Ben seni çok sevdim,
Yalnızlığımın derin gölgesinde geceler boyu üşürken,
Kilometrelerce uzaktan üzerime sımsıcak battaniye oluşunla sevdim.
Bir başıma gittiğim hastanelerde peşimde yürüyen gölgeni,
İçimi derinlemesine kavuran tek başınalığımın ardında oluşunu sevdim.
Gittiğim her yere kalbimde seni taşıdım.
Gördüğüm her şeyi senin gözlerine taşıdım;
Denizleri, dağları, yolları…
Tüm yüzlere senin suretini sakladım.
Ben nereye baksam, hep sana daldım.
Dalgalar denizlere,
Bulutlar gökyüzüne,
Ve kabul et sevgilim, sana en çok ben yakıştım.
Dertlerin içinden derman oluşunu sevdim,
Dertlerimden anlamazken, derdine derman olabilmeyi sevdim.
Bunca gamın içinde, omuzlarımda bir dünya yükü;
Senin derdinle yanmayı sevdim.
Geceyi gündüze katmayı, gündüzü sana varmayı,
Yol diye sana çıkacak saatleri,
Sana gelen şehirleri sevdim.
Yollarına aşık olmayı sevdim.
İçimde sana karşı koyamayan bir kız çocuğu;
Çikolata değil, sakız değil, istediği,
Bir tebessüm ederken gözlerinle gülmeyi,
Ölene kadar sen tarafından sevilmeyi istedi.
Şimdi elinde kırık bir oyuncak,
Tamir edebilmeni istedi.
Ben seni çok sevdim.
Koskoca bir şehrin içinde gezdiğim tüm kaldırımlara seni anlatmayı,
Sonra o kaldırımlara seni kavuşturmayı sevdim.
Hayalleri gerçeğe dönüştürmeyi,
Seninle bir hayatı düşlemeyi,
İçimdeki çocuğu süslemeyi sevdim.
Ben seni az sevdim,
İçimde şuursuz bir şeyler var, anlatamadığım,
Yetiremediğim cümlelerin boynu bükük.
Adına aşk desem eksik kalır,
Bitiremem eksiltili sevmeyi.
Ben seni az sevdim,
“Seni seviyorum” demek hep az kaldı.
Dilimde henüz söylenmemiş sözler,
Henüz gidemedigimiz yollar,
Tamamlanmamış hayaller var.
Oysa ben neyi istesem, hep seni istedim.
Beni yaşanmamış bir çocukluğa saldı sevdan,
Şimdi git diyorsun, sendeyken şekerlerim.
“Beni kör kuyularda sensiz bıraktın.”
Kaç gece ağladım, terk etmedi sevdan.
Yalnızlığın ben hâliyim şu sıralar;
Ne kendimi buldum ne kaybettim.
Bilinmezliğin içindeki hiçliğim;
Bir seni bilirim, bir de sensizliği.
Şimdi neye kırgın gönlüm?
“Beni kör kuyularda sensiz bıraktın.”
Yangınlarda harlı bıraktın.
Ben seni hudutsuz sevdim.
Allah’ı unutturdu belki sevgim,
Yol Allah’a çıkana kadar delindi kalbim.
Ben seni Allah için sevdim.
Beni seni Allah için çok sevdim.
Yokluğunda dua edebilmeyi,
Alnımı secdeye sürebilmeyi,
Hiç yokken her an seni var edebilmeyi sevdim.
Sabır etmeyi, şükür etmeyi sevdim.
Neler geldi geçti gönlümden, terk etmedi sevdan beni.
Neler geldi geçti ömrümden, terk etmedi sevdan beni.
Nice ölümün şahını gördüm,
Nice yanlış yoldan döndüm.
Kaç gece yandım, kaç sabah söndüm.
“Beni kör kuyularda sensiz bıraktın.”
Alışık olmadığım bir ölüm şekli;
Ne ani ne hasta yatağı sevgi.
“Nasıl unuturum seni, can bedenden çıkmayınca.”
Ben seni az sevdim,
Bu dizeleri arsızca yazacak kadar,
İçimdeki çocuğa kızacak kadar,
Belki hatalar yapacak kadar…
Affet, seni az sevdim.
Söyleyemediğim ne varsa, yüzünde saklı.
Dünyanın tüm güzel şeyleri birikmiş sende.
Bir daha gelsem dünyaya, sonun korkutmaz beni.
Seni severdim, mezarına varabilecek olsam bile.
Ben seni az sevdim;
Gitmek istediğin yere dua edecek kadar,
“Sen mutlu ol, ben yanayım” diyecek kadar,
Bir parça toprağa razı gelecek kadar.
Ben seni hiç sevmedim ki!
Söyle, kaç bahar eskitir bir insan ömründe?
Gönlüme sonbaharı getirsen, razıyım bir parça senden olan her şeye.
Ben seni hiç sevmedim ki!
Bugün ağlar, yarın güleriz.
Bugün ben seveyim, yarın belki seversin.
Bugün ben öleyim, sen gitme.
Belki kalırsan seversin.
Ben Seni Sevdim
Yazar / Şair
Yorum yap
Yorum yap