Havaların ısınmaya başlamasıyla leylekler ve kırlangıçlar yurtlarına dönme yolunda ilerliyordu. Bazen dinlenmek için kısa bir mola veriyor, sonra yollarına devam ediyorlardı. Yol boyu Benekli Kırlangıç hiç susmadı.
“Artık seni dinlemek istemiyorum, Benekli Kırlangıç. Hep şikayet ediyorsun.” dedi leylek, sabırsız bir sesle.
“Ben şikayet etmiyorum.” diye karşılık verdi Benekli Kırlangıç.
“Sadece oradan oraya uçmak istemiyorum. Ben de diğer kuşlar gibi yerleşik bir yuvamın olmasını istiyorum.” dedi ve yerden yuva yapmak için dal toplamaya başladı.
Bunu duyan leylekler ve diğer kırlangıçlar gülmeye başladı.
“Ne dedi, ne dedi? Bir yerde yaşamak ve çetin kış şartlarında hayatta kalacağını mı sanıyor bu?” diye bir kırlangıç alayla güldü.
Benekli Kırlangıç, topladığı dalları yere bıraktı ve kaşlarını çatarak;
“Evet, istesem bu dönemde topladığım dallardan rüzgara dayanıklı, kış soğuğunu hissetmeyeceğim bir yuva yapabilirim.” dedi.
“Yağan kara ve şiddetli rüzgara dayanacak bir yuva yapsan bile yiyecek bir şey bulamadan orada donup kalırsın,” diye karşılık verdi leylek, Benekliye doğru eğilerek.
“Bahse var mısınız? Ben burada kalıp kışı atlatacağım, siz de ilkbaharda geldiğinizde şaşırıp kalacaksınız.” dedi ve söylene söylene oradan uçup gitti. Leylek, Beneklinin her şeye sinirlendiğini bildiği için onu kızdırmak hoşuna gidiyordu. Geçen haftalar içinde leylekler ve kırlangıçlar, Benekli Kırlangıç’ın söylediklerini unuttu. Bu sırada, Benekli Kırlangıç azimle çalışarak kendine kocaman bir yuva yaptı. Artık sonbahar gelmişti; yağan yağmurlar ve esen rüzgarlar göç etme zamanının geldiğini söylüyordu. Toplanan leylekler ve kırlangıçlar göç etmeye hazırdı, ama bir tek Benekli Kırlangıç yanlarında değildi. Aralarında konuşarak, içlerinden bir leylek ve bir kırlangıç Benekli Kırlangıç’ın yuvasına uçtular. Ne kadar dil dökseler de onu göç etmeye ikna edemediler. Ne yazık ki onu geride bırakarak güneye doğru uçup gittiler. Baharın gelmesini beklerken konuştukları hep Benekli Kırlangıç’tı. Aylar sonra yurda geri dönen leylekler ve kırlangıçlar, ilk olarak Benekli Kırlangıç’ın yuvasına gittiler. Yuva yerindeydi, yalnızca üzerindeki dallardan bazıları yere düşmüştü.
“Bakın, yuva neredeyse sapasağlam. Belki gerçekten de inatçı kuş kışı atlatmayı başardı,” dedi leylek. Diğer kırlangıç ne kadar “Benekli, Benekli!” diye bağırdıysa da yuvadan bir ses gelmedi. Çekinerek de olsa yuvaya girdi. İçeride, Benekli solgun bir halde, çoktan derin bir uykuya dalmıştı. Kırlangıç ağlayarak yuvadan çıktı, onu gören leylekler ve kırlangıçlar Benekli’nin öldüğünü anladılar ve onlar da ağlamaya başladılar. Ne yazık ki Benekli, bir inat uğruna canından olmuştu.