi çağrıştırdı sizde?
Ben merhametli biriyim…
Ben kötü biriyim…
Ben çirkinim…
Ben sensin yaşayamam…
Ben…!!!
Sahi neyim Ben?
Albert Camus, Başkaldıran İnsan adlı kitabından insan için şunu söyler: İnsan ne ise o olmayı reddeden tek yaratıktır.