Bencillik Meselesi

Nagihan Özel 476 Görüntüleme 4 Yorum
5 Dak. Okuma

Kendini sev.

Kendine değer ver.

Kendinin önceliği ol.

Bunları söylerken tek amacım kendini unutup hayatın içinde kaybolan ve başkalarının huzuru, mutluluğu için sınırsız fedakârlık gösteren insanlara kendini hatırlatmak istediğimdendir. Özellikle kadınlar, dengeyi bozarak kendi varlıklarını ve kendi değerlerini unutuyorlar, dengeyi bozmaktan kastim şudur ki hep verici taraf olmak zamanla sevgi, değer ve kendi önceliklerini görmezden gelmeye sebep oluyor. Kâinatta her şey denge üzerine kuruludur, yağmur yağmazsa kuraklık olur, çok yağarsa sel, yani her şeyin bir dengesi olmalı ne az ne çok tam olması gerektiği gibi, burada verilen örnekler doğadan peki insanlara bakalım birde. Kim sevilmeden, değer görmeden, kendini özel hissetmeden bulunduğu yerde mutlu olabilir ki, hep sevilmeyi bekleyemezsin senin sevgine ihtiyaç duyan da biri var bunu görmezden gelemezsin, bir çiçeği sulamazsan zamanla kurumaya başlar. Ya da çok su verirsen çürümeye başlar değil mi? Denge hayatımızın her anında ve her alanında önemlidir. Dengeler bozulunca huzur bozulur. Kendini sevmeyen, değer vermeyen ve hep arka plana atan bir insan nasıl mutlu olur. Peki sevilmeyen, değer görmeyen ve umursanmayan bir insan nasıl mutlu olur. Sevilmek isteyen önce sevmez mi, kıymet verip değer görmez mi, olması gereken buyken sadece sevilmeyi beklemek bencillik değil mi?

Geçenlerde bir mesaj aldım, mesajda özetle şu yazıyordu…

Siz insanları bencilliğe ve egoizme sürüklüyorsunuz.

Bencillik ile kendini sevmek arsındaki farkı gelin biraz konuşalım.

Sadece kendini sevmek (bencillik) yani başka kimseyi sevip önemsememek, sadece kendini düşünmek

Kendini sevmek (olması gereken) insan kendini sevmeli, değer vermeli, kendini de düşünmeli.

Ben bugüne kadar hiç kimseye sadece kendini sev, sadece kendine değer ver ve sadece kendini düşün diye bir cümle kurmadım. Eğer sadece ya da yalnızca diye cümlelerime başlasaydım evet hata etmiş olur ve bu arkadaşı haklı çıkarırdım. Anlaşılmayan çok şey var herkes aynı düşüncede olacak diye bir kural yok. Hepimiz kendi penceremizden baktığımızda gördüğümüz manzarayı yorumlarız. Bencillik işte tamda budur, kendini unutmuş kendi potansiyelinin farkında olmayan insanlar için kurduğumuz olumlu cümleler onların öyle olmasından memnun olanlara dert olur.

Bir yaşam koçu olarak yaptığım, insanların içlerinde farkında olmadıkları potansiyelini ortaya çıkarmaları için rehberlik ve yol arkadaşlığı sadece, herkesin içinde bir köşeye ittiği sonraya bıraktığı hayalleri, hedefleri, yapmak istedikleri vardır mutlaka. Bizim yaptığımız iş ise onlara sorular sorarak ve kendi içlerinde bir keşfe çıkararak kendi cevaplarını bulmalarını sağlamak. Gerekli motivasyonu vererek pozitif düşünmeye yöneltmektir. Fakat bugün geçmişe bakarak kadınlarımız daha güçlü ve daha aktif olduğu için bazı zihniyetlerin buna tahammülü yok, bu sebeple de eleştirildiğimiz bir gerçek. Kendi adıma istediğim tek şey, etrafta pozitif düşünen, gülümseyen, güçlü, ayakları yere sağlam basan ve parlayan kadınlar görmektir.

Nedir bu insanları bu kadar rahatsız eden, neden zayıflıkları fırsata çevirip kendi egolarını tatmin etmeye çalışma arzusu. Neden sadece tek taraftan bekleniyor her şey, neden karşı cinsinde ilgiye, sevgiye, kendini özel hissetmek istemesi görmezden geliniyor. Hayata dair bütün zorluklarda, ev işlerinde, çocuk yetiştirirken, vs. neden yalnız bırakılıyor eşlerden biri. Sanki görev tanımıymış gibi evin bütün sorumluluğu kadının üzerine yıkılıp birde hiçbir şey yapmıyormuş gibi küçümseyerek, yaptığı bütün işlerin karşılığında bir teşekkür bile etmeden, saygı duymayıp mutsuz etmek niye. Bu bencillik değil de nedir? Bugün bir hizmet aldığınız her yerde hizmet verene teşekkür ediyoruz ediyorsunuz, peki ilişkide yükünüzün yarısını belki daha fazlasını yüklenmiş partnerinize neden teşekkür etmiyorsunuz. Yirmi yıllık evliliğinde kocasının ağzından eline sağlık cümlesini duymayan kadınlar var dünyada, ailesine kendini adamış kariyerinden vazgeçmiş ama hakarete uğrayan aşağılanan kadınlar var. Böyle bir yaşantıda zamanla kendini yetersiz hissetmek, kendini sevmemek ve değersiz görmek haliyle kadının inandığı oluyor. Ben işte bu dengesiz ilişkilerde haksızlığa uğrayan ve söylediğim gibi kendini unutmuş yüreklere sesleniyorum. Ben ezilenlerin değil ezenlerin zayıf ve güçsüz olduklarını düşünenlerdenim. Ben kimseyi üzerek, inciterek veya başına gelen bir musibete sevinerek mutlu olmadım mesela ama bu tür insanların olduğunu gördüm ve kesinlikle bir kez daha emin oldum, karşısındakinin başarısını tebrik edemeyen, mutluluğuyla mutlu olmayan insanlar kendinden başka kimseyi sevmeyenlerdir ve işte bu bencilliktir.  Etrafında ki herkese sevgi, saygı, merhamet ve özveri gösteren ama kendini unutmuş insanlara sesleniyorum sadece.

Kendini sev, sen de çok değerlisin haydi aynanın karşısına geç ve benimle tekrarla.

Sevgili kendim…

Seni seviyorum.

Sen çok değerlisin.

Şimdi kocaman bir gülümseme kondur yüzüne.

İyi ki varsın.

Sevgiyle kal.

Bu İçeriği Paylaş
Bağlantılar:
Yazar
4 Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version